WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı, dava dilekçesinde meranın eski hale getirilmesi bedelinin tahsilini istemiş olup, elatmanın önlenmesi ve kal bakımından bir istemde bulunmamıştır. Her ne kadar HMK'nın 179. maddesi ile müddeabihin artırılması olanaklı hale getirilmiş ise de ‘’dava edilmeyen bir hususun’’ ıslah yolu ile dava konusu haline getirilmesi mümkün değildir. Bu durumda usulüne uygun olarak açılmış bir elatmanın önlenmesi ve kal davası bulunmadığından, 6100 sayılı HMK’nun 180. maddesine göre davanın tamamen ıslah edildiğinden söz edilemez. Hal böyle olunca; dava dilekçesindeki istek aşılarak elatmanın önlenmesi ve kal kararı verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir....

    Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 28.04.2016 tarihli raporda yeşil renkle gösterilen 8,44 m2 yere elatmanın önlenmesine, kal talebinin reddine ve davalı tarafın temliken tescil talebinin reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. Dava elatmanın önlenmesi ve kal isteğine ilişkindir. Dosyanın incelenmesinde, dava konusu 850 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında tam hisse ile davacı adına kayıtlı olduğu ve 28.04.2016 tarihli müşterek bilirkişi raporu ile davalı tarafa ait binanın dava konusu taşınmaza tecavüzlü olduğunun tespit edilmiş olduğu anlaşılmaktadır. O halde, Mahkemece, davalıların iyiniyet savunmalarına itibar edilmemesinde bir yanlışlık bulunmamasına göre, davacının mülkiyet hakkına üstünlük tanınarak tecavüzlü bölümün kal'ine karar verilmesi gerekirken, yıkımın fahiş zarar doğuracağı gerekçesiyle kal talebinin reddine karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 17.11.2009 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 19.04.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraflarca istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, çaplı taşınmaza elatmanın kal suretiyle giderilmesi istemine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının elatmanın önlenmesi istemi hüküm altına alınmış, kal talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir....

        nun adına kayıtlı tapu kaydının iptali ile davacılar adına tesciline karar verilmesini, taşınmaza elatmanın önlenmesi ve taşınmaz üzerindeki yapıların kal'ine karar verilmesini dava ve talep etmiş, mahkmece tapu iptal ve tescil davasının kabulüne karar verildikten sonra elatmanın önlenmesi ve kal davası tefrik edilerek bu esastan yargılamasına devam edilmiştir. Davalılar vekili, davaya konu taşınmazın müvekkili ... tarafından 05/03/1965 yılında satış senedi ile satın alındığını, üzerine ev yaptıklarını vergilerini ödediklerini, müvekkillerinin taşınmaz üzerinde fuzuli işgalci olarak bulunmadıklarını, müvekkilinin taşınmazda malik sıfatı ile bulunduklarını ve aradan geçen 51 yıllık dönemde kendilerine karşı herhangi bir dava açılmadığını, ...'...

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 14.10.2014 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve kal talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 18.02.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, elatmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkindir. Davacı, 2824 parsel sayılı taşınmazın kendisine ait olduğunu, davalının kendisine ait bu taşınmazın boş olan kısmına 30 cm civarında oluk yaptığını ve akıntısını kendi evinin olduğu tarafa verdiğini, davalı tarafından yapılan bu müdahalenin önlenmesini ve taşınmazının eski hale getirilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 24.01.2012 gününde verilen dilekçe ile meraya elatmanın önlenmesi, kal ve eski hale getirme tazminatı istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 16.01.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 31.03.2015 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Av. ... ile karşı taraftan davacı Hazine vekili Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, meraya elatmanın önlenmesi, kal ve eski hale getirme bedelinin tahsili isteğine ilişkindir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ VE KAL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ... sınırları içerisinde bulunan yere davalıların ,vb. yapılar inşaa etmek suretiyle elattığını ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve kal isteminde bulunmuştur. Davalılar, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, 1772 parsel sayılı taşınmaz ile devletin hüküm ve tasarrufunda bulan yerlerden olan ... sınırları içerisinde kalan yerlerin davalılar tarafından tecavüz edildiği gerekçesiyle davanın kabülüne elatmanın önlenmesi ve yapıların kal'ine karar verilmiştir. Karar, davalı ... Çiçekçi tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'nın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 26.08.2010 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, kal ve maddi- manevi tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; elatmanın önlenmesi ve kal hakkında davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, maddi- manevi tazminat talebinin ise reddine dair verilen 18.12.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve kal ile maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkindir....

                  Elatmanın önlenmesi ve kal davası sonucunda verilecek karar her iki parselin tüm maliklerini hukuken etkileyeceğinden öncellikle, 81 sayılı parselin tapu kaydı da getirtilerek tüm malikler belirlendikten sonra haklarında ayrıca dava açılıp bu dava ile birleştirilmek suretiyle ya da harçlı dilekçe ile davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmelidir. Dairemizin ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun uygulaması da bu doğrultudadır. (Hukuk Genel Kurulunun 26.10.2005 tarihli 2005/14-587-2005/609 sayılı kararı). Davacının elatmanın önlenmesi yanında kal talebi de bulunduğu halde dava konusu 81 ile 84 parsel sayılı taşınmazların malikleri hasım gösterilmeden davanın esastan sonuçlandırılması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir....

                    Dava çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve kal isteklerine ilişkindir. Bilindiği üzere; elatmanın önlenmesi davası kural olarak fiilen müdahaleyi gerçekleştiren kişiye karşı açılır. Ancak, kayıt malikinin de elatma fiilinden sorumlu tutulması için taşınmazı bizzat kullanmasına gerek olmayıp, üçüncü kişilerin kullanımından da sorumluluğu bulunmaktadır. Kaldı ki, davacıların, kal talebi yönünden, yapının bulunduğu kayıt maliki ile yapıyı yapan kişi zorunlu dava arkadaşı olmakla her ikisinin davada yer alması gerektiğinden, Diyanet İşleri Başkanlığının da davada yer almasının sağlanması ve ondan sonra her iki davalı yönünden de elatmanın önlenmesi ve kal talebi incelenerek karar verilmesi gerekirken, davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmesi doğru olmamıştır....

                      UYAP Entegrasyonu