Davalı tarafından 2008 yılında davacı aleyhine açılan nafaka davası sonucunda, "davalının bir başka kadınla yaşadığı, evlilik birliğinin kendisine yüklediği görevleri yerine getirmediği, eşi ve çocuklarıyla ilgilenmediği" sabit kabul edilerek, bu sebeple kadın ayrı yaşamakta haklı bulunmuş ve lehine nafakaya hükmedilmiş, bu karar kesinleşmiştir. Bu davadan sonra davalı kadından kaynaklanan bir kusur tespit edilememiştir. Kesinleşen bu hüküm karşısında artık davalıya bir kusur atfedilemez. Türk Medeni Kanununun 166. maddesinde "evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerin her birinin boşanma davası açabileceği" hükme bağlanmıştır. Bu hükmü, tamamen kusurlu eşin de dava açabileceği ve yararına boşanma hükmü elde edebileceği biçiminde yorumlamak ve değerlendirmek doğru değildir....
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 01.11.2016 günü duruşmalı temyiz eden davacı-davalı ... ve vekilleri gelmedi. Karşı taraf temyiz eden davalı-davacı ... vekili Av. ... geldi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı erkek, zina (TMK m. 161), davalı-karşı davacı kadın ise evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) hukuki sebebine dayalı olarak boşanma talep etmiş, mahkemece "asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına" karar verildiği halde, hükmün gerekçesinde "tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı" gerekçesiyle boşanmalarına karar verildiği belirtilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından asıl davanın kabulü, karşı davanın reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece davalı-karşı davacı kadın tarafından evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebi uyarınca Türk Medeni Kanunu 166/1 maddesi hükmüne dayanarak açılan boşanma davasının reddine, davacı-karşı davalı erkek tarafından evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebi uyarınca Türk Medeni Kanunu 166/1 maddesi hükmüne dayanarak açılan boşanma davasının kabulüne karar verilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden davacı-karşı davalı erkeğin eşini tehdit ettiği ve eşine fiziksel şiddet uyguladığı, davalı-karşı davalı kadının ise sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği ispatlanmıştır....
hakaret ettiğini, davalının Merzifon İlçesine döndüğünde üzerine yürüdüğünü, tehdit ve hakaret ettiğini, olaylın savcılığa intikal ettiğini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, müşterek çocukların velayetinin tarafına verilmesini, 1.000,00 TL kendisi için yoksulluk nafakası, 500,00 'er TL'de her bir çocuk için iştirak nafakası ile 15.000 TL maddi, 15.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsili ile boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Dava; evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma istemine ilişkindir. Boşanma kararı verilebilmesi için TMK 166/1- 2 maddesi gereğince evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığının ispatlanması gerekeceği, dosya kapsamından doğrudan taraflar arasında evlilik birliğinin davalı/davacı kocadan kaynaklanan sebepler ile ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve evlilik birliğinin devamına imkan vermeyecek derecede bir geçimsizliği, kabule elverişli ciddi sebep ve deliller tespit edilemediği anlaşılmıştır....
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili kararı özetle, dava dilekçesindeki açıklamaları tekrar ederek, tarafların dava tarihi itibariyle 21 yıla varan fiili ayrılıklarının evlilik birliğinin temelinden sarsıldığının kabulünü gerektirdiği gerekçesi ile istinaf etmiştir. Davalı taraf, istinafa cevap dilekçesi de sunmamıştır. GEREKÇE: Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayanan boşanma davasıdır. (TMK m. 166/1) HMK.nun 355.maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. Somut olayda, tarafların 1995 yılından itibaren ayrı yaşadıkları, davalının Hollanda'da kaldığı, davacının Türkiye'ye döndüğü sabit ise de tarafların ayrı yaşamasında neden olan olaylar hakkında davacı tanığının görgüye dayanan bilgisi olmadığı anlaşılmaktadır....
Mahkemece düzenlenen gerekçeli kararda; "..toplanan bütün bilgi ve belgeler, görgüye dayalı tanık anlatımları ile birlikte değerlendirildiğinde; davalının kusurlu tutum ve davranışları neticesinde evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında ve boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin tamamen kusurlu olduğu, davalı eşin tam kusuru nedeniyle taraflar arasında müşterek hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabit olmakla olayların akışı karşısında bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine ve de evlilik birliğinin devamında taraflar ve toplum (kamu) için bir fayda kalmadığı" şeklinde belirtilerek yetersiz gerekçe ile erkeğin boşanma davasının reddine, kadının karşı boşanma davasının kabulüne karar verilmiş, ancak tarafların boşanmaya yol açan kusurlu davranışları ile maddi ve manevi tazminatı oluşturan eylemlerin nelerden ibaret olduğu...
kabul edilen kadının tam kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığı, buna göre erkeğin davasının ferileriyle birlikte kabulü ile kadının boşanma davasının reddinde bir usulsüzlük bulunmadığı anlaşılmıştır....
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere, davanın evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davası olup, taraflar arasında TMK.nun 166/3 maddesi şartlarının oluşmamasına, fiili ayrılığın tek başına boşanma sebebi yapılamayacağına göre davacının davasını ispat edemediği anlaşılmakla, davacının yerinde bulunmayan istinaf itirazlarının reddine karar vermek gerekmekle, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Dava; evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma istemine ilişkindir. Tarafların ekonomik ve sosyal durum araştırılması için ilgili kolluğa yazı yazılmış olup, yazılan yazıya verilen cevabi tutanakta davacı kocanın esnaf olarak çalıştığını, aylık gelirinin tespit edilemediğini, kendi evinde oturduğunun tespit edildiğini, davalı kadının ise mahallenin kahvesi isimli iş yerinin işletmecisi olduğunu, aylık 6.000,00.-TL gelirinin olduğunun tespit edilerek bildirilmiş olduğu görülmüştür....