WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Çeşitli sebeplerle (evin ihtiyaçları, düğün borçları, balayı vs) koca tarafından bozdurulan bu altınların karşılığının hibe edilmediği müddetçe kadına iadesi zorunludur. Ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, davacının isteği ve onayı ile ziynet eşyalarının bozdurulup ev ihtiyaçları için harcandığının davalı yanca kanıtlanması halinde koca ziynet eşyalarının iadeden kurtulur. Somut olayda; davalı tarafın ikrarı ile, ziynet eşyalarının bir kısmının evlilik birliği içinde kullanıldığı ve bozdurulduğu kanıtlanmıştır. Bu durumda ispat yükü kendisine geçen davalı koca, söz konusu ziynetlerin iade edilmemek üzere kendisine verildiğini ispat yükü altındadır. Ayrıca, davalı 08.03. 2012 tarihli cevap dilekçesinde, çeyiz eşyalarına ilişkin talepleri konusunda herhangi bir itirazları olmadığını, çeyiz eşyalarını iadeye hazır olduğunu belirtmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı erkek tarafından, ziynet eşyası alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın dava dilekçesinde ziynet eşyalarının aynen iadesini, olmadığı taktirde bedeline karar verilmesini talep etmiştir. Davacı ziynet eşyalarının değerinin, 30.000.00 TL. olduğunu beyan ederek bu miktar üzerinden nispi peşin harcı yatırmıştır. Mahkemece aldırılan bilirkişi raporundan, talep edilen ziynet eşyalarının değerinin, 39.380.00 TL. olduğunun belirtildiği anlaşılmaktadır....

      O halde, davacı kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken isteğin reddi doğru görülmemiştir. 4-Davacı kadın, erkek tarafından el konulduğunu belirterek ziynet eşyalarının aynen veya bedelinin iadesini talep etmiş, davalı erkek ise bileziklerin kadın tarafından götürüldüğünü, diğer ziynet eşyalarının ise ev ihtiyaçları için bozdurulduğunu beyan etmiştir. Davacının rızasıyla da olsa bunları geri istememek üzere erkeğe verildiği ispat edilmedikçe davalı erkek bunları geri vermek borcu altındadır. Davalı erkek tarafından ziynet eşyalarının bir kısmına el konulduğu bir kısmının ise ev ihtiyaçları için harcandığı ispatlandığına göre, davacı kadın tarafından talep edilen ziynet eşyalarından bilirkişi tarafından belirlenenlerin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....

        Ancak, davacı evden ayrılırken ziynet eşyalarının evde kaldığını iddia ederek bu davayı açmamış, delil olarak dayandığı ve bu davanın tefrik edildiği boşanma dava dosyası incelendiğinde de görüleceği üzere, ziynet eşyalarının balayında oldukları sırada patronuna olan borçlarını ödeyeceği gerekçesi ile davalı tarafından kendisinden alınarak bozdurulduğuna dayandırmıştır. Boşanma dava dosyasındaki davalının cevap dilekçesi incelendiğinde ise,davalı ticaretle uğraşmasının verdiği zorluklar nedeniyle borç almak durumunda kaldığını kabul etmiş, ancak halihazırda iyi bir işi ve düzenli geliri olup, az miktarda borcu kaldığını belirtmiştir. Yine, boşanma dosyasında dinlenen davacının annesi olan tanık Y. A....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma - Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma" ve "ziynet alacağı" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı (koca) tarafından, kusur değerlendirilmesi, kadın lehine hükmedilen manevi tazminat, nafakalar ve ziynet alacağı yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 03.12.2013 günü temyiz eden davacı- karşı davalı ... vekili Av. ... ve karşı taraf davalı- karşı davacı ... vekili Av. ... geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....

            Aile Mahkemesi'nin 2019/90 Esas sayılı boşanma dosyası ve ziynet alacağı davasında kadının hiçbir eşya alamadan kapı dışarı edildiğinin ispatlandığını, düğünde takılan takıların fotoğraf ve video görüntüleri uyarınca 26/07/2021 tarihli kök raporda ziynet eşyalarının değerinin boşanma dava tarihi itibariyle 70.990,00 TL olarak belirlendiğini, 20/12/2021 tarihli ek raporda ise ziynet eşyalarının değerinin 57.590,00 TL olarak tespit edildiğini, bilirkişi raporlarında talep edilen ziynet eşyalarının değerinin farklı hesaplandığını, çelişkili bilirkişi raporları bulunduğundan bu raporların hükme esas alınmaması gerektiğini, ek raporda kadına takılan 15 adet çeyrek ve 2 tam altının hesaplanmadığını, dava tarihi yanlış belirlenerek değer hesabı yapıldığını, fiili ödeme tarihindeki kur hesabı yapılması gerektiğini beyanla, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur....

            Dava, karşılıklı boşanma ve ziynet eşyalarının iadesi davası niteliğindedir. Davacı-davalı tarafça, davalı-davacı kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ve ziynet alacağına ilişkin hükümlere ve ayrıca davacı-davalı erkeğin tazminat taleplerinin reddine yönelik istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; tarafların 11/08/2015 tarihinde evlendikleri, bu evlilikten müşterek çocuklarının bulunmadığı, davacı-davalı erkeğin asgari ücret karşılığı çalışmakta olduğu, davalı-davacı kadının ise ev hanımı olduğu anlaşılmıştır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı eşya alacağı davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, ziynet eşyalarının iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece istemin reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde davalıda kalan davacıya ait ziynet ve ev eşyalarının aynen iadesini, mümkün olmaz ise bedellerinin tahsilini istemiştir....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma-Çeyiz ve Ziynet Eşyalarının İadesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm direnmeye ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarihli 2013/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.21.01.2014(Salı)...

                GEREKÇE: Dava; evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma (TMK madde 166/1) ve ferileri ile ziynet eşyalarının iadesi ve mal rejiminin tasfiyesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili kusur belirlemesi, nafakaların ve tazminatların miktarları, ziynet eşyalarının iadesi davasının reddedilen bölümü ve mal rejiminin tasfiyesi davası hakkında verilen karar verilmesine yer olmadığına yönelik kararı, davalı vekili, kusur belirlemesi, nafakalar, tazminatlar ve ziynet eşyalarının iadesi davasının kabul edilen bölümü yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. İstinaf kanun yolu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341 ila 361. maddeleri arasında düzenlenmiş olup, ''İncelemenin Kapsamı'' başlığını taşıyan 355. maddede de düzenlendiği üzere; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır, ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir....

                UYAP Entegrasyonu