Bu nedenle, mahkemece verilen hüküm asıl davanın reddi, birleşen davanın kabulü, manevi tazminat, ziynet ve çeyiz eşyalarının iadesi yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden kesinleşmiştir. Kesinleşen konularda yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken mahkemece, bu durum gözetilmeden davacı-davalı erkek tarafından açılan boşanma davasının reddine, reddedilen dava yönünden davalı-davacı kadın lehine vekalet ücretine, davalı-davacı kadın tarafından açılan boşanma davasının kabulüne, manevi tazminata, davalı-davacı kadının kabul edilen boşanma davası yönünden vekalet ücretine, ziynet ve çeyiz eşyalarının iadesine, yargılama giderlerine hükmedilerek kesinleşen konularda yeniden hüküm kurulması doğru olmamıştır. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün bu yönden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK m. 438-7)....
Taraflar arasındaki boşanma ile ziynet ve çeyiz eşyası alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, ziynet ve çeyiz eşyası alacağı taleplerinin reddine karar verilmiştir. Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince velâyet düzenlemesi yönünden yeniden esas hakkında hüküm tesisine, ziynet ve çeyiz eşyası taleplerinin reddine yönelik istinaf itirazının miktar itibariyle kesin olması nedeniyle usulden reddine, tarafların sair itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki kadın tarafından açılan boşanma, ziynet, çeyiz ve alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, ziynet alacağı davasının reddine, çeyiz alacağı davası yönünden karar verilmesine yer olmadığına, para alacağı davası yönünden ise tefrikine karar verilmiştir. Kararın davalı erkek vekil tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet ve Çeyiz Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından yoksulluk nafakasının reddi, ziynet-çeyiz ve giyim eşyalarının iadesi taleplerinin reddi, manevi tazminatın miktarı ve maddi tazminata hükmedilmemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı kadının Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi kapsamında maddi tazminat talebinin bulunmadığının anlaşılmasına göre, davacı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, paranın alım gücüne, kişilik haklarına, özellikle aile bütünlüğüne yapılan saldırının ağırlığına, manevi tazminat isteyenin boşanmaya yol açan olaylarda...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet ve Eşya Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece bozma öncesi verilen 30.04.2015 tarihli hükümde taraflarca açılan davaların ayrı, ayrı kabulü ile boşanmalarına, kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakası takdirine, kadının tazminat, çeyiz ve ziynet eşyalarına yönelik taleplerinin ise ayrı ayrı reddine karar verilmiş, hüküm tarafların temyizi üzerine Dairemizin 2015/15765 Esas, 2016/7534 Karar sayılı ilamı ile "boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davacı-davalı kadının tam kusurlu olduğu, kadının davasının reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru değil ise de; erkeğin davasının kabulü suretiyle verilen boşanma hükmü temyizin kapsamı dışında bırakılmak suretiyle...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından kusur belirlemesi, reddedilen tazminat ve çeyiz eşyaları istemi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Mahkemece taraflar eşit kusurlu kabul edilerek boşanma kararı verilmiş ise de, tarafların mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışlarına göre boşanmaya sebep olan olaylarda, davacı-karşı davalı erkek ağır kusurludur. Hal böyle iken, tarafların eşit kusurlu kabul edilmesi ve bu hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak davalı-karşı davacı kadının maddi ve manevi tazminat isteklerinin reddedilmesi doğru değildir. 2- Davacı kadın dava dilekçesinde ilgili listeyi eklemek sureti ile çeyiz eşyaları ve şahsi giyim eşyalarının iadesini talep ve dava etmiştir....
Davalı duruşmada alınan beyanında özetle; Açılan boşanma davasını kabul ettiğini, davacı ile boşanma hususunda karşılıklı olarak anlaştıklarını, müşterek çocukların velayetinin tarafıma verilmesini, müşterek çocuklar için nafaka talebi olmadığını, davacıdan herhangi bir maddi manevi tazminat, tedbir ve yoksulluk nafakası, çeyiz eşyası, ziynet eşyası, ev eşyası, özel eşya ve edinilmiş mallara katılma alacağı talebinin bulunmadığını, bu haklarımdan ileriye dönük feragat ettiğini, protokol altındaki imzanın kendisine ait olduğunu, protokol doğrultusunda boşanmaya karar verilmesini, protokolü herhangi bir baskı ve tehdit altında kalmadan hür irademle imzaladığını beyan etmiştir....
Davalı duruşmada alınan beyanında özetle; Açılan boşanma davasını kabul ettiğini, davacı ile boşanma hususunda karşılıklı olarak anlaştıklarını, müşterek çocukların velayetinin tarafıma verilmesini, müşterek çocuklar için nafaka talebi olmadığını, davacıdan herhangi bir maddi manevi tazminat, tedbir ve yoksulluk nafakası, çeyiz eşyası, ziynet eşyası, ev eşyası, özel eşya ve edinilmiş mallara katılma alacağı talebinin bulunmadığını, bu haklarımdan ileriye dönük feragat ettiğini, protokol altındaki imzanın kendisine ait olduğunu, protokol doğrultusunda boşanmaya karar verilmesini, protokolü herhangi bir baskı ve tehdit altında kalmadan hür irademle imzaladığını beyan etmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma, Ziynet ve Çeyiz Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm nafaka, maddi tazminat, ziynet eşyası ve çeyiz eşyası yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacı-davalı kocanın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanmanın eki niteliğindeki maddi tazminat boşanma hükmünün kesinleşmesi ile muaccel hale gelir. Maddi tazminata, boşanma hükmünün kesinleşme tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken dava tarihinden itibaren hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün bu yönden düzeltilerek onanması gerekmiştir....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma, ziynet ve çeyiz alacağı davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl boşanma davasının reddine, karşı boşanma davasının kabulüne, ziynet alacağı davasının kısmen kabulüne, çeyiz alacağı davası hakkında ise karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Kararın her iki taraf vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kısmen kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....