"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, kamulaştırmasız el koyma nedenine dayalı olarak ... İli ... İlçesi ... Köyü 2221 ve 2278 parsel sayılı taşınmazların bedelinin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, dava konusu taşınmazların imar planında ağaçlandırılacak alanda kaldığını, davalı tarafından kamulaştırma yapılmadığı gibi ağaçlandırmada yapılmadığını, taşınmazların kullanımının hukuken engel olunduğunu belirterek kamulaştırmasız el koyma nedeniyle taşınmazlardaki hisselerin bedelinin tahsilini istemiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....
Ancak; 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanununun 6487 sayılı Kanunla değiştirilen Geçici 6.maddesinin onikinci ve onüçüncü fıkraları 13.03.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 13.11.2014 tarih, 2013/95 Esas ve 2014/176 Karar sayılı kararıyla iptal edildiğinden; 04.11.1983 tarihinden sonra el atılan taşınmazlar yönünden, kamulaştırmasız el koyma nedeniyle açılan davalarda, mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretinin nispi olarak uygulanması gerektiğinden dava konusu taşınmaza el koyma tarihi tespit edilerek 04.11.1983 tarihinden sonra el koyulduğunun anlaşılması halinde nispi harç ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi bozmayı gerektirmiştir....
Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, İdarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır. Bu itibarla kamulaştırmasız el atma olgusu gerçekleşmiş olup, işin esasına girilerek sorumlu idare tespit edilip, sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden,Davacılar vekilinin temyiz itirazları doğrultusunda ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/112 E.- 2018/256 K. sayılı hükmünün HMK’nın 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HMK’nun 373/1. maddesi uyarınca kararın bir örneğinin ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi'ne GÖNDERİLMESİNE, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 07/10/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak; -Taşınmaz üzerinden geçen davaya konu ENH'ye ilişkin daha önce acele el koyma kararı verilmiş ve acele el koyma bedeli bankaya bloke edilmiştir. Bu duruma göre davaya konu tazminat bedeli, acele el koyma bedelinin mahsubundan sonra geriye kalan miktar olup, acele el koyma bedelinin de dahil olduğu miktara yasal faiz yürütülmesi durumunda davacı taraf yararına haksız kazanç sağlanmış olacaktır. Bu itibarla, tazminatın acele el koyma bedeli mahsup edildikten sonra geriye kalan miktar olarak belirtilmesi ve bu miktara yasal faiz işletilmesi gerekirken, davalı aleyhine fazladan faiz ödemeyi sonuçlayacak şekilde hüküm kurulması ve buna bağlı olarak karar ve ilam harcının da hatalı hesaplanması (yerel mahkemece acele el koyma bedelinin de dahil olduğu miktar üzerinden hesaplama yapılmıştır) usul ve yasaya aykırı bulunmuştur....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/10/2022 NUMARASI : 2022/364 ESAS 2022/377 KARAR DAVA KONUSU : Kamulaştırmasız El Koyma Nedeniyle KARAR : Tarafların İddia ve Savunmalarının Özeti: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Antalya ili, Manavgat ilçesi, Hisar Mahallesi 1482 ada 1 parsel ve 1486 ada 1 parsel sayılı taşınmazlara kamulaştırmasız olarak el atıldığını, bu durumun kalıcı nitelikte olup buna ilişkin olarak müvekkiline kamulaştırma bedeli de ödenmediğini, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat bedelinin müvekkili lehine hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir. İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:Davanın Yargı Yolu Caiz Olmaması sebebiyle HMK'nın 114/1- b ve 115/2 maddeleri gereğince usulden reddine karar verildiği anlaşılmıştır....
Bu bakımdan dava, mülkiyete tecavüzün önlenmesi veya haksız fiil neticesinde meydana gelen zararın tazmini davasıdır. (11.02.1959 gün E: 1958/17, K: 1959/15 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı gerekçesinden) Yeri gelmişken belirtilmelidir ki, kamulaştırması el koyma olgusunun kabul edilebilmesi için, kamulaştırma ile el koyma yetkisi kendisine tanınmış olan gerçek veya özel ve kamu tüzelkişiliği olan kimsenin, kamu yararı gerektirdiği için el koymuş olması gerekir. (Ali Arcak - Edip Doğrusöz, Kamulaştırması Elkoyma, Ankara 1992, S: 20) Kamulaştırması el koyma nedeniyle ister el atmanın önlenmesi davası, isterse yer bedeli veya tazminat ya da ecrimisil davası açılmış olsun, davacının iddiasının araştırılması bilirkişi incelemesine bağlıdır. (Age, Ankara 1992, S: 55) Bu noktada, bilirkişilerin taşınmazın değerinin tespitine ilişkin değer biçme esaslarını düzenleyen herhangi bir yasal düzenleme mevcut değildir....
Belediye Başkanlığı'nca yapılan ve 02/10/1998 tarihinde tapuya tescil edilen imar uygulaması sonucunda davacının payına karşılık şuyuulandırma ya da bedele dönüştürme işlemi yapılmadığı, belediyece hazırlanan dağıtım cetvelinde davacının adının geçmediği, davacının kadastral parseldeki tapusunun kaybedildiği anlaşıldığından, bu haliyle idarenin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bu eylemi ile kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, İdarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır. Bu itibarla; kamulaştırmasız el atma olgusu gerçekleşmiş olup, bu davaya bakmak Adli Yargının görevi dahilinde olduğu anlaşılmıştır. Açıklanan nedenlerle, davalı ......
Köyü 2836 ada 7 parsel sayılı taşınmaza kamulaştırmasız el koyma nedeni ile tazminat istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükmün temyiz incelemesi taraf vekillerince, incelemenin duruşmalı olarak yapılması ise davacı vekili tarafından yasal süresi içinde verilen temyiz dilekçesi ile istenilmekle taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan 31.03.2015 gününde temyiz edenlerden davacı vekili Av. ... ve davalı vekili Av. ... geldiler. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra dosya eksiklik nedeniyle mahkemesine geri çevrilmiş bu kez iade edilmekle dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, kamulaştırmasız el koyma nedenine dayalı olarak taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/11/2020 NUMARASI : 2018/737 ESAS 2020/440 KARAR DAVA KONUSU : Elatmanın Önlenmesi (Kamulaştırmasız El Koyma Nedeniyle) KARAR : Tarafların İddia ve Savunmalarının Özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı idare tarafından su deposu yapımı ile dava konusu taşınmaza fiilen el atıldığını taşınmazın tamamının davalı idareye tahsis edildiğini, el atmanın kamusal hizmete tahsis amaçlı ve kalıcı nitelikte olduğunu, taşınmazın el atılmayan kısım var ise değer kaybının olacağını, davalı idarenin kamulaştırma işlemi yapmaksızın taşınmaza el atıldığını, davacının taşınmaza el atıldığından beri taşınmazı kullanamadığını, dava konusu taşınmazın Alanya’nın gayrimenkul rantı yüksek olan Telatiye mahallesinde yer aldığını ve taşınmazının değerinin oldukça yüksek olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 10.000 TL kamulaştırmasız el atma tazminatı ile 500 TL ecrimisil alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir...
Ancak; 1-HMK.nun 26 maddesinde, hakimin davacının talebi ile bağlı olduğu bu talepten fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği hükme bağlandığı ve davacılar vekilinin dava ve birleşen dava dilekçelerinde fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak ayrı ayrı 10.000 TL kamulaştırmasız el koyma bedelinin faiziyle birlikte tahsilini istediği, ancak davacıların ıslah talebi bulunmadığı halde varmış gibi fiilen el konulan bölüm yönünden bilirkişi raporunda tespit edilen 68.091,00 TL ye hükmedilmesi, 2-2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 6487 sayılı Kanunla değiştirilen Geçici 6.maddesinin 12 ve 13. fıkraları 13.03.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 13.11.2014 tarih 2013/95 2014/176 sayılı kararıyla iptal edildiğinden, 04.11.1983 tarihinden sonra kamulaştırmasız el koyma nedeniyle açılan davalarda, mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretinin nispi olarak uygulanması gerektiği halde mahkemece taşınmazın...