Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

yerinde değildir. 2-Dava; çeyiz ve ziynet eşyası alacağı istemine ilişkindir....

    Dava, ziynet eşyalarının aynen iadesine, mümkün olmaması halinde bedelinin tahsili istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- HMK.nun 266.maddesi hükmüne göre, Çözümü hukuk dışında özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur. Mahkemece, dava konusu ziynet eşyalarının değerleri tespit edilmemiştir. Dava konusu hakkın değerinin para ile ölçülebilen haklardan olması nedeniyle harç ve vekalet ücretinin sağlıklı bir şekilde hesaplanması ve ziynet eşyalarının değerinin tespiti için konusunda uzman kuyumcu bilirkişiden rapor alınması zorunluluk arzetmektedir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Eşya Alacağı Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı eşya alacağı davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, ziynet eşyalarının bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava davalı eş tarafından açılan boşanma davasında karşı dava olarak açılmış ve boşanma davasından tefrik edilmiştir. Davacı vekili karşı dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı ve ailesi tarafından aşağılanıp horlanması neticesinde müvekkilinin evden ayrılmak zorunda kaldığını, evlenirken müvekkiline takılan ziynet eşyalarının davalı tarafından saklandığını ve iade edilmediğini belirterek ziynet eşyalarının bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....

        GEREKÇE: Asıl dava; evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine (TMK 166/1. madde) dayalı boşanma ve ferîleri ile ziynet eşyalarının iadesi, iade mümkün olmadığı taktirde bedellerinin tahsili (TMK 226. madde) istemlerine, karşı dava; evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine (TMK 166/1. madde) dayalı boşanma ve ferîlerine ilişkindir. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı - davalı tarafça kusur, kadının manevi tazminat talebinin reddi, kadın yararına hükmedilen nafakaların miktarı, nafakalara artırım uygulanmaması, ziynet eşyalarının iadesi davasının reddedilen kısmı, davalı - karşı davacı tarafça her iki boşanma davası, ziynet eşyalarının iadesi davasının kabul edilen kısmı ve ziynet eşyalarına ilişkin davanın reddedilen kısmı için erkek lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi yönünden süresinde istinaf talebinde bulunulmuştur....

        Mahkemece davanın kısmen kabulü ile bir kısım ziynet eşyalarının aynen iadesine, aynen iadesinin mümkün olmaması halinde ise toplam 32.914, 70 TL bedele hükmedilmiştir. Hüküm altına alınan ziynet eşyalarının her birinin değerinin karar yerinde ayrı ayrı gösterilmesi zorunludur. Bu husus gözetilmeden, infazda tereddüt yaratacak şekilde ziynetlerin toplam bedeline hükmedilmesi doğru görülmemiştir. 3- Davacı-karşı davalı kadın düğünde takılan 7.000 TL paranın tahsilini talep etmiştir. Düğünde takılan takı paraları ve ziynet eşyaları, taraflar arasında aksine bir anlaşma yoksa kadına ait sayılır....

          Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle, tarafların ... ve ... ilçesinde 2007 yılı yaz ayında yaptıkları düğünlerde davacıya bir çok ziynet eşyası takıldığını, düğünden sonra ziynet eşyalarının çanta içinde davalının annesine teslim edildiğini, davacının o tarihten sonra altınlarını bir daha görmediğini, davalıya sorduğunda ise altınların annesinde olduğunu, düğün borçları için kullanılacağını söylediğini, altınların davalıda olup, iade edilmediğini, davacının boşanma sürecindeki eşya paylaşımı sırasında da altınları istediğini, ancak davalı tarafın altınların evde olmadığını ve daha sonra verileceğinin söylendiğini ancak verilmediğini belirterek ziynet eşyalarının aynen iadesini olmazsa bedeli olan 22.880 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili,cevap dilekçesinde,tarafların ... 2....

            Altın (22 ayar 6 tane 3'lü burgu bilezik, 1 takı seti , dört adet 22 ayar tekli bilezik) ile 20 adet cumhuriyet çeyrek altın takıldığını, tüm bu hususların düğün fotoğrafları ve kamera görüntüleri ile ispat edeceğini, bahse konu olan ziynet eşyalarının davalının tasarrufunda kaldığını, ziynet eşyalarının iadeleri için bu davayı açma zaruretinin doğduğunu, müvekkilinin ev hanımı olduğunu, bir gelirinin olmadığını müvekkilinin ailesinin yanında yaşadığını, ve ailesinin yardımı ile geçimini sağladığını, bu sebeplerle müvekkilinin adli yardımdan yararlanmasını, mahkememizden talep ve dava etmiştir. SAVUNMA:Davalı vekili 30/04/2020 tarihli cevap dilekçesi özetle; Tarafların temmuz 2010'da evlendiklerini, aralık 2014 tarihinde açılan boşanma davası neticesinde ise 2017 yılında Ünye 1....

            Ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyadır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi herzaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğu karine olarak kabul edilmelidir. Davacı, dava konusu ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını ispat yükü altındadır. Dinlenen tanıklardan ...'ın davacının babasının evine döndüğü esnada takı setinin üzerinde olduğunu söylemesi bu karineyi doğrulamaktadır. Davacı tarafın dinletmiş olduğu tanık beyanları bu karinenin aksini ispatlayacak mahiyette değildir. Tarafların tanık ve diğer delilleri yeniden değerlendirilerek, gerek duyulması halinde tanıkları yeniden dinleyerek, davacının müşterek konuttan ayrılış şekli ve zamanı yeniden araştırılmalıdır....

              Çeşitli sebeplerle (evin ihtiyaçları, düğün borçları, balayı vs) koca tarafından bozdurulan bu altınların karşılığının hibe edilmediği müddetçe kadına iadesi zorunludur. Ancak ve ancak ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, davacının isteği, onayı ve geri istenmemek üzere ziynet eşyalarının bozdurulup ev ihtiyaçları için harcandığının davalı yanca kanıtlanması halinde koca ziynet eşyalarının iadesinden kurtulur.(Yargıtay 3.HD.2019/597 E-2019/2876 K.sayılı 02.04.2019 tarihli kararı)....

              Davalı koca tarafından dava konusu ziynet eşyalarının herhangi bir sebep ile bozdurulduğunun iddia edilmesi halinde, bu defa ispat yükü yer değiştirir ve davalı koca ziynet eşyalarının bir daha iade edilmemek üzere kendisine verildiğini eş söyleyiş ile kendisine bağışlandığını, davacının isteği ve onayı ile ziynet eşyalarının bozdurulup harcandığını kanıtlanması halinde, ziynet eşyalarını iadeden kurtulur. Ziynet eşyalarının nev'i, cinsi ve özelliklerinin tespiti bakımından dosyada fotoğraf veya düğün görüntüleri bulunmadığından tanık beyanları irdelenmiş, davalı-davacı tanığı Rahime'nin "Düğünde Hülya'ya 8 adet 22 ayar 25 gram bilezik, 1 adet 22 ayar gramını bilmediğim badem set, 4 adet 22 ayar yüzük takılmıştı." şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmıştır. Davalı-davacı kadın talep dilekçesinde setin ağırlığını 150 gram olarak bildirmiş, tanık Rahime ise beyanında setin gram ağırlığını hatırlamadığını ifade etmiştir....

              UYAP Entegrasyonu