Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK'nun 15.12.2010 gün ve 2010/5- 662/651 sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı idarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği ve bu haliyle idarenin eyleminin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bir niteliğe sahip olduğundan, kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucunun, idarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibinin, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini isteyebilmesi olduğu açıktır....
Ayrıca; 2-2942 Sayılı Kamulaştırma Kanununun 6487 sayılı Kanunla değiştirilen geçici 6.maddesinin onikinci ve onüçüncü fıkraları 13.03.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 13.11.2014 tarih, 2013/95 Esas ve 2014/176 Karar sayılı kararıyla iptal edildiği dikkate alındığında 09.10.1956 tarihi ile 04.11.1983 günü arasında fiilen el koyulan taşınmazlarla ilgili açılan kamulaştırmasız el koyma davalarında Geçici 6.maddenin 7.fıkrası gereği vekalet ücretinin maktu olarak, 04.11.1983 tarihinden sonra el koyulan taşınmazlar yönünden açılan davalarda ise her türlü vekalet ücretinin genel hükümler doğrultusunda nispi olarak uygulanması gerekmektedir. Buna göre 1980 yılında fiilen el koyulan dava konusu taşınmaza fiilen el koyma tarihi dikkate alınarak vekalet ücretinin maktu olarak belirlenmesi gerekirken nispi vekalet ücretine hükmedilmiş olması da bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat ve ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacılardan ... vd. vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat ve ecrimisil istemine ilişkindir. Mahkemece hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacılardan ... vd. vekilince temyiz edilmiştir. Dosyada bulunan kanıt ve belgelere göre dava konusu ......
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK.nun 15.12.2010 gün ve 2010/5- 662/651 sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı idarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle İdarenin eyleminin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bir niteliğe sahip olduğu bu şekilde kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, idarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/03/2021 NUMARASI : 2019/642 2021/272 DAVA KONUSU : Elatmanın Önlenmesi (Kamulaştırmasız El Koyma Nedeniyle) KARAR : Kırıkhan 1....
KAMULAŞTIRMASIZ EL KOYMA NEDENİYLE TAZMİNAT 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 429 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki "kamulaştırmasız el koyma nedeniyle tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İzmir Asliye 8. Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 30.11.2005 gün ve 2004/315-2005/462 E.K. sayılı kararın incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 09.05.2006 gün ve 2255-5822 sayılı ilamı ile, (...Dava, imar uygulaması nedeniyle davacı taşınmazından, başka parsele şuyulandırılan 31 metrekarenin bedelinin şuyulandırılan parsele ilişkin imar planının iptali nedeniyle tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kamulaştırmasız El Koyma Nedeniyle Beykoz 2. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 20.Hukuk Dairesinin 21.11.2005 gün, 10245-13791 sayılı, 5.Hukuk Dairesinin 25.10.2007 gün 9924-11803 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 5.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: 5.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 29.11.2007 gününde oybirliği ile karar verildi....
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK'nun 15.12.2010 gün ve 2010/5- 662/651 sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı idarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği ve bu haliyle idarenin eyleminin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bir niteliğe sahip olduğundan, kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucunun, idarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibinin, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini isteyebilmesi olduğu açıktır....
Acele el koyma kararının verildiği tarihten itibaren yerleşik Yargıtay içtihatları uyarınca kamulaştırma bedel tespit davası açılması için makul süre olarak kabul edilen 6 aylık süre içerisinde idarece bedel tespit tescil davası açılmaması halinde, malikin kamulaştırmasız el koyma nedeniyle tazminat davası açma hakkı doğar. Somut uyuşmazlıkta makul süre içerisinde davalı idare tarafından bedel tespit tescil davası açılmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda davalı idare tarafından Kamulaştırma Kanunu hükümleri uyarınca acele el koyma kararı alındığı ve kamulaştırma yapılmasına ilişkin kararın geri alınmaması ile davalı idarenin acele el koyma kararı doğrultusunda dava konusu taşınmaza her an el atma hukuki hak ve yetkisine sahip olması karşısında kamulaştırmasız el atma olgusunun gerçekleştiği anlaşılmıştır....
Bunun kabul edilmemesi halinde kamulaştırmasız el koyma sebebiyle elkonulan kısmın bedeline hükmedilmesini istemiştir. Başka bir ifade ile dava kademeli olarak açılmıştır. Davacının öncelikli isteği kabul edildiğine göre, başka bir ifade ile müdahalenin men'i ve kal'e karar verildiğine göre, ikinci kademede yer alan istek hakkında kabul kararı verilemez. Bu husus nazara alınmadan, kamulaştırmasız el koyma sebebiyle el konulan kısmın bedeline hükmedilmesi doğru bulunmamıştır. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile temyiz edilen hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 25.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....