hükmedilmesi gerekirken, hatalı kusur belirlemesine göre tazminat taleplerinin reddi doğru bulunmamıştır. 3-Mahkemece davacı-davalı kadının çalışıyor olması nedeniyle tedbir nafakasının kaldırılmasına ve yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir....
Dairemizin 07.03.2016 tarih ve 2015/12967 esas. 2016/4381 karar sayılı ilamıyla, davalı-davacı erkeğin, kadının bağımsız olarak açtığı tedbir nafakası yönünden temyiz itirazlarının reddi ile davacı-davalı kadının eşine fiziksel şiddet uyguladığı, davalı-davacı erkeğin boşanma davası açmakta haklı olduğu ve erkeğin boşanma davasının kabulüne karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozma kararı verilmiştir. Bozma sonrası verilen ikinci kararda ise davalı-davacı erkeğin eşine birden fazla kez fiziksel şiddet uyguladığı, ve hakaret ettiği, davacı-davalı kadının ise eşine fiziksel şiddet uyguladığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı-davacı erkeğin ağır kusurlu olduğu belirtilerek her iki boşanma davasının kabulü ile kadın yararına maddi ve manevi tazminata, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın tarafından açılan bağımsız tedbir nafakası davasının kısmen kabulüne hükmedilmiştir....
İstinaf Sebepleri ... erkek vekili, kadının belirttikleri kusurlu davranışlarının dinlenen tanık beyanları ile ispatlandığını, kadının tam kusurlu olduğu halde kusur belirlemesinin hatalı yapıldığını, eksik inceleme ile karar verildiğini, kadın lehine tedbir nafakası verilmesi şartlarının oluşmadığını, müvekkilinin maddî ve manevî tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerektiğini, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kadının karşı boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, erkeğin reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri ile kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası ve miktarı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur. C....
Tedbir nafakası isteklerinin her gün doğan ve işleyen haklardan olduğu nazara alınarak feragat tarihinden itibaren davalı kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde 09.08.2011 tarihinden itibaren davalı yararına tedbir nafakasına hükmedilmesi doğru görülmemiştir. 2-Davalının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Davalı kadın, boşanma davasının açıldığı 9.8.2011 tarihinden önce, 5.8.2011 tarihinde açmış olduğu tedbir nafakası davasından ilk celse feragat etmiş ve feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Kadının tedbir nafakası davasından feragat etmesi, kocasının kusurlarını boşanma davasına yönelik olarak affettiğini göstermez. Zira davalı kadın, tedbir nafakası davasından feragat etmekle birlikte boşanma davasında kocanın kusurlarına yönelik iddialarını ileri sürüp, bu iddialarını kanıtlamak için delillerini de sunmuştur....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, hükmedilen tazminatlar, kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise hükmedilen tazminatların miktarı, lehe hükmedilen tedbir nafakasının miktarı, yoksulluk nafakası hakkında karar verilmesine yer olmadığı kararı, hükmedilen tedbir ve iştirak nafakalarının miktarı ile aleyhe hükmedilen vekâlet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 292.10'ar...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Annenin Soyadını Kullanmaya İzin Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar, hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası ile tazminatlar yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise kusur belirlemesi, asıl davanın kabulü, reddedilen tedbir ve yoksulluk nafakası, hükmedilen tazminatlar, tedbir ve iştirak nafakasının miktarı ile vekâlet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 292.10'ar...
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, kendi davasının reddi, kadının kabul edilen davası ve fer'ileri ile birleşen tedbir nafakası davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-karşı davalı erkeğin, kadının birleşen tedbir nafakası davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Hukuk Genel Kurulu'nun 30.03.2005 gün ve 196-239 sayılı kararında nafaka davalarında temyiz edilebilirlik sınırının belirlenmesinde, bağlanan yıllık nafaka miktarının gözetileceği hüküm altına alınmıştır. Temyize konu birleşen tedbir nafakasının yıllık miktarı 3.600,00 TL olup, karar tarihindeki kesinlik sınırı 47.530,00 TL'yi aşmadığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi gereğince temyiz sınırı altında kalan para alacağına ilişkin karar kesindir....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki tedbir nafakası ve karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın her iki taraf vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Tedbir Nafakası-Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından; kadının kabul edilen davası, hükmedilen manevi tazminat miktarı, maddi tazminat talebinin reddi tedbir nafakası ve vekalet ücreti yönünden, davalı-davacı kadın tarafında ise; kocanın kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, reddedilen yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat talepleri, reddedilen tedbir nafakası davası, Türk Medeni Kanunun 169. maddesi kapsamında hükmedilen tedbir nafakasının miktarı, erkek yararına hükmedilen manevi tazminat ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 08.06.2015 günü duruşmalı temyiz eden davalı-davacı ... ve vekili Av. ... ve karşı taraf temyiz eden davacı-davalı ... ile vekili...
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma, ziynet alacağı ve tedbir nafakası davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı davalı erkek tarafından açılan boşanma davasının reddine, birleşen boşanma davasının kabulüne, ziynet alacağı davasının reddine, birleşen tedbir nafakası davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulüne, ilgili bentlerin kaldırılarak esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı davacı tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....