Kanunun 137'nci maddesinin (1.) fıkrasında, ön inceleme dilekçelerinin karşılıklı verilmesinden sonra yapılacağının açıkça öngörülmüş olması karşısında, dava şartlarının mevcut olup olmadığının davanın her aşamasında hakim tarafından kendiliğinden gözetileceğine ilişkin 115/1. madde hükmü de, bu hususlarda, davalıya dava dilekçesi tebliğ edilmeden karar verilebileceğine izin verir tarzda bir yoruma elverişli değildir. Diğer yandan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, 1086 sayılı Kanundan farklı olarak iddia ve savunmanın genişletilmesi yahut değiştirilmesi yasağını dava ve cevap dilekçesinin verilmesiyle başlatmamış; bu yasağı, dilekçelerin karşılıklı verilmesinin tamamlanmasına, bazı hallerde ön inceleme duruşmasına kadar ileriye ötelemiştir. Tarafların bu haklarını kullanabilmeleri, dilekçelerin karşılıklı olarak verilmesini veya bunun için kanunda belirlenen sürelerin geçmesini gerekli kılar....
Yasa'nın 137'nci maddesinin (1.) fıkrasında, ön inceleme dilekçelerinin karşılıklı verilmesinden sonra yapılacağının açıkça öngörülmüş olması karşısında, dava şartlarının mevcut olup olmadığının davanın her aşamasında hakim tarafından kendiliğinden gözetileceğine ilişkin 115/1. madde hükmü de, bu hususlarda, davalıya dava dilekçesi tebliğ edilmeden karar verilebileceğine izin verir tarzda bir yoruma elverişli değildir. Diğer yandan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, 1086 sayılı Kanun dan farklı olarak iddia ve savunmanın genişletilmesi yahut değiştirilmesi yasağını dava ve cevap dilekçesinin verilmesiyle başlatmamış; bu yasağı, dilekçelerin karşılıklı verilmesinin tamamlanmasına, bazı hallerde ön inceleme duruşmasına kadar ileriye ötelemiştir. Tarafların bu haklarını kullanabilmeleri, dilekçelerin karşılıklı olarak verilmesini veya bunun için kanunda belirlenen sürelerin geçmesini gerekli kılar....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Tehdit, karşılıklı hakaret, kasten yaralama, silahla kasten yaralamaya teşebbüs, mala zarar verme HÜKÜM : Sanık ... hakkında ...'ya yönelik kasten yaralama ve mala zarar verme suçlarından açılan kamu davasının reddi Sanık ... ve katılan sanık ... hakkında karşılıklı hakaret suçundan ceza vermekten vazgeçilmesine, Katılan sanık ... hakkında ...'e yönelik silahla kasten yaralamaya teşebbüs suçundan TCK'nın 86/2, 86/3-e, 35, 29, 62, 53, 58 maddeleri uyarınca 1 ay 25 gün hapis Katılan sanık ... hakkında ...'...
Davalı kiraya veren tarafından 21/12/2012 tarihinde davacı aleyhine başlatılan takipte 2012 yılı Ocak ile Aralık ayları kira alacağının tahsili talep edilmiş, davacı ise 16/02/2012 tarihli ‘Tutanak’ başlıklı belge ile sözleşmenin 16/01/2012 tarihinde karşılıklı irade beyanıyla sona erdiğini, taşınmazı ise 31/12/2011 tarihinde tahliye ettiğini ileri sürmüştür. Taraflarca imzalanan 16/02/2012 tarihli belgede; iş yerinin bir başkasına devredilmesi nedeniyle, sözleşmenin 16/01/2012 tarihinde karşılıklı feshedildiği belirtilmiş olup, imzası inkar edilmeyen ve tarafların özgür iradeleri ile kararlaştırılmış olan işbu belge geçerli olup tarafları bağlar. Yine Gölcük 1....
Davacılar vekili 14/02/2023 tarihli dilekçesi ile davadan feragat etmiş olup feragat dilekçesinde karşılıklı sulh olduklarını, karşılıklı olarak vekalet ücreti ve diğer yargılama gideri taleplerinin bulunmadığını bildirildiği görülmüştür. Davalı vekili ise sunduğu beyan dilekçesi ile karşılıklı sulh olmaları nedeniyle karşılıklı olarak vekalet ücreti ve diğer yargılama gideri taleplerinin bulunmadığını bildirildiği görülmüştür. Bilindiği üzere; usul hukukunda 6100 sayılı HMK 307v.d. maddelerinde düzenlenen davadan feragat davacının talep sonucunun kısmen veya tamamen vazgeçmesi olup HMK 311.m. gereğince feragat kesin hükmün hukuki sonuçlarını doğurur. HMK 309/2.m. gereğince tek taraflı bir irade beyanı olan feragat beyanının hüküm ifade edebilmesi için karşı tarafın muvafakatı veya Mahkemenin kararı gerekli değildir. Bu itibarla, açıklanan gerekçe ile istem gibi davanın vâki feragat nedeni ile reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir....
Feragat, davayı sona erdiren, yapıldığı anda sonuç doğuran, kesin bir usul işlemi olup, HMK 311. maddesi uyarınca, karşı tarafın muvafakatine gerek olmaksızın kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurduğundan, somut olayda davacı vekili yazılı beyanı ile usulüne uygun şekilde davadan feragat ettiğini beyan ettiğinden, incelenen vekaletnamesinde feragat etmeye yetkisinin bulunduğu anlaşılmakla açılan davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş, tarafların karşılıklı yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmadığından, davalı vekili dilekçesinin açıklama kısmında her iki davacı yönünden ayrım yapmaksızın huzurdaki davada vekalet ücreti ve yargılama gideri konusunda taleplerinin olmadığını beyan ettiğinden karşılıklı yargılama gideri ve vekalet ücreti takdir edilmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı katkı payı alacağı Davacı-birleşen dosyada davalı ... ile davalı birleşen dosyada davacı ... aralarındaki karşılıklı katkı payı alacağı davasının reddine dair ...Aile Mahkemesinden verilen 17.02.2009 gün ve 1013/129 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı- birleşen davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı-birleşen dosyanın davalısı ... ile davalı-birleşen dosyanın davacısı ... aralarında görülen karşılıklı katkı payı alacağı davasının yapılan yargılaması sonunda dava ve birleşen davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm davacı-birleşen dosyanın davalısı ... vekili tarafından asıl davanın esası ile karşılıklı açılan davalarla ilgili vekalet ücretlerine yönelik olarak temyiz edilmiştir. Taraflar 8.9.1978 tarihinde evlenmişler, 29.3.2002 tarihinde açılan dava sonunda boşanmışlar ve karar 15.7.2003 tarihinde kesinleşmiştir....
Yasanın 137'nci maddesinin (1.) fıkrasında, ön incelemenin, dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra yapılacağının açıkça öngörülmüş olması karşısında, dava şartlarının mevcut olup olmadığının davanın her aşamasında hakim tarafından kendiliğinden gözetileceğine ilişkin 115/1. madde hükmü de, bu hususlarda, davalıya dava dilekçesi tebliğ edilmeden karar verilebileceğine izin verir tarzda bir yoruma elverişli değildir. Diğer yandan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, 1086 sayılı Kanun'dan farklı olarak iddia ve savunmanın genişletilmesi yahut değiştirilmesi yasağını dava ve cevap dilekçesinin verilmesiyle başlatmamış; bu yasağı, dilekçelerin karşılıklı verilmesinin tamamlanmasına, bazı hallerde ön inceleme duruşmasına kadar ileriye ötelemiştir. Tarafları bu haklarını kullanabilmeleri, dilekçelerin karşılıklı olarak verilmesini veya bunun için kanunda belirlenen sürelerin geçmesini gerekli kılar....
Davalı vekili, davacının üst düzey yönetici olarak çalıştığını, kendi iradesiyle imzaladığı ... akdinin feshi ve ibraname başlıklı sözleşme ile ... akdini karşılıklı olarak feshettiklerini, davacıya ihbar tazminatı ile üç aylık brüt maaşı tutarında işsizlik ödeneği ödendiğini, ayrıca cep telefonu ve laptop verildiğini ve 31.01.2012 tarihine kadar kendisi ve ailesinin grup sağlık sigortasından faydalandırılmaya devam edilmesinin kararlaştırıldığını, tarafların karşılıklı birbirini olarak ibra ettiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, davacıya ihbar tazminatı ödenmesinin akdin işverence feshedildiğini gösterdiği, ikale sözleşmesinde de akdin işverence feshedildiğinden söz edildiği, ... sözleşmesinin işverence haklı ya da geçerli neden taraflar arasındaki ... ilişkisinin ne şekilde sona erdiği temel uyuşmazlığı oluşturmaktadır....
Trampa sözleşmesi gereğince söz konusu motorlu aracın Noterden satılarak devredildiği de resmi bir belge ile kanıtlanamadığından tarafların karşılıklı olarak edimlerini ifa ettiğini söyleme olanağı yoktur. Davacı ...'ın sözleşme gereğince davalı ... adına tapuda tescilini sağladığı 415 ada 3 sayılı parseldeki 144 bağımsız bölüm numaralı dükkan ile davalı ...'in davacı ... adına tapuda tescilini sağladığı 48 ada 35 sayılı parseldeki 10/120 arsa paylı 2 numaralı bağımsız bölümün arsa payı bakımından yukarıda belirtilen gerekçelerle trampa sözleşmesinin yerine getirilmemiş olması nedeniyle tarafların karşılıklı olarak sebepsiz zenginleşmeleri söz konusu olup taraflar bu durumda sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca ancak ifa ettikleri edimleri geri isteyebilirler....