Ancak, alınan bilirkişi raporu ile davacının hissesinin yeğeni ------ inançlı işlemle devrettiği tarihten itibaren şirketin hiç kar payı dağıtmadığı belirlenmiştir. Bu nedenle davacının şirket ortaklarından kar payı üzerinden herhangi bir alacağı mevcut değildir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ: Dava, davalı tarafından davacıya ödenmeyen hakkı huzur bedeli, yedek akçelerdeki 1/4 pay, ödenmeyen aylık maaş ödemeleri, şirket gelirlerinden 1/4 ortaklık kar payı ödemelerinin tazminine ilişkindir. Dosya SMMM bilirkişisine tevdi edilerek, davacının huzur hakkı alacağı, kar payı alacağı ve maaş alacağına ilişkin TTK'nun 334. Maddesi hükümleri ve genel kurul kararları da değerlendirilerek rapor tanzimi istenilmiştir....
bulunmadığında ise kar payı dağıtımı ile ilgili genel kurulda bu yönde bir karar alınması gerektiği, genel kurulda alınan kararda kar payı dağıtımı kararı alınması ise de öncelikle ilgili genel kurul kararının iptalinin talep edilmesi ve ardından böyle bir dava açılması gerektiğin, oysa davalı şirketin yetkilisinin taraflarına beyanına göre ana sözleşmede kar payı dağıtımı ile ilgili bir hüküm bulunmadığı gibi yine hiçbir genel kurul kararında kar payı dağıtımı konusunda bir karar da alınmadığını, aynı yönde davalı davacı şirkete karşı açılan Konya ....
bulunmadığında ise kar payı dağıtımı ile ilgili genel kurulda bu yönde bir karar alınması gerektiği, genel kurulda alınan kararda kar payı dağıtımı kararı alınması ise de öncelikle ilgili genel kurul kararının iptalinin talep edilmesi ve ardından böyle bir dava açılması gerektiğin, oysa davalı şirketin yetkilisinin taraflarına beyanına göre ana sözleşmede kar payı dağıtımı ile ilgili bir hüküm bulunmadığı gibi yine hiçbir genel kurul kararında kar payı dağıtımı konusunda bir karar da alınmadığını, aynı yönde davalı davacı şirkete karşı açılan Konya ....
E sayılı dosyasında katılma alacağı yönünden şirket hissesinin dava konusu yapıldığını, bu dosyadaki talep ile dava dosyasındaki talebin mükerrerlik oluşturduğunu, kar payı yönünden dağıtılmayan kar payının şirkette bulunduğunu, özkaynaklarında durduğunu, kar payı talebine ilişkin 5 yılı aşan kısım yönünden zaman aşımının gerçekleştiğini, kar payı dağıtılmamasının şirketten çıkma için sebep teşkil etmediğini, boşanma davası hadisesinin tek başına şirket ortaklığından çıkmak için haklı neden oluşturmadığını, içeriğinin esas alınması gerektiğini, ihtiyati haciz talebinin yerinde olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. İNCELEME VE GEREKÇE : Yargılamanın devamı sırasında, davacı asil ... tarihli dilekçesi ile açmış olduğu davadan feragat ettiğini, feragat nedeniyle gereğinin yapılmasını talep etmiştir. Davalı vekili ......
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bilirkişi raporunda belirtildiği üzere davalının şirketten tahsil ettiği kar payından davacıya düşen 9.143,92 TL (1992-1993-1998 yılları) kar payı isteyebileceği, kesinleşen Mahkeme kararında geçen bilirkişi raporuna ve eldeki dosyada alınan bilirkişi raporuna göre 2000-2006 (dayanak davanın açıldığı tarih itibariyle) şirketin elde ettiği kar payı dikkate alındığında davacıya 127.441,24 TL düştüğü, davalı tarafından 17.01.2006 tarihinde 63.796,00 TL'lik ödeme yapıldığı, kesinleşen mahkeme kararıyla 10.000,00 TL'nin hüküm altına alındığı böylelikle davacının davalıdan bakiye 53.645,14 TL kâr payı isteyebileceği, 2006-2014 yılları arasında isteyebileceği kar payı bulunmadığı, 2000-2006 yılları ve 1992-1998 arasında davacı ile davalı arasında adi ortaklık ilişkisi devam ettiği için davacının dağıtılmamış kar payı alacağıyla ilgili olarak şirkete başvuramayacağı, kesinleşmiş Mahkeme kararı uyarınca adi...
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hükmün, davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizce, davacının dava dışı kardeşine verdiği vekaletnamede, davacı adına para tahsil etme yetkisi bulunmadığı, bu nedenle dava dışı kardeşe yapılan ödemenin davacıya yapılmış sayılamayacağı, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının adi ortaklıktan alacağı olup olmadığı konusunda ortaklığa ait kayıtlar incelenerek yapılan bir değerlendirme olmadığı, bu durumda mahkemece idareci ortak olan davalıdan adi ortaklığa ait defter ve hesapları istenip tarafların anlaşıp anlaşamadığı yönler üzerinde durularak, anlaşamadıkları hallerde B.K. 538 ve sonraki maddeleri gözetilerek mahkemece ortaklığın bizzat tasfiyesi yoluna gidilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmesi üzerine yapılan yargılama sonunda, bilirkişi raporu ile davacının adi ortaklık nedeniyle 711.166,67 YTL kar payı alacağı olduğunun belirlendiği, davacının kar payı dışındaki taleplerinden vazgeçmesi nedeniyle davanın...
Asliye Ticaret Mahkemesi'nde 2011/499 Esas sayılı davayı açtığını, mahkemece ortaklıktan çıkmaya izin verilip 2009, 2010 ve 2011 yılı 7. ayının 25'ine kadar olan döneme ilişkin kar paylarının ödenmesine karar verildiğini ileri sürerek 2011 yılından bakiye ve 2012-2013 yılı kar payı alacaklarından şimdilik 20.000,00 TL'nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı tarafından açılan ortaklıktan çıkmaya izin ve kar payı ile ayrılma payına ilişkin ... .. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen kararın taraf vekillerince temyiz edilmeksizin 11.03.2014 tarihinde kesinleştiğini, bu davada davacının ıslahla dava tarihinden sonrasına ilişkin talepte bulunduğunu, ancak mahkeme tarafından dava tarihi olan 25.07.2011 tarihinden sonraya ilişkin kar payı alacağı talebinin reddedildiğini, bu kararın kesin hüküm oluşturduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizce bozulmuştur....
CEVAP : Davalı vekili dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde; kar paylarının dağıtılmadığı ve müvekkili şirkette tutulduğu yönündeki iddiaların doğru olmadığını, müvekkili şirketin ortaklarına genel kurul kararları doğrultusunda kar payı ödemesi yaptığını, davacının kar payı alacağı bulunmadığını, 2010-2012-2015-ve 2017 yıllarına ait kar payı toplamının 15.09.2022 günü 25.500,00-TL olarak davacıya ödendiğini, 2018-2019-2020-2021 yıllarına ait kar payı toplamı 164.970,00-TL olarak davacıya ödendiğini, kar payının eşitlik ilkesine aykırı bir şekilde dağıtıldığı iddiasının da gerçeği yansıtmadığını, haksız ve yersiz davanın reddine, yargılama giderlerinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir. YARGILAMA VE GEREKÇE: Dava, alacak talebine ilişkindir. Davacı vekilinin 27/02/2024 tarihli feragat dilekçesi sunduğu, vekaletnamesinin incelenmesinde davadan feragat yetkisinin bulunduğu görüldü....
kar payı dağıtımına ilişkin kararı ile birlikte kar payı ve kararlaştırılan miktar limited şirkete karşı bir alacak hakkına dönüşeceği,. somut uyuşmazlıkta davalı şirketin genel kurulunda davacı ortağında katılımı ve oyu ile 2008 ve 2009 yıllarına ilişkin kar dağıtmama kararı alındığı sonraki yıllarda ise kar payı dağıtımına yönelik genel kurul tarafından alınmış bir kararın bulunmadığı aksinin davacı tarafçada iddia ve ispat edilmediği anlaşılmakla davacının kar payı alacağı talebinin yerinde olmadığı kanaatine varıldığı, ayrıca TTK 616/1- e maddesi uyarınca kar payı dağıtılmasına ilişkin karar ortaklar kurulunun devredilemez ve münhasır yetkilerinden biri olduğundan mahkemece, ortaklar kurulunun yerine geçilerek, kar dağıtımına karar verilemeyeceği, kar dağıtımına ilişkin kararları almak yetkisi ortaklar kuruluna ait olup, bu yetki başka bir organa devredilemeyeceği gibi ortaklar kurulu, kar dağıtımı için bir karar vermedikçe şirket ortağının dava açarak kendisine ait karı isteyemeyeceği...