WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Olayların akışı karşısında davalı-davacı boşanma ve tedbir nafakası davası açmakta haklıdır....

(TMK md. 197) Yapılan incelemede; Midyat 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 04/02/2016 tarih, 2015/316 Esas ve 2016/32 Karar sayılı kararı ile davacı erkek tarafından açılan boşanma davasının reddine, davalı kadın lehine cevap dilekçesi tarihi olan 12/10/2015 tarihinden geçerli olmak üzere aylık 200,00 TL, davalı anne yanında kalan müşterek çocuklar 2012 doğumlu Esra ve 2014 doğumlu Ramazan için 12/10/2015 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 150,00'şer TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verildiği, verilen kararın 10/01/2020 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın ise 02/04/2021 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. Somut olayda, davacı tarafından açılan dava TMK'nın 197. maddesi uyarınca tedbir nafakası istemine ilişkin olup, mahkemece bu husus gözetilmeden ret hükmü kurulması usul ve yasaya aykırıdır....

Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir (TMK md.175/1). Davacı kadının çalışmadığı, düzenli ve sürekli gelirinin bulunmadığı, boşanma ile yoksulluğa düşeceği anlaşıldığından tarafların ekonomik ve sosyal durumları, ihtiyaçları, paranın alım gücü ve hakkaniyet ilkesi ( TMK md 4) nazara alınarak kadın yararına aylık 300,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmesi yerindedir. Ancak; Yoksulluk nafakası boşanma kararının kesinleşmesi ile hüküm ifade eder. Bu itibarla, kadın yararına dava tarihinden itibaren tedbir nafakasına, boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren ise yoksulluk nafakasına hükmolunması gerekirken dava tarihinden geçerli olmak üzere yoksulluk nafakasına karar verilmesi hatalı olmuştur....

Davalı-karşı davacı kadın vekili; kusur tespitine, erkeğin kabul edilen boşanma davasına, kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmesi gerektiğine yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava ve karşı dava; evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı boşanma davası ve fer'ilerine ilişkindir. Davalı-karşı davacı kadın vekilinin; kadının karar verilmesine yer olmadığına hükmedilen tedbir nafakası talebine yönelik istinaf başvurusunun incelenmesinde; Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m.186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m. 169). Tedbir nafakasına, mahkemece re'sen hükmedilebileceği gibi yargılama aşamasında da her zaman talep edilebilir....

Bu durumda, davacı kadın yararına maddi ve manevi tazminatın (TMK md.174/1,2) koşulları oluşmuştur. Bu nedenle davacı kadın yararına maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi doğru olduğu gibi, hükmedilen maddi ve manevi tazminatın miktarı da yerindedir. Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri resen alır (TMK m. 169). Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir (TMK md.175). Tedbir ve yoksulluk nafakasının miktarı belirlenirken, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi gözetilir....

Davacı kadın vekili, katılma yoluyla sunulan istinaf dilekçesinde; kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası miktarına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava; Türk Medeni Kanununun 197. maddesi uyarınca ayrı yaşamakta haklılığa dayalı tedbir nafakası istemine ilişkindir. Davalı erkeğin; kadın yararına hükmedilen tedbir nafakasına yönelik istinaf talebinin incelenmesinde; Eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir....

Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hâkim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır (TMK md.197). Toplanan delillerden; kocanın, birlik görevlerini yerine getirmekten kaçındığı, kadın eşe fiziksel şiddet uyguladığı ve hakaret ettiği, Türk Medeni Kanunu'nun 197. maddesi koşullarının oluştuğu, hükmedilen nafakanın hakkaniyet ilkesine uygun olduğu, anlaşılmakla, kocanın; kadın yararına TMK md. 197 kapsamında hükmedilen tedbir nafakasına yönelik istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiştir. 6763 sayılı Yasanın 41. maddesi ile değişik Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341/2. maddesi gereğince; miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir....

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 11/11/2021 NUMARASI : 2020/395 ESAS-2021/602 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı erkek vekili, dava dilekçesinde özetle; tarafların öncelikle zina (TMK md. 161), aksi takdirde evlilik birliğinin sarsılması (TMK md.166/1,2) nedeniyle boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin babaya verilmesine, çocuk için aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, davacı erkek yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir İlk derece mahkemesince; zina nedenine dayalı boşanma davasının reddine, evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı boşanma davasının kabulü ile tarafların TMK'nın 166/1,2 maddesi uyarınca boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin babaya verilmesine...

Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı-davacı kadın yararına boşanma davasında hükmolunan tedbir nafakası (TMK m. 169) ile tedbir nafakası davasında (TMK m. 197) hükmolunan tedbir nafakasının tahsilinin, tahsilde tekerrür oluşturmayacak şekilde infaz edileceğinin tabi bulunmasına göre, davacı-davalı erkeğin, davalı-davacı kadının kabul edilen tedbir nafakası davasına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Yapılan yargılama ve toplanan delillerle; davacı-davalı erkeğin birlik görevlerini yerine getirmediği, ailesinin evlilik birliğine müdahalelerine kayıtsız kaldığı, eşini ve akrabalarını ortak konuttan kovduğu ve eşini istemediğini söylediği, buna karşılık davalı-davacı kadının da eşine hakaret ettiği ve onu aşağıladığı anlaşılmaktadır....

    Aile Mahkemesinin, anlaşmalı boşanma üzerine TMK'nın 166/3 uyarınca karar vermesi nedeniyle anlaşmalı boşanma kararı verilmesinden sonra 24.07.2019 tarihinde Konya 1. Aile Mahkemesinin 2019/575 Esasına kayden tedbir nafakası talep edildiği, Zira çekişmeli boşanma davasının anlaşmalı boşanma davasına dönmesi ile ilk davada talep ettiğimiz tedbir nafakasının artık geçerliliği kalmadığı, zira davanın nev'inin değiştiği, tedbir nafakası bağımsız bir davanın konusu olabilecek bir talep olmadığı ve vekalet ücretine hükmedilmesi yerinde olmadığını belirterek, İlk Derece Mahkemesince verilen kararın ve vekalet ücreti hükmünün kaldırılmasına karar verilmesi" yönünde istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır. TMK.'nun 197. Maddesinde; "Eşlerden biri ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir....

    UYAP Entegrasyonu