Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Mal Rejimi Tasfiyesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı erkek ilk boşanma davasını 27.12.2013 tarihinde birleşen boşanma davasını ise 08.10.2014 tarihinde açmış, mahkemece 11.05.2015 tarihli duruşmada verilen ara kararla davacı erkeğin birleşen boşanma davasının derdestlik sebebi ile reddine karar verilmiş, 30.09.2015 tarihli hükümde ise davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'ilerine karar verilmiştir....

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen nafakalar ve tazminatlar yönünden, davalı-davacı kadın tarafından ise her iki boşanma davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-davalı erkek tarafından açılan boşanma davası (TMK. md. 166/1) ile davalı-davacı kadın tarafından açılan boşanma davasının (TMK. md. 166/1) birleştirilerek yapılan yargılaması sonucunda davacı-davalı erkek tarafından açılan boşanma davasının kabulü ile tarafların boşamalarına karar verilmiş, kadın tarafından açılan birleşen davada ise boşanma talebi yönünden olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmamıştır. Asıl ve birleşen her iki davada tarafların boşanma ve boşanmanın fer'i (eki) niteliğindeki istekleri hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması gerekir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece, davalı-davacı kadının boşanma davasının reddine, davacı-davalı erkeğin boşanma davasının kabulüne dair verilen 30.12.2013 tarihli hüküm, kadın tarafından her iki boşanma davası yönünden temyiz edilmiş, Dairemizin 30.06.2014 tarihli ilamı ile "....davalı-davacı kadının boşanma davasının da kabulüne karar verilmesi" gerekçesiyle bozulmuş, ilamın sonuç kısmında ise "bozma nedenine göre, yeniden hüküm verilmesi gerekli hale gelen davacı-davalı erkeğin kabul edilen boşanma davasına yönelik temyizinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına" şeklinde belirleme yapılmıştır. Dairemizin bu bozma kararı ile ilk verilen hüküm tamamen ortadan kaldırıldığından onanan veya kesinleşen bir bölüm bulunmamaktadır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından, kendisinin açmış olduğu birleşen boşanma davasındaki usuli eksikler, erkeğin boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, yargılama giderleri ile vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-davalı erkek tarafından 03.06.2013 tarihinde boşanma davası açılmış, daha sonra davalı-davacı kadın tarafından 21.02.2014 tarihinde açılan boşanma davası davacı-davalı erkeğin boşanma davası ile birleştirilerek yargılamaya devam edilmiştir. Davalı-davacı kadının boşanma davası yönünden usulüne uygun bir ön inceleme duruşması yapılmamıştır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Taraflarca karşılıklı olarak Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesine dayalı olarak boşanma davası açılmıştır. Mahkemece, ilk hükümde davalı-karşı davacı kadın tarafından açılan boşanma davasının reddine, davacı-karşı davalı erkek tarafından 166/1. maddesine dayalı olarak açılan boşanma davasının kabulü ile boşanmalarına karar verilmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda; evliliğin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan birleşen boşanma davalarında her iki tarafın boşanma davasının da ayrı ayrı kabulüne, erkeğin boşanma davasında kadının kusurlu olduğu kabul edilerek davalı-davacı erkek lehine manevi tazminata hükmedilmiş maddi tazminat talebinin ise reddine karar verilmiştir. Kadının boşanma davasında ise erkeğin kusurlu olduğu kabul edilerek davacı-davalı kadın lehine maddi-manevi tazminata hükmedilmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, kendi boşanma davasının reddi yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise, katılma yolu ile kendisinin reddedilen boşanma davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-karşı davalı erkek, temyiz dilekçesi ile sadece kendisinin reddedilen boşanma davasını temyiz etmiş, davalı-karşı davacı kadın ise buna karşılık süresinde vermiş olduğu katılma yoluyla temyiz dilekçesinde kendisinin boşanma davasının reddini temyiz etmiştir. Katılma yoluyla temyiz isteği asıl temyiz isteğine sıkı sıkıya bağlıdır....

                Dava, taraflar arasında düzenlenen boşanma protokolü sebebiyle ortak çocuk ...’nın giderlerini karşılamak üzere davacı tarafından boşanma dava tarihinden önce davalının hesabına yatırılan, 300.000 TL’nin davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Davacının anlaşmalı boşanma dava dilekçesi ekindeki protokolün boşanma davası sırasında hakim tarafından onaylanmadığı ve hükme esas alınmadığı boşanma dava dosyasından anlaşılmaktadır. Taraflar düzenlenen boşanma protolü uyarınca boşanmamışlardır. O halde taraflar arasında yapılan bu protokol, genel hükümlere tabi bir sözleşme niteliğinde olup uyuşmazlık aile hukukundan kaynaklanmamaktadır. Görev kamu düzenindendir ve mahkemece yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir (HMK m. 1)....

                  Davalının daha önce açtığı boşanma davası reddedilmiş, karar 14.09.2010 tarihinde kesinleşmiştir. Ret kararının kesinleşmesinden başlayarak karşı boşanma davasının açıldığı 17.02.2014 tarihine kadar üç yıl geçtiği, bu süre içinde ortak hayatın yeniden kurulamadığı toplanan delillerle gerçekleştiğine göre, Türk Medeni Kanununun 166/4. maddesinin koşulları karşı dava bakımından da oluşmuştur. Yasanın 166/4. maddesine göre boşanma kararı bakımından, kusur bir unsur değildir. Kusur, boşanmanın yan sonuçlarının düzenlenmesinde etkilidir. Başka bir ifade ile, 166/son'da yer alan yasal karineye dayanan bir boşanma davası şartlarının gerçekleşmesi halinde davacı tam kusurlu da olsa kabul edilir. Bu bakımdan davalı tarafından açılan karşı boşanma davasının da kabulüne karar verilmesi gerekirken, reddi doğru bulunmamıştır....

                    Bu davadaki dava sebebi dışında daha önce 2003 yılında başka maddi hadiselere dayanılarak açılan karşılıklı boşanma davalarında tarafların boşanmalarına karar verilmiş olması, bu davadaki boşanma talebini konusuz kılar ise de, boşanma sebebi olarak dayanılan maddi hadiseye bağlı maddi ve manevi tazminat isteklerinin tarafların gerçekleşen kusurları gözetilerek esastan karara bağlanması gerekir. Toplanan delillerden 2003 yılında davacının başka hadiseye dayalı olarak açmış bulunduğu boşanma davasının görüldüğü sırasında ortak çocuğa cinsel tacizde bulunduğu bu hadisenin bizatihi boşanma sebebi teşkil ettiği anlaşılmaktadır. Bu hadiseye dayalı olarak açılan boşanma davasında maddi ve manevi tazminat talep edildiğine göre Türk Medeni Kanununun 174/1-2, maddesi uyarınca davacı yararına uygun miktarda maddi ve manevi tazminat takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru bulunmamıştır. 3-Davacı, müşterek çocuk için de manevi tazminat istemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu