Asliye Hukuk Mahkemesince acele el koyma kararı alındığını, taşınmaza el atıldığını ancak davalı idare tarafından Kamulaştırma Kanunu 10. maddesi uyarınca bedel tespiti ve tescil davası açılmadığını, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davası açma hakkının doğduğunu, taşınmazın idare tarafından yol olarak ayrılması nedeniyle mağdur durumda olduklarını beyanla, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100,00 TL'nin yasal faiziyle birlikte davalı idareden tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; açılan davanın usul ve yasaya aykırı olduğunu, 05/05/20017 tarih ve 2017/192 sayılı Kamu Yararı kararına göre idare tarafından kamulaştırma işlemlerinin yapıldığını, yapılan işlemin yasal dayanağı olduğunu, dava konusu taşınmaza ilişkin idarenin acele el koyma talep ettiğini, mahkemece el koyma kararı verildiğini, haksız el atmadan bahsedilemeyeceğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Bu durumda; Yargıtay 5.HD.nin yerleşik hale gelen içtihadına göre, YİBK 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK.nun 15.12.2010 gün ve 2010/5- 662/651 sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı idarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle İdarenin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bu eylemi ile kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, İdarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ALAÇAM ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/11/2014 NUMARASI : 2012/175-2014/505 Uyuşmazlık, kamulaştırmasız el koyma nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 5.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 5.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 23.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el koyma nedeni ile tazminat ve ecrimisil bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın tazminat talebi yönünden kabulüne, ecrimisil yönünden kısmen kabulüne ilişkin ilk derece mahkemesinin kararına karşı, davalı idare vekilinin istinaf başvurusu üzerine Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi'nin istinaf isteminin tazminat bedeli yönünden esastan reddine, ecrimisil bedeli yönünden ise reddine dair kararı ile birlikte Tavas Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2017/208 E. - 2020/59 K. sayılı kararının Yargıtay'ca incelenmesi davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, kamulaştırmasız el koyma nedeni ile tazminat ve ecrimisil bedelinin tahsili istemine ilişkindir....
Davalının haksız el atmasının mevcut olduğu belirlenmiştir. Bu haliyle davalının eylemi, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve mülkiyet hakkını sınırlandıran bir niteliğe sahiptir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleşmesinin sonucu olarak, davalının hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı sınırlanan taşınmaz mal sahibi davacı, kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda el koyma bedelini talep edebilecektir. Davalının el koyma bedelini davacıya ödemesi gerektiği yönünde mahkememizde vicdani kanaat oluşmuştur. Davalı idare cevap dilekçesinde özetle ; Dosya arasında bulunan tapu kayıtları ve Araban Belediye Başkanlığı’nın yazı cevaplarına göre dava konusu taşınmazın arazi niteliğinde olduğu anlaşılmış olup, bilirkişi raporunda arazi niteliğindeki taşınmaza net gelir yöntemine göre değer biçilerek hesaplama yapıldığı görülmüştür....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2017/286 D.İş sayılı dosyası üzerinden 15/01/2018 tarihinde acele el koyma kararı verilen dava konusu taşınmaza davalı idare tarafından el atılmış ancak bu güne değin 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesi uyarınca bedel tespiti ve tescil davası açılmamış olup bu sebeple müvekkilin kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davası açmak hakkı doğduğunu, müvekkilin davaya konu taşınmazı çok değerli bir yerde bulunmakta olup Nizip 2....
maddesinin yürürlük tarihi olan 30.06.2010 tarihinden sonraki bir tarih olduğundan yasa kapsamında ise de ilama konu fiilen el koyma tarihinin 04.11.1983 tarihinden öncesine ait olup olmadığı anlaşılamamaktadır. 6111 sayılı Kanunun Geçici 2. maddesi 04.11.1983 tarihinden itibaren onbeş yıl süreyle kamulaştırmasız el koyma işlemleri dolayısıyla tazminat ilamlarının icrasında idarenin mal, hak ve alacaklarının haczi yasağı uzatılmış ise de anılan hüküm bozma kararından sonra Anayasa Mahkemesince iptal edilmekle; iptal kararının davanın her aşamasında kendiliğinden göz önüne alınması gereklidir. Söz konusu Geçici 6. madde hükmü 04.11.1983 tarihinden önceki kamulaştırmasız el koyma işlemlerine uygulanacağı için, mahkemece idarenin fiilen taşınmaza el koyma tarihinin araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır. Şu hâle göre direnme kararının yukarıda yazılan değişik gerekçeyle bozulması gerekir....
Bu durumda; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK.nun 15.12.2010 gün ve 2010/5-662/651 sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı İdarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle İdarenin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bu eylemi ile kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, idarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/12/2020 NUMARASI : 2020/272 ESAS 2020/320 KARAR DAVA KONUSU : Kamulaştırma (Kamulaştırmasız El Koyma Nedeniyle El Atmanın Önlenmesi)| KARAR : Bursa 12....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/09/2020 NUMARASI : 2019/486 ESAS, 2020/203 KARAR DAVA KONUSU : Kamulaştırmasız El Koyma Nedeniyle El Atmanın Önlenmesi Kamulaştırmasız El Atma Nedeniyle Tazminat KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda; Tarafların İddia Ve Savunmalarının Özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bursa ili, Nilüfer ilçesi, Ertuğrul mahallesi, 6476 ada, 1 parsel sayılı taşınmazın müvekkillerine ait olduğunu, dava konusu taşınmaza trafo yapılmak suretiyle fiilen el atıldığını ve taşınmazın tasarruftan fiilen men edildiğini, müvekkillerinin hissedarı olduğu taşınmaza el koymanın kamusal hizmete tahsis amaçlı ve kalıcı nitelikte olduğunu, taşınmaza fiilen el atan davalı idarenin kamulaştırma ya da acele kamulaştırma kararı olmadan el atmasının haksız ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu, taşınmazın imar parseli...