DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı şirketin ortağı ve temsilcisi iken müvekkilinin katılmadığı 30.06.2011 tarihli genel kurulda alınan kararla şirket müdürlüğünden azledildiğini, bunun üzerine müvekkilinin ortaklıktan çıkmaya izin, ayrılma payı ve kar payı taleplerini içeren Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesinde 2011/499 E. sayılı davayı açtığını, Mahkemece, ortaklıktan çıkmaya izin verilip 2009, 2010 ve 2011 yılı 7. ayının 25'ine kadar olan döneme ilişkin kar paylarının ödenmesine karar verildiğini ileri sürerek 2011 yılından bakiye ve 2012-2013 yılı kar payı alacaklarından şimdilik 20.000,00 TL'nin davalıdan tahsilini talep etmiş, 26.08.2018 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 278.518,88 TL olarak ıslah etmiştir. II. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafından açılan ortaklıktan çıkmaya izin, kar payı ve ayrılma payına ilişkin Ankara 8....
e ise 47.938,00TL kar payı ödemesi yapıldığının bildirildiği, bu ödemelerin geçmiş yıl kar payı ödemelerine ilişkin olduğu açıklandığı, anılan miktar her bir davacının hesaplanan kar payı alacağından düşüldüğü, davacılar, davalı şirket haricinde bu şirketle bağlantılı olduğunu iddia ettikleri ... ...gelir ve kar durumunun değerlendirmeye esas alınmasını da istediği, anılan şirketlerin işbu dosyada davalı olarak gösterilmediği, her şirketin ayrı bir tüzel kişiliği olduğu, dosyada davalı olarak gösterilmeyen bu şirketlere yönelik talebin anılan nedenle redd gerektiği, davacıların her birinin talep edebileceği kar payı alacağından davacılara yargılama sürecinde yapılan kar payı ödemeleri düşülmesi neticesinde davacı ...'ın (73.575,53TL - 1.500,00TL) 72.075,54TL isteyebileceği, diğer davacı ...'...
Tüm dosya kapsamı ve delillerin değerlendirilmesi sonucunda; davacının davalı şirketin üç ortağından biri olduğu ve davalı şirkette 25.000-TL tutarında sermaye payı ve hissesinin bulunduğu, TTK nun 616. maddesi gereğince kar payı dağıtılması ortaklar kurulunun münhasıran yetkisinde olup, Genel kurulun yetkisinde ve devredilemez olan bir konuda hiç karar alınmamış iken mahkemenin genel kurulun yerine geçerek kar payı dağıtılması konusunda karar almasının mümkün olmadığı, davacının ortağı olduğu davalı şirket genel kurullarında kar payı dağıtımına ilişkin alınan herhangi bir karar bulunmadığı gibi, kar payı dağıtılması konusunda gündem oluşturularak bir toplantı da yapılmadığı, davacının dava tarihinden önce kar payı ödenmesine ilişkin ortağı olduğu davalı şirkete herhangi bir başvuru yaptığına ilişkin bir bilgi ve belgede dosyaya sunulmadığı anlaşıldığından açılan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Bu rapora da itiraz edildiği için bu kez düzenlenen 2.ek raporda 1993-2003 yıllarına ait kar payı alacağının ...' a ödendiği, 2003-2007 yıllarına ait kar payı ayacağının vekalet sahibi ...' ödendiğini, 2008-2009 yıllarına ait kar payı ödemesinin yapılmadığı, sahip olunan 8. Tertip hisse senedi miktarının 5.40 pay olduğunu, payların dava tarihindeki değerinin 975,078 TL olduğunu, dava tarihine kadar olan kar payı alacağının 78,95 TL olduğunu, davacının elinde 1 adet A grubu intifa senedi karşılığı 2 adet intifa senedi olması nedeni ile temettü alacağının 44.20 TL olması gerektiği şeklinde görüş bildirmiş, 3.ek raporda da aynı görüşü tekrar etmiştir. Toplanan delillere göre ; 1993-2003 yıllarına ait kar payı alacağının ...' a ödendiği, 2003/2007 yıllarına ait kar payı alacağının vekalet sahibi ...' ödendiği, 2008-2009 yıllarına ait kar payı ödemesinin yapılmadığı, sahip olunan 8....
Maddesinde düzenlenen her yıl senelik %5 oranındaki kar payı ödemesine ilişkin davacı yana 800.000 USD ödeme yaptığını beyan ettiği, davacı yan ise yapılan bu ödemelerin kar payı ödemesi değil Finansal destek olarak geri aldığını beyan ettiği, bu ödemeye ilişkin makbuz, ödeme belgesi dosya münderecatında mevcut olmadığı görüldüğü, sayın mahkemeniz davalı yanın protokol kapsamında yükümlülüklerini yerine getirmediği, davacı yana yapılan 800.000 USD tutarlı ödemenin finansal destek ödemesine karşı yapılan iade tutarı olduğu yönünde karar vermesi durumunda davacı yanın davalı yana finansal destek olarak ödemiş olduğu tutardan takip tarihi itibariyle (14.01.2019) (2.800.000,00 TL - 800.000,00 USD=) 2.000.000 USD Bakiye alacaklı olduğu, kar payı olarak ise davacı yanın 725.880,00 USD talebinin mevcut olduğu görülmüş ancak buna ilişkin dosya içeriğinde somut bir mali veri yer almadığından tarafımızdan kar payı hesaplaması yapılmadığı, davacı yan tarafından kar payı hesaplamasına ilişkin mali...
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda şirketin borca batık olduğu ve bu nedenlerle davacıya herhangi bir kâr payı ve ayrılma akçesi ödenemeyeceği tespit edilmiştir. Diğer taraftan TTK 616/1-e maddesi gereğince kar payı dağıtılmasında yetkili organ olan genel kurulda kâr payı dağıtılmasına ilişkin herhangi bir karar alınmadan kâr payı dağıtılması da mümkün değildir. Bu itibarla mahkemece sermaye payı ve kâr payı ödenmesine yönelik talep bakımından davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir....
Dosyanın incelenmesinden; yükümlüye, 1998 yılı kar payının ödenmesine 17.12.1999 tarihinde karar verildiği ve 1998 kar payı ile birlikte 1999 yılı kar payınında 2000 yılında ödendiği, buna ilişkin beyannamenin verilmesi esnasında davalı idarece kar paylarına uygulanacak vergi alacağı oranının 1/5 olduğunun bildirilmesi üzerine, davacının almış olduğu kar paylarının ait olduğu yıllar itibariyla ve dağıtılmasına karar verildiği tarihe göre vergi alacağının 1/3 olarak uygulanması gerektiği ihtirazi kaydı ile beyannamesini vererek fazla tahakkukun kaldırılması istemiyle dava açtığı anlaşılmıştır. 1995 yılından başlamak üzere gelir vergisi sistemine yeniden dahil edilen vergi alacağı müessesesi ile vergi alacağı 193 sayılı Kanunun mükerrer 121 maddesinde de belirtildiği gibi bir yönüyle menkul sermaye iradı, diğer yönüyle de mahsubu gereken bir vergi niteliğinde kabul edilmiştir....
Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin %20 hisseye sahip ortağı olduğunu, müvekkiline kar payı ödenmemesi nedeniyle davalı şirket aleyhine açtığı davanın kabulüne karar verildiğini, söz konusu davada fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 10.000 TL talep edildiğini, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda ise müvekkilinin kar payı alacağının faizi ile birlikte 111.184,37 TL olduğunun bildirildiğini, müvekkilinin ayrıca 2011 yılı için de kâr payı alacağının bulunduğunu ileri sürerek, 100.000 TL'nin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
tahsiline karar verilmesini istediklerini, bu davada müvekkilin ücret alacağı vs. kapsamında başka bir alacağının dava konusu edilmediğini, davanın sadece kar payı alacağı davası olduğunu belirtmiş, mahkemece davalı ...'...
e yöneltebileceği ve alacak davasını senede karşı senetle ispat zorunluluğu (HMK 201.md) kapsamında ispatla mükellef olduğu, davacının ispat külfetini yerine getiremediği, dava dilekçesinde açıkça yemin deliline de dayanmadığı anlaşıldığından; davalı şirket ortakları ... ve ... ... aleyhine açılan davanın pasif husumet ehliyeti yokluğundan - usulden reddine, davalı ... ... aleyhine açılan davanın esastan reddine karar verilmiş, Davacının şirket ortağı olduğu dönemde dağıtılmayan kar payı için açtığı alacak davasının ise şirket aleyhine yöneltilmesi gerektiği, şirket ortaklarının bu davada pasif husumet ehliyetlerinin bulunmadığı belirlendiğinden; kar payı alacağı için davalılar aleyhine açılan davanın pasif husumet ehliyeti yokluğundan - usulden reddine, Yine şirketin 2009-2019 tarihleri arasında satılan ve alınan gayrimenkullerin tespiti için açılan davada; davacının dava tarihi itibariyle şirkette hisse sahibi bulunmaması yanı sıra istenen tespitin var olduğu iddia edilen kar payı alacağı...