Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Muhakemeleri Kanun'un 137/1. maddesinde, ön incelemenin dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra yapılacağının açıkça öngörülmüştür. Diğer yandan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, 1086 sayılı Kanundan farklı olarak iddia ve savunmanın genişletilmesi yahut da değiştirilmesi yasağını dava ve cevap dilekçesinin verilmesiyle başlatmamış; bu yasağı, ileriye dilekçelerin karşılıklı verilmesinin tamamlanmasına, bazı hallerde ön inceleme duruşmasına kadar ötelemiştir. Bu düzenleme ile davacının cevaba cevap dilekçesinde iddialarını değiştirerek ve genişleterek başlangıçta görevli olmayan mahkemeyi görevli hale getirmesi de mümkün hale gelmiştir....

    Hukuk Muhakemeleri Kanun'un 137/1. maddesinde, ön incelemenin dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra yapılacağının açıkça öngörülmüştür. Diğer yandan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, 1086 sayılı Kanundan farklı olarak iddia ve savunmanın genişletilmesi yahut da değiştirilmesi yasağını dava ve cevap dilekçesinin verilmesiyle başlatmamış; bu yasağı, ileriye dilekçelerin karşılıklı verilmesinin tamamlanmasına, bazı hallerde ön inceleme duruşmasına kadar ötelemiştir. Bu düzenleme ile davacının cevaba cevap dilekçesinde iddialarını değiştirerek ve genişleterek başlangıçta görevli olmayan mahkemeyi görevli hale getirmesi de mümkün hale gelmiştir....

      Hukuk Muhakemeleri Kanun'un 137/1. maddesinde, ön incelemenin dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra yapılacağının açıkça öngörülmüştür. Diğer yandan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, 1086 sayılı Kanundan farklı olarak iddia ve savunmanın genişletilmesi yahut da değiştirilmesi yasağını dava ve cevap dilekçesinin verilmesiyle başlatmamış; bu yasağı, ileriye dilekçelerin karşılıklı verilmesinin tamamlanmasına, bazı hallerde ön inceleme duruşmasına kadar ötelemiştir. Bu düzenleme ile davacının cevaba cevap dilekçesinde iddialarını değiştirerek ve genişleterek başlangıçta görevli olmayan mahkemeyi görevli hale getirmesi de mümkün hale gelmiştir....

        HMK’nın 137'nci maddesinin (1.) fıkrasında ön incelemenin, dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra yapılacağının açıkça öngörülmüş olması karşısında, dava şartlarının mevcut olup olmadığının davanın her aşamasında hakim tarafından kendiliğinden gözetileceğine ilişkin 115/1. madde hükmü de, bu hususlarda, davalıya dava dilekçesi tebliğ edilmeden karar verilebileceğine izin verir tarzda bir yoruma elverişli değildir. Diğer yandan 6100 sayılı HMK, 1086 sayılı HMUK’'dan farklı olarak iddia ve savunmanın genişletilmesi yahut değiştirilmesi yasağını dava ve cevap dilekçesinin verilmesiyle başlatmamış; bu yasağı, dilekçelerin karşılıklı verilmesinin tamamlanmasına, bazı hallerde ön inceleme duruşmasına kadar ileriye ötelemiştir. Tarafların bu haklarını kullanabilmeleri, dilekçelerin karşılıklı olarak verilmesini veya bunun için kanunda belirlenen sürelerin geçmesini gerekli kılar....

          Davalı vekili, 01.11.2000 tarihinden itibaren sözleşmenin karşılıklı olarak feshedildiğini, program ve cihazların teslim edildiğini beyanla davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre tarafların karşılıklı uzlaşarak sözleşmeyi feshettiklerini, fesih sonrası dönem için davacının ücret talep edemeyeceğini, fesih öncesi dönem için iki faturadan dolayı kısmen alacaklı bulunduğu, bu nedenle davanın kısmen kabulü ile 2.190.36.-USD. üzerinden itirazın iptaline, 2.105.8.-Dolar'a takip tarihinden itibaren aylık % 2 faiz uygulanmasına, takibin devamına, 576.78.-YTL. icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

            Ancak; Katılanın ameliyat olmuş eşini ziyarete gelen sanığa, ilk önce katılanın hakaret etmesi, kabulün de bu yönde olması karşısında; hakaretin karşılıklı olması nedeniyle TCK’nın 129/3. maddesindeki “hakaret suçunun karşılıklı olarak işlenmesi halinde, olayın mahiyetine göre, taraflardan her ikisi veya biri hakkında verilecek ceza üçte birine kadar indirilebileceği gibi, ceza vermekten de vazgeçilebilir” şeklindeki düzenlemeye göre sanığa ceza vermekten vazgeçilip geçilmeyeceği tartışılmadan, karşılıklı hakaret nedeniyle yasal indirimin anılan madde yerine, TCK’nın 29. maddesine göre yapılması, Kanuna aykırı ve sanık ...'ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 23/09/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Ancak, Hakaret suçunun karşılıklı işlenmesi halinde, TCK'nın 129/3. maddesi uyarınca, cezaya hükmetmeden doğrudan ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı, katılan ......

                Olumsuz yetki uyuşmazlığından bahsedilebilmesi için mahkemeler arasında karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmesi zorunludur. Somut olayda, mahkemeler arasında karşılıklı olarak verilmiş bir yetkisizlik kararı bulunmamakta olup, mahkemece .... Mahkemesinin yetkili olduğundan bahisle ortaya çıkan yetki uyuşmazlığının çözümü için dosyanın Dairemize gönderilmesine karar verilmişse de karşılıklı olarak verilmiş yetkisizlik kararı bulunmadığından, dosyanın... Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesi gerekirken, yargı yeri belirlenmesi için Yargıtaya gönderilmesi doğru olmamıştır. SONUÇ: Bu aşamada yargı yeri belirleme koşulları bulunmayan dosyanın MAHALLİNE İADESİNE 17/10/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

                  Bu nedenle, her iki mahkeme tarafından tazminat istemi yönünden karşılıklı görevsizlik ve yetkisizlik kararı verilmemiştir. Yargı yeri belirtilmesi yukarıda da anıldığı gibi mahkemenin davaya bakmasına hukuki veya fiili bir engel çıkması, iki mahkemenin yargısal sınırlarının kapsamının belirlenmesinde tereddüt edilmesi ve karşılıklı olarak görevsizlik ve yetkisizlik kararı verilmesi halinde olanaklıdır. Tazminata yönelik davada karşılıklı Görevsizlik kararı bulunmadığından yargı yeri belirleme olanağı bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle dava dosyasının bu aşamada yargı yeri belirlenmesi koşulları bulunmadığından mahalline GÖNDERİLMESİNE, 30.4.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi...

                    Olumsuz yetki uyuşmazlığından bahsedilebilmesi için mahkemeler arasında karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmesi zorunludur. Somut olayda, mahkemeler arasında karşılıklı olarak verilmiş bir yetkisizlik kararı bulunmamakta olup, mahkemece ..... Hukuk Mahkemesinin yetkili olduğundan bahisle ortaya çıkan yetki uyuşmazlığının çözümü için dosyanın Dairemize gönderilmesine karar verilmişse de karşılıklı olarak verilmiş yetkisizlik kararı bulunmadığından, dosyanın ..... Mahkemesine gönderilmesi gerekirken, yargı yeri belirlenmesi için Yargıtaya gönderilmesi doğru olmamıştır. SONUÇ: Bu aşamada yargı yeri belirleme koşulları bulunmayan dosyanın mahalline İADESİNE 21/11/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu