Mahkemece bozmaya uyularak davanın kabulü ile 444.975,59 TL ecrimisil bedelinin davalı taraftan alınarak davacılara hisseleri oranında ödenmesine karar verilmiştir. Hükmü davalı vekili temyiz etmiştir. Bilindiği gibi, gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır....
Dava, ecrimisil istemine ilişkin olup kısmen kabul hükmüne karşı davacı ve davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Bilindiği üzere gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötü niyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İnançları Birleştirme Kararında, fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle en azı, kira geliri karşılığı zarardır....
Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir. (YHGK'nin 25.02.2004 tarihli ve 2004/1-120-96 sayılı kararı) Dosya kapsamına göre, davalıların davaya konu taşınmazda ikamet ettikleri ve kooperatif aidatı ödedikleri beyanlarından da anlaşılmakla, haklı bir nedene dayanmaksızın taşınmazı kullanan işgalcinin oturduğu dairenin aidatını ödüyor olması onu iyi niyetli kılmayacaktır. O halde davaya konu taşınmazın maliki sıfatına haiz davacı lehine ecrimisile hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde bu konudaki talebin reddine karar verilmesi de doğru görülmemiştir....
Davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelemesinde; Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan hak sahibinin, hak sahibi olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarihli ve 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler....
Ancak; 1-Ecrimisil diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötü niyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihat Birleştirme Kararında; "fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması ve haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği" vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma ve eskime şeklinde oluşan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir....
Bilindiği üzere, kamulaştırma kararı almadan ve kamulaştırma işlemlerini tamamlamadan taşınmaza el koyan idare, haksız işgalci konumundadır. Somut olayda, davalının okul yapmak suretiyle dava konusu taşınmaza kamulaştırma yapmaksızın elattığı, davacının kamulaştırmasız elatma nedeniyle tazminat istekli davayı açtığı tarihe kadar kullanımın haksız olduğu tespit edilerek ecrimisil isteğinin kabulüne karar verilmiş olması kural olarak doğrudur. Davalının öteki temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine. Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince; davacının 2006 tarihinden 13.04.2009 tarihine kadar olan dönem için ecrimisil istekli davayı 02.01.2012 tarihinde açtığı, davalının süresinde zaman aşımı itirazında bulunduğu görülmektedir....
Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; davacıların ve dava dışı kişilerin 21 parsel sayılı taşınmazda paydaş oldukları, taşınmaza davalı idarenin 02.01.1978 tarihinde yol yapmak suretiyle kamulaştırmasız elattığı, 26.07.2011 tarihinde davacıların açtıkları kamulaştırmasız elatma nedeniyle tazminat davasının Beşiri Asliye Hukuk Mahkemesinin 26.06.2012 tarih, 2011/88 esas, 2012/85 karar sayılı kararı ile kabulüne karar verildiği ve elatmaya konu 2.600 m2.lik kısımda davacıların tapu kayıtlarının iptali ile Türk Medeni Kanununun 999. maddesi gereğince yol olarak tapudan terkinine hükmedildiği, anılan kararın derecattan geçmek suretiyle 30.01.2013 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, kamulaştırma kararı almadan ve kamulaştırma işlemlerini tamamlamadan taşınmaza el koyan idare, haksız işgalci konumundadır. ./.....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ecrimisil Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Davacılar vekili, tapuda paydaşı oldukları 1 nolu parselin davalı ... tarafından pazar yeri olarak kullanıldığını, kamulaştırma kararı alınmadan asfalt yapılmak suretiyle elatıldığı için fiilen yararlanamadıklarını, emsal Yargıtay kararlarına göre haksız işgal edilen yerler için işgal tazminatı istenebileceğini, aynı taşınmazla ilgili olarak Antalya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde kamulaştırmasız elatma tazminat davası yargılamasının halen devam ettiğini, aynı taşınmazla ilgili olarak başka hissedarlar tarafından açılan Antalya 1....
Ancak; 1-Ecrimisil talebi yönünden yapılan inceleme yönünden bilindiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötü niyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihat Birleştirme Kararında; "fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması ve haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği" vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma ve eskime şeklinde oluşan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir....
Ancak; 1-Dosya içinde mevcut tespit formunun dava konusu taşınmaza ait olmadığı ve davacı tarafça taşınmazda meyve ağacı bulunduğuna dair iddiasının da olmadığı anlaşıldığından, ağaç bedellerine hükmedilmemesi gerektiğinin düşünülmemesi, 2-Ecrimisil talebi yönünden yapılan inceleme yönünden bilindiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötü niyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihatı Birleştirme Kararında; "fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması ve haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği" vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır....