(Yargıtay 5.Hukuk Dairesi'nin 16/06/2016 tarih 2015/23588- 2016/12026 sayılı, 15/12/2016 tarih 2016/24682- 17640 sayılı,.... ilamları) Yukarıda açıklanan nedenler dikkate alındığında, kök parsellere geri dönüşüm işlemlerinin yapılması dava neticesini etkileyeceğinden, bu hususun bekletici mesele yapılarak, sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru olmadığı gibi, yukarıda belirtilen eksiklik giderildikten sonra davacıların ipotek alacaklısı olduklarının anlaşılması halinde ise; 2- İpotek bedeli 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 6487 sayılı Yasanın 21. maddesi ile değişik geçici 6. maddesi hükümleri uyarınca belirlenmiş ise de; söz konusu yasal düzenleme açıkça ipotek borçlusunun kamu idareleri olması haline ilişkin olup, gerçek kişiler arasındaki ipotek bedelinin artırılması davalarında uygulanma imkânı bulunmadığından taraflara dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden, benzer nitelikte ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri...
Dairemizin 24/09/2020 tarih ve 2018/3372- 2020/1208 sayılı kararı ile; 1- Arsa niteliğindeki taşınmaza imar uygulamasının tapuya tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi kabul edilerek emsal karşılaştırması yapılmak sureti ile tespit edilen m2 birim fiyatı üzerinden bulunan ipotek bedelinin Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosu esas alınmak suretiyle dava tarihine güncellenerek ipotek bedelinin artırılmasına karar verilmesi gerekirken, yöntemine uygun ve denetlemeye elverişli olmayan bilirkişi raporuna göre karar verilmesi, 2- Davacının veraset ilamındaki 12/160 payı dışındaki hak sahipliğine ilişkin belgelerin dosya içinde olmadığı görülmekle, eksik inceleme ile hüküm kurulmuş olması, 3- 07/09/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6745 sayılı Yasanın 35. maddesi ile 2942 sayılı Yasaya eklenen gecici 12.maddesi ile yapılan değişiklik ve Anayasa Mahkemesinin 16/11/2017 tarih ve 2016/195- 2017/158 sayılı kararı gereğince maktu harç ve maktu vekalet...
İpotek bedelinin artırılması davalarında esasa en etkili delil usul ve yasaya uygun olarak alınmış bilirkişi kurulu raporudur. Açıklanan nedenlerle; taraflara emsal bildirmeleri için süre verilmesi ve gerektiğinde resen emsaller getirtilerek, usulüne uygun olarak oluşturulacak bilirkişi kuruluyla yeniden keşif yapılıp, açıklanan doğrultuda bilirkişi raporu alındıktan sonra, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, geçersiz rapora göre hüküm kurulması, 2- Mahkemece artırılan ipotek bedelinin tahsiline karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, ayrıca 8904 ada 12 parselde kayıtlı taşınmazın da idare adına tesciline karar verilmiş olması, Doğru olmadığı gibi, 3- 07/09/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6754 sayılı Yasanın 35. Maddesi ile 2942 sayılı Yasaya eklenen geçici 12....
Davalı kayyum vekili, ipoteğin güncel bedelinin tespitine ve belirlenecek bedelin davalıya ödenmesine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu 141 ada 2 parselde kayıtlı 7 numaralı bağımsız bölüm üzerindeki davalı ... (... oğlu) adına kayıtlı 24/03/2004 tarih ve 2775 yevmiye numaralı 217.150.000,00 ETL bedelli ipoteğin kaldırılmasına, karar kesinleştiğinde depo edilen 217,50 TL ipotek bedelinin davalı hak sahibine ödenmesine karar verilmiştir. Hükmü davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli görülmemiştir....
Bunun üzerine ipotek bedelinin güncellenmesine ilişkin belediye encümeni kararının iptali için bakılan dava açılmıştır....
"İçtihat Metni" Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı (temlik alan)vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payı nedeniyle davacı lehine tesir edilen ipotek karşılığının arttırılması istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir....
HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, İmar uygulaması sonucu ipotek bedelinin arttırılması istemine ilişkindir. Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/09/2020 tarihinden itibaren geçerli Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 564 ve 568 sayılı İş Bölümü Kararları gereği, 4. Hukuk Dairesi iş bölümünün 3. maddesinde; "İmar uygulaması sonucu bedele dönüştürülen taşınmaz bedelleri ile imar uygulaması sebebi ile oluşturulan ipotek bedellerinin artırılması ve eksiltilmesi ile ilgili davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar," şeklindeki düzenleme yer almıştır. Bu düzenleme karşısında istinaf talebini inceleme görevi Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi'ne aittir. HMK 352/1 maddesinde ''Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince dosya üzerinde yapılacak ön inceleme sonunda incelemenin başka bir dairece yapılması gerektiği tespit edilen dosyalar hakkında öncelikle gerekli karar verilir.'' hükmü öngörülmüştür....
HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, İmar uygulaması sonucu ipotek bedelinin arttırılması istemine ilişkindir. Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/09/2020 tarihinden itibaren geçerli Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 564 ve 568 sayılı İş Bölümü Kararları gereği, 4. Hukuk Dairesi iş bölümünün 3. maddesinde; "İmar uygulaması sonucu bedele dönüştürülen taşınmaz bedelleri ile imar uygulaması sebebi ile oluşturulan ipotek bedellerinin artırılması ve eksiltilmesi ile ilgili davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar," şeklindeki düzenleme yer almıştır. Bu düzenleme karşısında istinaf talebini inceleme görevi Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi'ne aittir. HMK 352/1 maddesinde ''Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince dosya üzerinde yapılacak ön inceleme sonunda incelemenin başka bir dairece yapılması gerektiği tespit edilen dosyalar hakkında öncelikle gerekli karar verilir.'' hükmü öngörülmüştür....
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde: Açılan davada BK 125 göre hak düşürücü sürenin dolduğunu, bu nedenle davanın öncelikle zamanaşımından dolayı reddi gerektiğini, ipotek işleminin kanuni dahi olsa ipotek konulmadan önce ve sonra müvekkiline bildirimde bulunması gerektiğini, bu bildirim yapılmadığından yasal itiraz ve ödeme haklarını kullanamadığını ve değer artışına ve bugüne kadar ödenmemesine müvekkilinin sebep olmadığını, belediyenin imar düzenlemesi yaptıktan sonra kanuni ipotek koymak üzere tapu sicil müdürlüğüne gönderilen ipotek yazısının 21 yıl boyunca tapuya işlenmemesi neticesi aleni olan tapu kaydının aleniyet ilkesi ipotek şerhinin işlenmemiş olması nedeniyle çiğnendiğini, ayrıca tapu dairesinin 1987 yılında ilgili belediyece tapu dairesine gönderilen ipotek tesis işleminin yükümlü gayrimenkul malikine tebliğ ettirmesi gerekirken ettirmemesinin de usulü bir eksiklik olduğunu, ipotek işleminin iptali için İdare Mahkemesinde dava açılacağını bunun sonucunun beklenmesi...
Davalı birleştirilen davada davacılar ... vd. vekili temyiz dilekçesinde özetle; ipoteğin fekki için fazla bedel bloke ettirildiğini, ipotek bedelinin 55.400,00 TL olduğuna dair bir yargı kararı bulunmadığını, ipotekle güvencelenen bedelin muaccel olmaması nedeniyle faize hükmedilmemesi gerektiğini ileri sürerek kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur. 3. Davalı ... temyiz dilekçesinde özetle; ipotek bedelinin 55.400,00 TL olduğuna dair yargı kararı bulunmadığını, davalılara fazla bedel bloke ettirildiğini ileri sürerek kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme Uyuşmazlık, tapudaki ipotek bedelinin güncellenmesi ve ipoteğin fekki hususlarındadır. 2....