Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yabancı mahkemece verilen boşanma kararı varken, daha sonra, davacı tarafından 17.1.1996 tarihinde Türkiye'de açılan boşanma davası sonunda tarafların Türkiye'de de boşanmalarına verilmiş olması, bu maddi gerçeği değiştirmez.Çünki, evlilik birliği, İsviçre'de verilen boşanma ile sona ermiş ve çocuk, evliliğin sona ermesinden başlayarak üç yüz günden daha sonraki bir tarihte doğmuştur. Boşanma kararının yabancı mahkemece verilmiş olması, onun doğurduğu inşai etkiyi ortadan kaldırmaz. Bu kararın sağladığı inşai etkinin, içerde hukuken "tanınmasıyla" mümkün olması, işin esasıyla ilgili değil, çocukla genetik babası arasındaki soybağının Türkiye'de kurulabilmesi için gereklidir. Başka bir ifade ile çocukla genetik babası arasındaki soybağının Türkiye'de kurulabilmesi, yabancı mahkemece verilen boşanma kararına içerde "kesin hüküm" veya "kesin delil" vasfının kazandırılmış olmasını gerekli kılar....

    Anlaşmalı boşanma davaları çekişmesiz yargı konusudur. Anlaşmalı boşanma davalarında teknik anlamda "davalı" yoktur. Anlaşmalı boşanma davalarında hem kadın hem erkek boşanma iradesinin "davacısıdır." Eşler arasında anlaşma olduğu için hüküm verilebilmektedir. Anlaşmayı bozma konusunda anlaşmanın tarafı olan her eş aynı statüdedir. Dava harcını yatırmak ya da yatırmamak anlaşmalı bozma bağlamında üstünlük vermez....

      Sadece bu olgu bile anlaşmalı boşanma hükmünün bozulması için yeterlidir. 2-Tarafların anlaşmalı boşanma kararının verilmesinden sonra 26.6.2008 tarihinde kız çocuğu dünyaya geldiği ve aynı evde hep birlikte yaşadıkları açıklanmıştır. Sadece bu olgunun bile hadise şeklinde değerlendirilmesi için hükmün bozulması gerekir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki "nafaka" davası ile "boşanma" ve "mukabil boşanma" davasının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı (mukabil davacı) kadın tarafından; lehine hükmedilen tazminatların miktarları yönünden; davalı-davacı (mukabil davacı) koca tarafından ise; tamamına şamil olmak üzere temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı tarafından 30.9.2009 tarihinde açılan nafaka davası ile davalı (koca) tarafından 18.6.2010 tarihinde açılan boşanma davası birleştirilmiş, kocanın boşanma davasına karşı da, kadın tarafından mukabil boşanma davası açılmıştır. Hal böyleyken karar başlığında davanın türü olarak "boşanma" davalarına yer verilmeyip, sadece "nafaka" davasının gösterilmesi doğru değil ise de, bu husus sonuca etkili görülmemiştir....

          Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından davanın açılmamış sayılması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Erkek tarafından davacı sıfatıyla TMK m. 166 çerçevesinde açılan boşanma davasında, kadın tarafından verilen 18.06.2020 tarihli dilekçe ile öncelikle erkeğin davasının reddine, boşanma kararı verilecekse de lehine tazminat ve nafakaya hükmedilmesine yönelik talepte bulunulmuştur. Kadının karşı boşanma davası bulunmayıp, dilekçesi içeriği itibariyle erkeğin boşanma davasına verilen cevap ve boşanmanın ferî taleplerine yöneliktir. Boşanma davasının eki niteliğindeki bu talepler harca tabi değildir. Dilekçenin harçlandırılması da bu dilekçeyi karşı dava haline getirmez. Kadının dilekçesi cevap dilekçesi niteliğindedir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptaline ve alacak hukukuna ilişkin davada ...Sulh Hukuk ve 1.Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, boşanma protokolünden kaynaklanan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, tarafların ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 06.03.2003 tarih 2002/2044 esas,2003/277 karar sayılı ilamı ile davacı ...'in davalı babası ... ile davada taraf olmayan annesi ...boşandıkları,boşanma kararı ile 17.02.2003 tarihli protokolün (Boşanma Anlaşmasının) tasdikine de karar verildiği görülmüştür. Somut olayda, davanın konusu ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 06.03.2003 tarih 2002/2044 esas,2003/277 karar sayılı boşanma ilamın 5....

              KARŞI OY YAZISI Davacı hem zina (TMK. m. 161) , hem de evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK. m.166/1-2) nedenine dayalı olarak boşanma davası açmıştır. Toplanan delillerle , evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenli boşanma davasının kabulü koşulları gerçekleşmekle birlikte ; zina nedenli boşanma davasının koşulları gerçekleşmemiştir. Mahkeme her iki nedene dayalı boşanma istemini kabul etmiştir. Bu durumda , temyiz edilen hükmün , kocanın zina nedenli boşanma isteğinin kabulünün isabetsiz olduğu gerekçesiyle bozulması gerektiğini düşünüyorum....

                Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesindeki anlaşmalı boşanma koşullarının gerçekleşmediği, davanın Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesindeki evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı çekişmeli boşanma davasına dönüştüğü; tarafların boşanma ile bir kısım boşanmanın fer'i (eki) hususlarda anlaşmış olmasının anlaşmalı boşanma kararı verilmesi için yeterli olmadığı ve bu konudaki ikrarlarının hakimi de bağlamayacağı ( TMK. 184/3) gözetilerek; taraflara Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesindeki boşanma koşullarının gerçekleşip gerçekleşemediğinin belirlenmesi bakımından delil bildirme olanağı tanınarak, gösterildiği takdirde deliller toplanıp, gerçekleşen sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken; yazılı şekilde Türk Medeni Kanununu 166/1. madde uyarınca boşanmaya karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece, boşanma kararı verilmiş, karar davalıya tebliğ edilmiş, karar davalı adına vekili avukat Rıdvan Çam tarafından süresi içinde temyiz edilmiştir. Kararı temyiz eden davalı vekilinin, temyiz dilekçesi ekinde sunduğu vekaletname genel dava vekaletnamesi olup, “boşanma davalarını” takip yetkisi taşımamaktadır. Boşanma davası açmak ve takip etmek veya açılmış olan boşanma davalarını davalı adına takip etmek münhasıran şahsa bağlı bir hakkın kullanımı niteliğinde olup, vekile bu hususta özel yetki verilmesini gerektirir (HMK.md.74). Bu bakımdan davalı vekilinin temyizinin incelenebilmesi için “boşanma davalarında davalıyı temsil yetkisi” taşıyan vekaletname ibrazı zorunludur....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma ve Ziynet Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma ile ziynet eşyası alacağı" davalarının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı (koca) tarafından, kadının kabul edilen boşanma davası ile kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve velayet düzenlemesi yönünden; davalı-karşı davacı (kadın) tarafından ise kocanın kabul edilen boşanma davası ile kusur belirlemesi, tazminatların miktarı ve ziynet eşyası alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi uyarınca boşanma kararı verildiği halde, hükümde boşanmanın yasal dayanağı olarak, aynı kanunun 166/3. maddesinin gösterilmesi maddi hatadan kaynaklanmış olup, mahallinde her zaman düzeltilmesinin mümkün...

                      UYAP Entegrasyonu