WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemenin önceki kararında boşanma davası reddedilmekle boşanma davasının eki niteliğindeki istemler konusunda da verilmiş bir hüküm bulunmamaktadır. Mahkemece kadının birleşen bağımsız tedbir nafakası davası (TMK m.197) kabul edilerek kadın yararına 750 TL, çocuklar yararına 500’er TL tedbir nafakasına hükmedilmiştir. Gerekçeli kararın hüküm fıkrasında tedbir nafakalarının yoksulluk ve iştirak olarak nitelendirilmesi maddi hataya dayalı olup, sonuç doğurmaz. Mahkemece, Dairemizin 19.12.2016 gün, 2016/13574 esas.-2016/15771 karar sayılı bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda tarafların boşanmalarına karar verilmiş, ancak kadının talep ettiği iştirak ve yoksulluk nafakaları yönünden bir hüküm kurulmamıştır. Bu nedenle erkeğin kabul edilen boşanma davasında kadının talep ettiği yoksulluk nafakası ile velayeti anneye verilen ortak çocuklar için iştirak nafakaları yönünden olumlu-olumsuz bir hüküm kurulmaması da doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....

    Sayılı dosyada Türk Medeni Kanununun 197. maddesine dayalı bağımsız tedbir nafakası davası açılmış, mahkemesince 20.02.2014 tarihinde verilen kabul kararı Yargıtay denetiminden geçerek 18.06.2015 tarihinde kesinleşmiştir. Terk sebebine dayanan boşanma davasının kabulü için usulüne uygun ve samimi ihtar tebliğine rağmen, ihtar edilen eşin haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmemesi gerekir. Davacı erkek tarafından 13.02.2012 tarihinde ihtar talebinde bulunulduğu halde, aradan çok uzun bir süre geçtikten sonra 02.11.2015 tarihinde terk nedenine dayanarak boşanma davası açılması, davacı erkeğin eve dön ihtarında samimi olmadığını göstermektedir. Ayrıca davalı kadın, 03.12.2012 tarihinde açılan ve kabul edilen Türk Medeni Kanunu'nun 197. maddesine dayalı bağımsız tedbir nafakası davası ile ayrı yaşamakta haklılığını kanıtlamış olmakla ortak konuta haklı sebeple dönmediği anlaşılmaktadır....

      Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Nafaka ve Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı erkek tarafından kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası, iştirak nafakası ve velayet yönlerinden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-davalı kadının açtığı tedbir nafakası davasına birleşen; davalı-davacı erkek tarafından açılan evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı boşanma davasında, ilk derece mahkemesince tarafların eşit kusurlu olduğundan bahisle, kadının bağımsız tedbir nafakası davasının kısmen kabulü ile erkeğin boşanma davasının kabulüne ve tarafların boşanmaları ile kadının velayet ve nafaka taleplerinin kabulüne, erkeğin tazminat taleplerinin reddine dair hüküm kurulmuştur....

        Hukuk Dairesinin 07.06.2022 tarihli ve 2022/4786 Esas, 2022/5465 Karar sayılı BOZMA kararı Taraflar arasında birleştirilerek görülen bağımsız tedbir nafakası ile boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl dava olan bağımsız tedbir nafakası davasının kabulüne birleşen boşanma davasının ise reddine karar verilmiştir. Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; tarafların bağımsız tedbir nafakası davasına yönelik istinaf başvurularının miktar yönünden kesinlik sınırı altında kaldığı gerekçesiyle reddine, birleşen boşanma davasının reddine yönelik davalı-birleşen davacı erkek eş vekilinin istinaf başvurusun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı-birleşen davalı kadın eş vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 2....

          Somut olayda davalı-davacı kadın birleşen davasında yararına aylık 2.500 TL bağımsız tedbir nafakası talep etmiştir. Bölge adliye mahkemesince kadının birleşen davada tedbir nafakasına yönelik talebinin kısmen kabulü ile kadın yararına aylık 1.000 TL tedbir nafakasına hükmedilmiştir. Kadın yararına hükmedilen bir yıllık nafaka miktarı göz önüne alındığında bölge adliye mahkemesinin bağımsız tedbir nafakası davasına yönelik kararı kesindir. Bu nedenle kadının; bağımsız tedbir nafakası davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Davacı-davalı erkeğin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....

            TMK’nun 197. maddesi uyarınca ayrı yaşamakta haklılık nedeninden kaynaklanan bağımsız tedbir nafakası davası kabul edilerek tedbir nafakasına hükmedilmiştir. Bu ilam TMK’nun 169. maddesi gereğince verilmiş tedbir niteliği taşımadığı için anılan ilamdaki tedbir nafakasının boşanma ilamının kesinleşmesi ile yoksulluk nafakasına dönüşmesi de söz konusu değildir. Bu nafakanın hüküm altına alınmasından sonra boşanma ilamının kesinleşmesi ise tedbir nafakasına ilişkin anılan ilamı bertaraf etmez. Kaldı ki, bu davadan sonra açılan boşanma davası da reddedilmiştir. O halde mahkemece, TMK'nun 197. maddesine göre ayrı yaşamakta haklılık nedenine dayanan tedbir nafakasının süresiz olduğu gözetilerek şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile şikayetin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

              Bu hususlar gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır. 2-Davacı kadın tarafından 30.06.2014 tarihinde bağımsız tedbir nafakası davası açılmış, mahkemece nafaka davası yönünden birleşen boşanma davasında karar verildiğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmiştir. Davacı kadının bağımsız tedbir nafakası davası ile ilgili olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 1. ve 2. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.08.11.2016(Salı)...

                İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Anlaşmalı boşanma davasında taraflarca hazırlanmış olan anlaşmalı boşanma protokolü uyarınca davanın kabulü ile, gerekçeli kararın 6. bendinde "Niğde İli, Merkez İlçesi, İnönü Mah....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki boşanma davasının yapılan muhakemesi esnasında, davacının talebi üzerine çocukla ilgili 12.7.2012 tarihinde verilen tedbir kararına itiraz edilmesi üzerine "itirazın ve tedbirin kaldırılması isteğinin reddine" dair mahalli mahkemece verilen, 25.7.2012 tarihli kararın temyizen incelenmesi davalı tarafından istenilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Boşanma davası sırasında davacının talebi üzerine tarafların ortak çocuğu 10.6.2009 doğumlu...'nın yurt dışına çıkarılmasının tedbiren yasaklanmasına ilişkin davaya bakan mahkemece verilen 12.7.2012 tarihli tedbir kararı, Türk Medeni Kanununun 169'ncu maddesi çerçevesinde "çocukların korunması" kapsamında alınmış olup, boşanma veya ayrılık davası açılınca hakimin, talep üzerine veya re'sen bu madde çerçevesinde almış olduğu tedbirler ve bu tedbirlere itiraz üzerine verilen kararlar, esasla birlikte temyiz edilebilir....

                  "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı (kadın) tarafından; kusur belirlemesi, tazminatlar, yoksulluk nafakası, araç bedeliyle ilgili talep ve tedbir nafakasının devamı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verildiğine ve hükmün bu bölümü temyizin şümulü dışında bırakılarak usulen kesinleşmiş olduğuna göre, davalı (kadın) tarafından bağımsız olarak açılıp birleştirilen Türk Medeni Kanununun 197'ncı maddesine dayalı nafaka davasında eş ve çocuk için takdir edilen tedbir nafakasının, boşanma hükmünün kesinleşmesine kadar devam edeceği tabi olup, mahkemece de bu yönde hüküm kurulmuş olmasına göre, yerinde bulunmayan...

                    UYAP Entegrasyonu