Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekilinin boşanma dava dosyasındaki beyanı, boşanmanın ferisi niteliğindeki tazminat ve nafaka ile ev eşyalarına yönelik olup, mal rejiminin tasfiyesi ve dava konusu 15 nolu bağımsız bölüme ilişkin bir açıklama ve istek bulunmamaktadır. Mal rejiminin tasfiyesi davası boşanma davasının eki niteliğindeki davalardan değildir. Mahkemece, iddia ve savunma çerçevesinde taraf delilleri toplanarak tartışılması ve tüm deliller değerlendirildikten sonra talebin esası hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm manevi tazminat ve mal rejiminin tasfiyesi yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı kadın tarafından harcı verilerek usulüne uygun açılmış mal rejiminin tasfiyesine yönelik bir davasının bulunmamasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 67.20 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.24.02.2011 (Prş.)...

      Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK 225/son). Eşler arasında başka mal rejimi seçilmediğinden evlilik tarihinden mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar (TMK.nun 225/2. m) yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK.nun 202.m). Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK 179.m). Olayları (vakıaları) açıklama taraflara hukuki olarak nitelendirme ve Türk hukukunu resen uygulama hakime aittir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal rejiminin tasfiyesi Davacı-karşı davalı ... ile davalı-karşı davacı ... aralarındaki mal rejiminin tasfiyesi davasının kısmen kabulüne dair ... 2. Aile Mahkemesi'nden verilen 26.03.2013 gün ve 163/294 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı- karşı davacı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 03.12.2013 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davalı vekili Avukat ... geldi. Karşı taraftan kimse gelmedi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal rejiminin tasfiyesi ... ile ... aralarındaki mal rejiminin tasfiyesi davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Bakırköy 5.Aile Mahkemesinden verilen 17.02.2011 gün ve 184/102 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili ile davalı vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: KARAR Davacı vekili, evlilik birliği içerisinde edinilen ve davalı adına kaydedilen 238 ada 9 parselde kayıtlı arsa nitelikli taşınmaza katkısı bulunduğu sebebiyle 10.000 TL'nin faiziyle birlikte, yine çalışarak elde ettikleri kazançlarını yatırdıkları TC Ziraat Bankası’nda bulunan hesaptaki 150.000 TL'nin de yarı oranındaki bedelinin yine faiziyle birlikte davalıdan alınarak vekil edenine verilmesini istemiştir....

            Bir eşin bütün malları, aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal olarak kabul edilir (TMK 222. m). Değer tespiti, belirleme ve hesaplamaların yapılabilmesi için gerek görülürse konusunun uzmanı bilirkişi veya bilirkişilerden de yardım alınmalıdır. Dosya incelendiğinde; tarafların 14/12/2010 tarihinde evlendikleri, kadın tarafından 23/11/2015; erkek tarafından da 15/12/2015 tarihinde karşılıklı boşanma davalarının açılmış olduğu, ayrıca kadın tarafından 23/11/2015 tarihinde Siirt Asliye (Aile) Hukuk Mahkemesi'nin 2015/973 E. sayılı dosyasında mal rejiminin tasfiyesi için davası açıldığı, açılan bu davanın, tarafların karşılıklı açtığı boşanma davaları (2015/972 E.) ile birleştirilmesine karar verildiği, birleştirilen dosyanın devam eden yargılamasında 23/03/2017 tarihli duruşmada ara kararla mal rejimi davasının yeniden tefrik edilerek eldeki dosyamızın esasını aldığı anlaşılmıştır. Siirt 2.Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 23/03/2017 tarih ve 2015/972 E., 2017/177 K....

            Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların 1991 yılında evlendikleri, anlaşmalı olarak 13.11.2019 tarihinde boşandıkları, boşanma dosyasına sunmuş oldukları protokolün 3 nolu bendinde "davalı ... tarafından aile konutu şerhi konulan taşınmazın davalı erkeğe ait olduğundan bu konuda boşanma davasından sonra mal rejimi davası açacaktır" şeklinde düzenleme yapıldığı, iş bu boşanma kararının istinaf edilmeksizin 26.12.2019 tarihinde kesinleştiği, davacı erkeğin 14.11.2019 tarihinde mal rejiminin tasfiyesi davası açarak dava konusu edilen taşınmazın tüm kredi borçlarının kendisi tarafından ödendiğinden ve taşınmazın kendisine ait olduğundan bahisle mal rejimine göre tarafına verilmesini talep ettiği, davalı kadının 17.01.2020 tarihli dilekçesi ile aile konutu olarak kullanılan taşınmazın tüm taksitlerinin eski eşi ... tarafından ödendiğini, evin ediniminde hiçbir katkısının olmadığını, bu nedenle açılan davayı kabul ettiğini bildirdiği...

              Taraflar Salihli 2.Asliye (Aile Mahkemesi sıfatıyla) Hukuk Mahkemesinin boşanma davasının taraflar arasında düzenlenen boşanma anlaşması dikkate alınarak TMK.nun 166/3. maddesi gereğince kabulüne ilişkin 3.7.2007 tarih 2007/379 Esas 2007/365 Karar sayılı hükmünün 3.7.2007 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Boşanma davasında taraflar düzenledikleri boşanma anlaşmasında herkesin kendi eşyalarını aldıklarını, eşyaların taraflar arasında paylaşıldığını ve birbirlerinden boşanma ile ilgili maddi ve manevi hiçbir tazminat talep etmeyeceklerini açıklamışlardır. Görülmekte olan dava, evlilik birliği içinde edinilen 2753 ada 17 parsel üzerindeki binanın 3.kat 4 numaralı meskeni ile ilgili mal rejiminin tasfiyesi sebebiyle açılmış alacak isteğine ilişkindir. Tarafların boşanma davasındaki anlaşmaları tümüyle değerlendirildiğinde boşanmanın feri niteliğindeki hususları içerdiği, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak talebini kapsamadığı anlaşılmaktadır....

                Tasfiyeye konu taşınmazın, bedelinin tamamının ya da bir kısmının kredi ile karşılanması durumunda, kredi veren kuruluşa yapılan geri ödemelerin isabet ettiği dönemden, miktarından ve taksit sayısından hareketle mal rejiminin tasfiyesi sonucunda eşlerin alacak miktarları belirlenir. 4721 sayılı TMK'nun 202/1. maddesi gereğince edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde yapılan ödemelerde, eşler lehine değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacak hakları doğabilecektir. Kredi borcu ödemelerinin bir kısmının mal rejiminin devamı süresince, bir kısmının da daha sonraki tarihlerde yapılmasında, mal rejiminin geçerli olduğu dönemin sonrasına sarkan ödemeler, dava konusu taşınmazın borcu kabul edilerek tasfiye gerçekleştirilir. Yukarıda açıklandığı gibi iki döneme yayılan kredi borcu ödeme tablosu mevcut olduğunda; öncelikle, mal rejiminin sona erdiği tarihte henüz vadesi gelmediği için ödenmemiş kredi borç miktarının, toplam kredi borcuna oranı bulunur....

                  Mahkemece evliliğin iptal veya boşanma sebebiyle sona erdirilmesine veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesi hâllerinde, mal rejimi dava tarihinden geçerli olmak üzere sona erer." hükmüne göre mal rejiminin sona erdiği tarihin 10.09.2013 olduğunu, TMK.nun 235. maddesine göre de "mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan edinilmiş mallar, tasfiye anındaki değerleriyle hesaba katılırlar.", İstanbul Anadolu 17....

                  UYAP Entegrasyonu