Değerlendirme Taraflarca karşılıklı açılan evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davasına ilişkin yapılan yargılama sonucunda her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadın lehine tedbir nafakasına, kadının yoksulluk nafakası talebi ile tarafların tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş, İlk Derece Mahkemesince verilen bu hüküm davalı- karşı davacı kadın tarafından; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddi yönünden, davacı- karşı davalı erkek tarafından 27.09.2019 tarihli dilekçe ile kusur belirlemesi ve manevî tazminat talebinin reddi yönünden, süresinde dosyaya sunulan 02.10.2019 havale tarihli ek istinaf dilekçesi ile kadının boşanma davasının kabulü ve kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası yönünden de istinaf edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılması Anayasa hükmüdür (... m.141/3). Mahkemenin, tarafların açıklamalarını dikkate alarak değerlendirmesi ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesi hukuki dinlenilme hakkının da (HMK m.27) gereğidir. Yargı organları her iki tarafın iddia ve savunmaları ile delillerini değerlendirip, sabit görülen maddi vakıaları ve bunlardan çıkardıkları sonuç ve hukuki sebepleri gerekçelerine yansıtmalıdırlar. Somut olaya gelince; mahkeme gerekçeli kararında, karşılıklı açılan boşanma davalarının neden kabul edildiğine tarafların kusur durumlarına ilişkin hiçbir gerekçe belirtmemiş, bu husus kararda tartışılmamıştır....
nafakası ödenmesine, tedbir nafakasına artırım uygulanmasına ilişkin bir yasal düzenleme olmaması nedeniyle kadının nafakaya artış uygulanması talebinin reddine, birleşen davada birleşen dava tarihinden itibaren kadın lehine aylık 800,00 TL tedbir nafakası ile boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakası ödenmesine, ortak çocuk lehine aylık 400,00 TL tedbir nafakası ile hükmün kesinleşmesinden sonra aylık 600,00 TL iştirak nafakası takdirine, asıl davada verilen tedbir nafakası ile birleşen davada verilen tedbir nafakasının tahsilde tekerrür oluşturmamasına, yasal şartları oluştuğu gerekçesiyle kadın lehine 35.000,00 TL maddi, 30.000,00 TL manevi tazminat ödenmesine, erkeğin tazminat taleplerinin ise reddine karar verilmiştir....
Davacı- karşı davalı erkek vekili tarafından 10.10.2022 tarihli dilekçe ile, 20.09.2022 tarihinde açtıkları boşanma davası ile eldeki dosyanın birleştirilmesine karar verilmemesi yönünden maddî hatanın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: Dosyanın yapılan incelemesinde; İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'ilerine, ziynet alacağına ilişkin davanın kısmen kabulüne hükmedildiği, verilen iş bu hükmün davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından katılma yoluyla "Kusur belirlemesi, tazminatlar, ziynet alacağının kabulü" yönünden, davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından ise "Erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, velayeti kendisinde olmayan müşterek çocuklar lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası, velayeti kendisine verilen müşterek çocuk lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası miktarı, kadın lehine tedbir...
Dairemizin 19.06.2019 tarihli kararıyla, hüküm sadece kadın lehine hükmedilen maddi tazminat, tedbir nafakasının miktarı ve erkeğin manevi tazminat talebi hakkında olumlu-olumsuz hüküm kurulmadığı yönlerinden bozulmuş, hüküm diğer yönlerden kesinleşmiştir. İlk derece mahkemesinin 14.11.2019 tarihli kararıyla bozma ilamına uyulmakla, sadece bozulan yönlerden hüküm kurulması gerekirken, kesinleşen boşanma, velayet, kişisel ilişki, ortak çocuk yararına hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası, yoksulluk nafakası, kadın yararına hükmedilen manevi tazminat, yargılama giderleri ve vekalet ücretleri yönünden yeniden hüküm kurulmuştur. Hüküm davalı-davacı erkek tarafından kusur belirlemesi, nafakalar, tazminatlar ve reddedilen tazminat talepleri yönünden temyiz edilmiştir....
Aile Mahkemesi'nin incelediği dosyası ile Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesine dayalı olarak boşanma davası açmış olup davalı-karşı davacı erkek ise; 07.09.2018 tarihli karşı dava dilekçesi ile aynı maddeye dayalı boşanma davası açmıştır. İlk derece mahkemesince boşanmaya sebebiyet veren olaylarda; davalı- karşı davacı erkeğin ağır kusurlu olduğu kabul edilerek, her iki davanın kabulüne, ortak çocukların velayetinin anneye verilmesine, ortak çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuklar yararına aylık 300'er TL tedbir nafakası, aylık 300'er TL iştirak nafakası, kadın yararına 11.000 TL. maddi tazminat, 10.000 manevi tazminat, kadın yararına aylık 400 TL tedbir nafakası ve aylık 400 TL yoksulluk nafakasına ilişkin hüküm kurulmuş, ilk derece mahkemesinin bu kararı; davalı-karşı davacı erkek tarafından kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve velayet yönünden istinaf edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı erkek tarafından birleşen tedbir nafakası davasında kadın lehine hükmedilen vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek tarafından açılan boşanma davası, kadının açtığı bağımsız tedbir nafakası davası (TMK md 197) ile birleştirilmiş, mahkemece erkeğin boşanma davasının kabulüne, birleşen tedbir nafakası davasının ise, boşanma dosyasında tedbire karar verildiğinden konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı-davalı erkek tarafından birleşen tedbir nafakası davasında kadın lehine verilen vekalet ücrcti yönünden temyiz edilmiştir....
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve bağımsız tedbir nafakası davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her üç davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir. Kararın davacı- karşı davalı erkek vekili tarafından kusur belirlemesi, birleşen nafaka davasının kabulü, tedbir ve yoksulluk nafakası, yargılama giderleri, vekâlet ücreti yönünden; davalı- karşı davacı kadın vekili tarafından kusur belirlemesi, manevî tazminat talebinin reddi, nafakaların miktarı yönünden istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak kusur gerekçesinin düzeltilmesine ve tedbir nafakası ile manevî tazminat yönünden yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir....
, iştirak nafakası olarak devamına, kadın yararına aylık 350,00 TL tedbir nafakasına, yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın yararına 25.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tazminat taleplerinin reddine, ziynet alacağı davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tedbir Nafakasının Artırılması Aile Konutu Şerhi Konulması ve Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki “tedbir nafakasının artırılması ve aile konutu şerhi konulması” davası ile, daha sonra davalı tarafından açılan “boşanma” ve buna karşı davacı tarafından açılan “karşı boşanma” davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı (boşanma davasının davacısı)-karşı davalı ... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle, davalı tarafından eşinin ortak konuta dönmesi için 19.02.2013 tarihinde ihtar talebinde bulunulmuş, istek doğrultusunda verilen ihtar kararı kadına 26.02.2013 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı tarafından terk sebebine dayanan boşanma davası ise 22.05.2013 tarihinde açılmış olup, her ne kadar ihtar kanuni şekle uygun...