Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı-davalı vekili 11.03.2021 tarihli dilekçesi ile, talep edilen ziynet eşyalarının ağırlığı 180gr'ı aşan Hint seti gerdanlık, ... akıtması yedi sıralı 80 gr bilezik ve ağırlığı toplam 40gr 4 adet yüzük, her biri 35 gr 11 adet burma bilezik, kolye ucu ve zinciri 35 gr'ı aşan bir adet Osmanlı tuğrasının aynen, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde şimdilik 2.000,00 TL bedeli olduğunu beyan etmiştir. 3. Davacı-davalı vekili 01.09.2021 tarihli ıslah dilekçesi ile, talep edilen ziynet eşyalarının ağırlığı 180gr'ı aşan Hint seti gerdanlık, ... akıtması yedi sıralı 80 gr bilezik ve ağırlığı toplam 40gr 4 adet yüzük, her biri 35 gr 11 adet burma bilezik, kolye ucu ve zinciri 35 gr'ı aşan bir adet Osmanlı tuğrasının aynen, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde 113.030,00 TL bedelinin yasal faiz ile birlikte ödenmesini isteyerek ıslah talebinde bulunmuştur. II....

    Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunmuş, davacının ziynet ve giyim eşyalarının ailesinin ikametgahına götürüldüğünü, müvekkilinde kalan ziynet eşyasının olmadığını; çeyiz eşyalarının ise bir kısmının müvekkilinin ikametgahında olduğu, ancak talep edilen miktarda olmadığını, talep edilen bu eşyaların müvekkili tarafından vermemezlik etmediğini savunarak; davanın reddini dilemiştir. Mahkemece; davacının evden ayrılırken kendisine baskı, cebir ve tehdit uygulanmadığı, bu itibarla ziynet eşyalarını da yanına alarak evden ayrıldığının kabulü gerekeceği, bununla birlikte ev eşyalarına ilişkin talebin ise herhangi bir tespit veya keşifle ispat edilemediği kanaatine varılarak davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmaması halinde bedellerinin tahsili istemine ilişkindir....

      Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır. 2-Düğünde takılan ziynet eşyaları ve takılar kadına ait olup, onun kişisel eşyası niteliğindedir. Davacı kadın, ziynet eşyalarını davalının bozdurup harcadığını beyan ederek ziynet eşyalarının aynen, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde bedellerinin iadesini talep etmiştir. Davalı erkek ise verdiği cevap dilekçesinde ziynet eşyalarının bir kısmı ortak çocukları Ayşe’nin doğumunda harcandığını, bir kısmının davacının tarım-bağkur primlerinin ödenmesinde harcandığını, kalan kısmının da davacı adına alınan üç adet 2/b vasfındaki taşınmazların alımında harcandığını beyan etmiştir. Ziynet eşyalarının bozdurulduğu konusunda bir ihtilaf bulunmamaktadır. Somut olayda ziynet eşyalarının kadının prim borcunun ödenmesi ve kadına ait taşınmazların satın alınması için bozdurulduğuna ve kadının rızası ile bozdurulmak ve tekrar iade edilmemek üzere ziynet eşyalarının erkeğe verildiğine dair herhangi bir delil bulunmamaktadır....

        Hayatın olağan akışına göre olağan olan, ziynet eşyasının kadının üzerinde olması ya da evde saklanmasıdır. Ziynet eşyalarının, davalı tarafın zilyetlik ve korunmasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Diğer taraftan, ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi, evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak, normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda, ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu, ya da evde kaldığını kadının ispatlaması gerekir....

          GEREKÇE: Dava; evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma (TMK madde 166/1) ve ferileri ile ziynet eşyalarının iadesi ve mal rejiminin tasfiyesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili kusur belirlemesi, nafakaların ve tazminatların miktarları, ziynet eşyalarının iadesi davasının reddedilen bölümü ve mal rejiminin tasfiyesi davası hakkında verilen karar verilmesine yer olmadığına yönelik kararı, davalı vekili, kusur belirlemesi, nafakalar, tazminatlar ve ziynet eşyalarının iadesi davasının kabul edilen bölümü yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. İstinaf kanun yolu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341 ila 361. maddeleri arasında düzenlenmiş olup, ''İncelemenin Kapsamı'' başlığını taşıyan 355. maddede de düzenlendiği üzere; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır, ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir....

          Davalı, nişanda takılan ziynet eşyalarının hediye niteliğinde olduğunu, dolayısıyla davaya bakma görevinin Aile Mahkemesine ait bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece; taraflar arasında gerçekleştirilen nişan merasimi sırasında davalıya takılan ziynet eşyalarının iadesine ilişkin davaların Aile Mahkemesinde görülmesi gerektiğinden bahisle, dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık; bağışlamadan rücu koşullarının oluştuğu iddiasıyla, davacı tarafından davalıya takılan ziynet eşyalarının iadesi istemine ilişkindir. İşin esasının incelenmesinde, öncelikle yasal mevzuatın belirtilmesinde yarar bulunmaktadır. ./.. -2- TMK'nun 118. maddesi uyarınca nişanlanma; karşılıklı evlenme vaadi içeren, aile hukukuna özgü bir sözleşmedir. Nişan sözleşmesi birbiriyle evlenmek isteyen kadın ve erkeğin bu husustaki iradelerini açıklamalarıyla meydana gelir....

            O halde, davalı-karşı davacı kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken, isteğin reddi doğru görülmemiştir. 4-Davalı-karşı davacı kadının karşı boşanma davasında, davanın kabulüne karar verildiği halde, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davalı-karşı davacı kadın lehine vekalet ücretine hükmolunması gerekirken, yazılı şekilde davacı-karşı davalı erkek lehine vekalet ücreti takdir edilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. 5-Davalı-karşı davacı kadın karşı dava dilekçesinde, cins, nevi ve miktarını açıkladığı ziynet eşyalarının erkek tarafından bozdurulduğunu ileri sürerek ziynet eşyalarının iade edilmesini talep etmiş, davacı-karşı davalı erkek ise karşı davaya cevap dilekçesinde ziynet eşyalarının kadın tarafından götürüldüğünü belirtmiştir. Davacı-karşı davalı erkek tanığı ..., ziynet eşyalarının bozdurularak borçlar için harcandığını beyan etmiştir....

              Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet ve Kişisel Eşya Alacağı-Kişisel İlişki Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından, tazminatlar, nafakalar, ziynet ve kişisel eşyaların iadesi yönünden; davalı-davacı erkek tarafından ise asıl davanın kabulü ve ziynet eşyalarının iadesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Boşanma ve fer'ilerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların boşanma ve fer'ilerine yönelik yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Tarafların ziynet alacağı istemine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; İlk derece mahkemesince hükmolunan ziynet alacağının miktarı 15.940,00 TL, reddedilen ziynet alacağı...

                takılan ziynet eşyalarının, davalı tarafından banka kasasına konulmak üzere elinden alındığını ve bu ziynetleri hiç bir zaman kullanmadığını iddia etmiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma - Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından katılma yoluyla kendi boşanma davasındaki vekalet ücreti yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, reddedilen tazminat talepleri, kendi boşanma davasındaki vekalet ücreti ile ziynet alacağı davasının kabul edilen kısmı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Davacı-karşı davalı kadının temyiz itirazı bakımından yapılan incelemede, Davacı-karşı davalı kadın tarafından açılan boşanma davasında, davanın kabulüne karar verildiği halde, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kendini vekille temsil ettiren davacı-karşı davalı kadın lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi...

                    UYAP Entegrasyonu