Bu taleplerin değerlendirilmesinde esas alınacak kusur, boşanma davasında belirlenen ve boşanma sebebi olarak kabul edilmiş olan kusurdur. Mahkeme kesinleşen boşanma davasındaki tarafların kusur dağılım ve derecesine bakıp, nafaka ve tazminat talepleri buna göre karar bağlayacaktır. Bu nedenle, uyuşmazlığın çözümü için, taraflar arasında görülen ve kesinleşen boşanma davasının incelenmesi gerekmektedir. Taraflar İzmir 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/659 E., 2002/696 K. sayılı kararı ile boşanmışlar ve boşanma kararı 10.01.2003 tarihinde kesinleşmiştir....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-davalı erkek Türk Medeni Kanununun 164. maddesi uyarınca terk hukuki sebebine dayalı olarak boşanma davası açmış, davalı-davacı kadın da birleşen dava ile Türk Medeni Kanunun 166/1. maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak boşanma isteğinde bulunmuştur. Erkeğin terk sebebine dayalı boşanma davasında Türk Medeni Kanununun 164. maddesinde öngörülen şartların varlığının tespiti durumunda kadının eve dönmemekte haklı olmadığı sabit olacağından ihtar sonrasında boşanma sebebi oluşturacak bir vakıa da kanıtlanmadığı takdirde kadının Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesine dayalı boşanma davasının da reddine karar verilmesi gerekecektir. Davacı-davalı erkeğin, 21.02.2013 tarihinde terk sebebiyle boşanma davası açması üzerine, davalı-davacı kadın da 13.05.2013 tarihinde evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma davası açmıştır....
Ancak, verilen boşanma hükmü kesinleşmeden eldeki davada davacı erkek tarafından (TMK m.166/1) evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak boşanma davası açılmış ancak yargılamaya dosyalar birleştirilmeden devam edilmiştir. Bölge adliye mahkemesince de belirtildiği üzere, taraflarca daha önce açılıp karar verilen dosyadaki boşanma hükmü kesinleştiğinden eldeki davada erkeğin boşanma istemi yönünden dava konusuz kalmış ise de boşanma kararının kesinleşmesinden önce erkek tarafından açılan eldeki bu dava nedeniyle, taraflar arasında boşanma davalarına ilişkin kusur durumu henüz taraflar yönünden bütünüyle kesinleşmemiştir....
Nitekim Dairem eşlerin anlaşmasına dayalı boşanma da¬valarında bir bakıma “iki davacı ve iki davalı” olduğu görüşünü sergilemiştir. (Y2HD, 15.3.1990, 11382-2844, Ömer Uğur GENÇCAN, Öğreti ve Uygulamada Boşanma, Tazminat, Nafaka, Yetkin Yayınevi, Ankara 2000, Kısaltma: GENÇCAN-Boşanma , s. 680-682) Anlaşmalı boşanma ancak “tarafların” (=kadın ve erkek) anlaşması ile oluşabildiğine göre hem kadın hem erkek davadan feragat edebilir. Düzenlemenin bir tarafına davadan feragat hakkı verilirken bir tarafına davadan feragat hakkı verilmemesi; -Anlaşmalı boşanma davasının mahiyeti, -Kadın erkek eşitliği ile bağdaşmaz. Davalı-davacı boşanma davasından “feragat ederek” hükmü temyiz etmiş ancak daha sonra verdiği dilekçe ile “temyizden feragat” etmiştir. Feragatten feragat edilemez....
(Ömer Uğur GENÇCAN, Boşanma Hukuku, Yetkin Yayınevi, Ankara 2006, Kısaltma: GENÇCAN-Boşanma-2, § 2. II, B, 2, b, aa.) Nitekim Dairem eşlerin anlaşmasına dayalı boşanma davalarında bir bakıma “iki davacı ve iki davalı” olduğu görüşünü sergilemiştir. (Y2HD, 15.3.1990, 11382-2844, Ömer Uğur GENÇCAN, Öğreti ve Uygulamada Boşanma, Tazminat, Nafaka, Yetkin Yayınevi, Ankara 2000, Kısaltma: GENÇCAN-Boşanma , s. 680-682) Anlaşmalı boşanma ancak “tarafların” (=kadın ve erkek) anlaşması ile oluşabildiğine göre hem kadın hem erkek davadan feragat edebilir. Düzenlemenin bir tarafına davadan feragat hakkı verilirken bir tarafına davadan feragat hakkı verilmemesi; -Anlaşmalı boşanma davasının mahiyeti, -Kadın erkek eşitliği ile bağdaşmaz. O halde anlaşmalı boşanma davasından feragati içeren “temyiz davasının davacısı” eşin dilekçesine değer verilerek hükmün bu sebeple bozulmasına ve tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma (TMK. m. 166 f....
Gerçekleşen bu durumda kadın da karşı boşanma davası açmakta haklıdır. Kadının karşı boşanma davasının da kabulü gerekirken, yetersiz gerekçe ile karşı boşanma davasının reddi doğru bulunmamıştır. Ne var ki, kocanın boşanma davasının kabulü suretiyle verilen boşanma kararı, temyizin şümulu dışında bırakılmakla usulen kesinleşmiş, gelinen bu aşamada kadının karşı boşanma davasındaki boşanma talebinin esasının konusu da kalmamıştır. Böyle bir durumda, karşı boşanma davasının konusuz kalması sebebiyle esası hakkında bir karar verilmese bile kadın karşı boşanma davası açmakta haklı olduğuna göre, lehine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği de açıktır (HMK.m.331/1)....
BOŞANMA DAVASIBOŞANMA PROTOKOLÜDAVACININ ÖLÜMÜTAPU İPTAL VE TESCİL 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 166 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 225 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü. Mersin İkinci Aile Mahkemesi'nin 2007/996 esas, 2007/743 karar sayılı, Türk Medeni Kanunu'nun 166/3. maddesine dayalı bulunan boşanma kararı davacı kadın vekiline 14.12.2007 tarihinde, davalı koca vekiline ise 24.12.2007 tarihinde tebliğ edilmiş; boşanma hükmü kesinleşmeden 15.12.2007 tarihinde davacı kadın ölmüştür. Böylece, evlilik birliği boşanmayla değil, ölümle son bulmuştur. Sonradan hatalı olarak boşanma kararına kesinleşme şerhi veril-mesi, evlilik birliğinin boşanma ile sona erdiği sonucunu doğurmaz....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm davacı- karşı davalı (kadın) tarafından kocanın boşanma davası, velayet, tazminatlar ve nafaka yönünden; davalı-karşı davacı (koca) tarafından da tazminatlar yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Davacı-karşı davalının (kadın), Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesine dayalı olarak açmış olduğu boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmaları yönünde verilen hüküm, temyiz edilmemek suretiyle kesinleşmiş, boşanma gerçekleşmiştir. Bu sebeple, davacı-karşı davalının (kadın), koca tarafından açılan karşı boşanma davasında oluşturulan boşanma kararına karşı temyizinin, boşanma yönüyle konusu kalmamıştır....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; her ne kadar mahkemece maddi manevi tazminata hangi boşanma hükmü yönünden karar verilmiş olduğu ayrıca belirtilmemiş olsa da: kesinleşmiş olan asıl boşanma davası kapsamında davalı tarafın maddi manevi tazminat talepleri bulunmadığını, taleple bağlılık ilkesi gereğince talep olmadan veya talebi aşan şekilde karar verilemeyeceğinden, maddi ve manevi tazminata ilişkin kararın asıl boşanma hükmü yönünden verilmediği açık olduğunu, karşı boşanma davası yönünden maddi manevi tazminata karar verilmiş ise karşı boşanma hükmü istinaf edilmiş olduğundan kesinleşmediğini ve karşı boşanma hükmü kesinleşmeden bu dava yönünden verilen maddi manevi tazminata ilişkin hüküm de kesinleşmemiş olacağından ilamlı icra konusu edilemeyeceğini, birleşen boşanma davası yönünden maddi manevi tazminata karar verilmiş ise birleşen boşanma hükmü istinaf edilmiş olduğundan kesinleşmediğini, ve birleşen boşanma hükmü kesinleşmeden bu dava yönünden verilen maddi manevi tazminata...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından her iki boşanma davası ve fer'ileri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflarca evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine (TMK m. 166/1) dayalı olarak karşılıklı boşanma davaları ikame edilmiş, ilk derece mahkemesince boşanmaya sebebiyet veren olaylarda, erkeğin ağır kusurlu olduğu kabul edilerek; erkeğin boşanma davasının reddine, kadının davasının kabulü ile boşanmaya ve fer'ilerine ilişkin hüküm kurulmuştur. İlk derece mahkemesinin bu kararına karşı davacı-karşı davalı erkek tarafından her iki boşanma davası yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuş, bölge adliye mahkemesince erkeğin boşanma davasının kabulüne, kadının boşanma davasının ise reddine karar verilmiştir....