CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkilinin yaklaşık olarak beş ay kadar evli kaldıklarını, tarafların boşanma davasında karşılıklı olarak mal rejimi, ziynet eşyasından kaynaklı herhangi bir hak ve alacakları kalmadığını beyan ettikerini, davacı tarafından boşanma davasına sunulmak üzere 07.01.2019 tarihli protokol hazırlandığını, müvekkilinin, hazırlanan protokole mal rejimi ve ziynet eşyasına ilişkin bir anlaşmanın yapılması talep edildiğinde, davacının bunun gerek olmadığını, duruşmadaki beyanlarında hak alacaklarının kalmadığının beyan edileceğini, bu durumun sıkıntı olmayacağını belirttiğini ve Kayseri 3....
Dairemizin 05/03/2019 tarih 2019/209 Esas 2019/210 Karar sayılı ilamı ile davalının ziynet eşyasına yönelik harcı tamamlaması için dosyanın geri çevrilmesine karar verildiği, eksikliğin giderildiği, Dairemizin 22/04/2019 tarih 2019/446 Esas 2019/436 Karar sayılı ilamı ile davacının vesayet altına alınıp alınmayacağı hususunun değerlendirilmediği sebebi ile kararın kaldırılarak dosyanın mahkemesine gönderildiği, yeniden hüküm kurulduğu DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, TMK 166/1 maddesi gereği karşılıklı olarak açılan boşanma ve davacı-davalı kadın tarafından açılan ziynet alacağına yöneliktir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından nafakaların miktarı, ziynet alacağı davasının reddi ve reddedilen ziynet alacağı davasında aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle 23.07.1999 doğumlu ortak çocuk Türker'in inceleme tarihi itibariyle ergin olduğunun anlaşılmasına göre, davacı kadının boşanma ve fer'ilerine yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2- Davacı kadının ziynet alacağı davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Davacı kadın dava dilekçesiyle ziynet alacağı talep etmemişken, dilekçeler aşamasının tamamlanmasından sonra sunduğu 25.08.2015 tarihli dilekçesi ile bedel, cins ve...
İSTİNAF SEBEPLERİ; Davacı-davalı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle"...aldatma ve kötü muamele ispatlandığı halde dikkate alınmadığını,diğer tarafın sorumluluklarını da yerine getirmediğini,tazminatların ve nafakaların az olduğunu", Davalı-davacı erkek vekili ise"...tazminatların esası ve miktarlarını-kusuru-ziynet kararını-yoksulluk ve iştirak nafakası kararını,kendi davalarının reddini"istinaf sebebi yapmıştır. GEREKÇE: Davalar karşılıklı temelden sarsılmaya dayalı boşanma ve ferileri ile ayrıca kadının davasında ziynet iadesi/bedel tahsili taleplerinden ibarettir. HMK 355 nci maddesi gereğince istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.Tüm dosya kapsamı ile; Her iki tarafta boşanma kabul hükmüne yönelik istinaf başvuruları olmadığını bildirmişlerdir.Ayrıca kadının ziynet ile ilgili karara karşı itirazı bulunmadığı da belirtilmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından tazminatların ve nafakaların miktarı ile ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-karşı davalı kadın lehine hükmolunan ziynet alacağına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; 6100 sayılı HMK'nın 362. maddesinin 1. fıkrasının b bendi uyarınca "Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar" temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 sayılı Kanun'un 44. maddesi ile de 6100 Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na eklenen ek madde 1 uyarınca temyiz parasal sınırlarının (HMK m. 341, 362) Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 298. maddesine göre her yıl tespit ve ilan edilecek yeniden değerleme oranında artırılması öngörülmüştür....
Ziynet eşyası alacağıyla ilgili talep (dava) bakımından, temyiz denetimine elverişli nitelikte gerekçeyi içeren bir karar bulunmamaktadır (T.C Anayasası m. 141. HMK m. 297/1-e). Bu nedenle, ziynet eşyalarından bedeline hükmedilenlerin hangi ziynetler olduğu, cins, nitelik, miktar ve değerlerinin ayrı ayrı gösterilmemesi, yine eşya İadesi davasında kabul edilen eşyaların neler olduğu, nitelikleri, tek tek bedellerinin gösterilmemesi, taraflara yüklenen borç ile tanınan hakkın infazda güçlük çıkarmayacak biçimde belirtilmemesi ve öncelikle aynen iade talep edilmesine rağmen ziynet ve eşya alacağının bedeline hükmedilmesi doğru olmadığından, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından; ziynet alacağı davasının reddedilen kısmı, ziynet alacağı davasında davalı taraf lehine hükmedilen vekalet ücreti yönünden, davalı erkek tarafından ise; boşanma ve ziynet alacağı davalarının kabulü yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kadının tüm, davalı erkeğin ise aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür (TMK m. 6)....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının birleşen boşanma davasında tanık deliline dayanmadığı ve tedbir nafakası dosyasındaki beyanlara delil olarak dayandığının anlaşıldığı, bu kapsamda yapılan değerlendirmeye göre de; erkeğe yüklenen hakkında başka bir kadınla birlikte yaşadığı yönünde söylentiler çıktığı vakıasının yüklenmesinin hatalı olduğu, diğer kusurların doğru ve yerinde olduğu, bunun yanında kadın ve annesinin erkeğin annesini darp ettiklerinin de sabit olduğu geçimsizliğe sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu, birleşen boşanma davasında çocuk ve kadın için nafaka taleplerinin birleşen önlem nafakası davasında karara bağlandığından nafaka talepleri hususunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinin, önlem nafakası ile boşanmanın fer'îsi niteliğindeki tedbir iştirak ve tedbir yoksulluk nafakalarının birbirinden ayrı nafakalar olduğundan hatalı olduğu gerekçesi ile; ziynet alacağına ilişkin dosyanın...
Davacı-karşı davalı kadın lehine hükmolunan ziynet alacağının miktarı 13.292,50 TL olup karar tarihindeki kesinlik sınırını aşmadığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi gereğince temyiz sınırı altında kalan ziynet alacağına ilişkin karar kesindir. Açıklanan nedenle, davalı-karşı davacı erkeğin ziynet alacağına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davalı-karşı davacı erkeğin diğer temyiz itirazlarının incelemesine gelince; Tarafların karşılıklı açtığı boşanma davalarında, ilk derece mahkemesince davaların kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'ilerine ilişkin hüküm kurulmuş, ilk derece mahkemesinin bu kararı; erkek tarafından; kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, ziynet alacağı davasının kabulü yönlerinden istinaf edilmiştir. Bölge adliye mahkemesince;erkeğin ziynet alacağına yönelik istinaf talebinin kabulüne diğer yönlerden ise istinaf taleplerinin reddine karar verilmiştir....
ziynet eşyalarını da yanında beraberinde götürmüş olabileceği, ispat yükü kendisinde olan davacının ziynet eşyalarının evde veya kocasında kaldığını ispat edemediğin..."...