Davalı vekili, 23.11.2011 tarihli fesih ihbarı ile 30.11.2011 tarihinden itibaren sözleşmelerin kendilerince feshedildiğini, her türlü tadilin karşılıklı yazılı mutabakatla geçerli olacağı düzenlemesine rağmen davacının tek taraflı fiyat artırımının kabulünün mümkün olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün bulunmamasına göre, davalı-davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Dava, karşılıklı boşanma ve ziynet eşyası alacağına ilişkin olup, mahkemenin karşılıklı boşanma davalarının ve ziynet eşyası alacağının kabulüne yönelik ilk karar, taraflarca temyiz edilmiş, Dairemizce yapılan inceleme sonucu hatalı kusur tespiti, yoksulluk nafakası ve ziynet eşyalarına yönelik davanın reddi gerektiği yönünden bozulmuş, mahkemece bozma kararına uyulmuş ve davalı-karşı davacı kadının yoksulluk nafakası ve ziynet eşyası talebinin reddine, koca yararına her iki boşanma davasından dolayı maktu, ziynet eşyasına yönelik davanın reddinden dolayı da nisbi vekalet ücretine hükmedilmiştir....
Hukuk Muhakemeleri Kanun'un 137/1. maddesinde, ön incelemenin dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra yapılacağının açıkça öngörülmüştür. Diğer yandan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, 1086 sayılı Kanundan farklı olarak iddia ve savunmanın genişletilmesi yahut da değiştirilmesi yasağını dava ve cevap dilekçesinin verilmesiyle başlatmamış; bu yasağı, ileriye dilekçelerin karşılıklı verilmesinin tamamlanmasına, bazı hallerde ön inceleme duruşmasına kadar ötelemiştir. Bu düzenleme ile davacının cevaba cevap dilekçesinde iddialarını değiştirerek ve genişleterek başlangıçta görevli olmayan mahkemeyi görevli hale getirmesi de mümkün hale gelmiştir....
Katılan Vekilinin Temyiz Sebepleri Yönünden Katılanın ve tanığın beyanları, sanığın savunması ve tüm dosya kapsamı dikkate alındığında, hakaret eyleminin karşılıklı işlendiğine dair Mahkemenin inanç ve takdirinde hukuka aykırılık görülmemiştir. B....
Davacı kiralayan, davalının kira sözleşmesini tek taraflı feshettiğini, iddia etmiş ise de; kira sözleşmesinin altına “karşılıklı konuşarak sözleşmeyi feshediyoruz. İşbu sözleşme karşılıklı olarak feshedilmiştir.” şeklinde 29.01.2009 tarihinde şerh düşülmüştür. Davada değerlendirilmesi gereken husus, tarafların karşılıklı anlaşması ile kira sözleşmesinin feshi halinde kiracı tarafından kiralanana verilen zararın tazmininin gerekip gerekmediğine ilişkindir. Kira sözleşmesinin özel koşular 5. maddesinde “Ev temiz ve kusursuz durumdadır. Pencereler ve balkon kapısı engeç üç yılda bir yağlı boya yapılarak döşemeler korunacak, bakımı yapılacaktır. Yer döşemeleri, mutfak, banyo, badanalar temiz, hasarsız, prizler, düğmeler, termosifon çalışır durumdadır. Aynen teslim edilecektir. Lekeli ve hasarlı her şeyin bedeli depozitodan düşülecektir. Yine Özel Şartlar 7. maddesinde “Kiracı teminat olarak 500 USD vermiştir....
Yasa'nın 137'nci maddesinin (1.) fıkrasında, ön inceleme dilekçelerinin karşılıklı verilmesinden sonra yapılacağının açıkça öngörülmüş olması karşısında, dava şartlarının mevcut olup olmadığının davanın her aşamasında hakim tarafından kendiliğinden gözetileceğine ilişkin 115/1. madde hükmü de, bu hususlarda, davalıya dava dilekçesi tebliğ edilerek cevap vermesi beklenmeden karar verilebileceğine izin verir tarzda bir yoruma elverişli değildir. Diğer yandan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, 1086 sayılı Kanun'dan farklı olarak iddia ve savunmanın genişletilmesi yahut değiştirilmesi yasağını dava ve cevap dilekçesinin verilmesiyle başlatmamış; bu yasağı, dilekçelerin karşılıklı verilmesinin tamamlanmasına, bazı hallerde ön inceleme duruşmasına kadar ileriye ötelemiştir. Tarafları bu haklarını kullanabilmeleri, dilekçelerin karşılıklı olarak verilmesini veya bunun için kanunda belirlenen sürelerin geçmesini gerekli kılar....
HMK'nın 137. maddesinin (1.) fıkrasında, ön inceleme dilekçelerinin karşılıklı verilmesinden sonra yapılacağının açıkça hükme bağlanması ve dava şartlarının mevcut olup olmadığının davanın her aşamasında hakim tarafından kendiliğinden gözetileceğine ilişkin 115/1. maddesi hükmü de, bu hususlarda davalıya dava dilekçesi tebliğ edilmeden karar verilebileceğine izin verir tarzda bir yoruma elverişli değildir. Diğer yandan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, 1086 sayılı Kanun'dan farklı olarak iddia ve savunmanın genişletilmesi yahut değiştirilmesi yasağını dava ve cevap dilekçesinin verilmesiyle başlatmamış, bu yasağı dilekçelerin karşılıklı verilmesinin tamamlanmasına, bazı hallerde ön inceleme duruşmasına kadar ileriye bırakmıştır. Tarafların bu haklarını kullanabilmeleri, dilekçelerin karşılıklı olarak verilmesini veya bunun için kanunda belirlenen sürelerin geçmesini gerekli kılar....
Hukuk Muhakemeleri Kanun'un 137/1. maddesinde, ön incelemenin dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra yapılacağının açıkça öngörülmüştür. Diğer yandan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, 1086 sayılı Kanundan farklı olarak iddia ve savunmanın genişletilmesi yahut da değiştirilmesi yasağını dava ve cevap dilekçesinin verilmesiyle başlatmamış; bu yasağı, ileriye dilekçelerin karşılıklı verilmesinin tamamlanmasına, bazı hallerde ön inceleme duruşmasına kadar ötelemiştir. Bu düzenleme ile davacının cevaba cevap dilekçesinde iddialarını değiştirerek ve genişleterek başlangıçta görevli olmayan mahkemeyi görevli hale getirmesi de mümkün hale gelmiştir....
Hukuk Muhakemeleri Kanun'un 137/1. maddesinde, ön incelemenin dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra yapılacağının açıkça öngörülmüştür.Diğer yandan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, 1086 sayılı Kanundan farklı olarak iddia ve savunmanın genişletilmesi yahut da değiştirilmesi yasağını dava ve cevap dilekçesinin verilmesiyle başlatmamış; bu yasağı, ileriye dilekçelerin karşılıklı verilmesinin tamamlanmasına, bazı hallerde ön inceleme duruşmasına kadar ötelemiştir. Bu düzenleme ile davacının cevaba cevap dilekçesinde iddialarını değiştirerek ve genişleterek başlangıçta görevli olmayan mahkemeyi görevli hale getirmesi de mümkün hale gelmiştir....
HMK’nın 137'nci maddesinin (1.) fıkrasında ön incelemenin, dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra yapılacağının açıkça öngörülmüş olması karşısında, dava şartlarının mevcut olup olmadığının davanın her aşamasında hakim tarafından kendiliğinden gözetileceğine ilişkin 115/1. madde hükmü de, bu hususlarda, davalıya dava dilekçesi tebliğ edilmeden karar verilebileceğine izin verir tarzda bir yoruma elverişli değildir. Diğer yandan 6100 sayılı HMK, 1086 sayılı HMUK’'dan farklı olarak iddia ve savunmanın genişletilmesi yahut değiştirilmesi yasağını dava ve cevap dilekçesinin verilmesiyle başlatmamış; bu yasağı, dilekçelerin karşılıklı verilmesinin tamamlanmasına, bazı hallerde ön inceleme duruşmasına kadar ileriye ötelemiştir. Tarafların bu haklarını kullanabilmeleri, dilekçelerin karşılıklı olarak verilmesini veya bunun için kanunda belirlenen sürelerin geçmesini gerekli kılar....