Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi         2015/11174 E.  ,  2016/9244 K."İçtihat Metni"Davacı ... ile davalı ... aralarındaki ... İli ... İlçesi ... Mahallesi 6551 ada 6 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırmasız el koyma nedenine dayalı olarak tazminat davasına dair Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 17.02.2014 günlü ve 2013/205-2014/87 sayılı hükmün düzeltilerek onanması hakkında Dairece verilen 02.03.2015 günlü ve 2015/15326-2015/3115 sayılı ilama karşı davacı vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur....

    HUMK.nun 5219 sayılı Yasa ile değişik 427. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca miktar veya değeri 1.890,00 TL.yi geçmeyen kararlar kesin olduğundan miktar yönünden temyiz dilekçesinin REDDİNE, B-Kamulaştırmasız el koyma nedeniyle tazminat istemi yönünden; Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; 1-Dosyaya getirtilen ilgili belediye başkanlıkları ve tapu müdürlüğü cevap yazılarından bilirkişi kurulunca somut emsal kabul edilen ......

      Davalı idare vekilinin istinaf dilekçesi ile özetle; haksız el atma yapılmadığı, zaten acele el koyma kararı alındığı, alacağın zamanaşımına uğradığı, davacının imzaladığı protokollerle el atılmasına müsaade edip bedelini aldığı, belirlenen bedelin fahiş olduğu belirtilerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması talep edilmiştir. DELİLLER: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu, Yargıtay kararları ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat davalarında, Kamulaştırma Kanununun değer biçmeye ilişkin hükümleri kıyasen uygulanır. Kamulaştırmasız el atma talebinde bulunabilmek için idarenin taşınmaza fiilen el atması ve sahibinin tasarrufunu engellemesi gerekir....

      Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/122 D.İş sayılı dosyası kapsamında 13/09/2017 tarihinde acele el koyma istendiği, mahkemece yapılan keşif sonucunda düzenlenen 06/11/2017 tarihli bilirkişi kurulu raporu ile acele el koyma bedelinin 1.177.029,74 TL olarak belirlendiği, mahkemece 05/02/2019 tarihli karar ile acele el koyma kararı verildiği, davacı tarafından makul sürede kamulaştırma bedel tespiti davası açılmadığı gerekçesiyle 08/08/2018 tarihinde kamulaştırmasız el atma tazminat davası açıldığı ve bu davanın halen derdest olduğu, acele el koyma bedelinin ise 08/02/2019 tarihinde hak sahibine ödendiği, davacının "06/11/2017 tarihinde tespit edilen bedelin yaklaşık 2 yıl sonra 08/02/2019 tarihinde ödenmesi nedeniyle bu bedele faiz işletilmesi gerektiği" gerekçesiyle eldeki faiz alacağı davasını açtığı, ilk derece mahkemesince ise "2942 Sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. Maddesine 6459 Sayılı Yasanın 6....

      Belediye Başkanlığı'nca yapılan ve 02/10/1998 tarihinde tapuya tescil edilen imar uygulaması sonucunda davacının payına karşılık şuyuulandırma ya da bedele dönüştürme işlemi yapılmadığı, belediyece hazırlanan dağıtım cetvelinde davacının adının geçmediği, davacının kadastral parseldeki tapusunun kaybedildiği anlaşıldığından, bu haliyle idarenin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bu eylemi ile kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, İdarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır. Bu itibarla; kamulaştırmasız el atma olgusu gerçekleşmiş olup, bu davaya bakmak Adli Yargının görevi dahilinde olduğu anlaşılmıştır. Açıklanan nedenlerle, davalı ......

        Ancak; Asıl dava ve birleşen davada davacıların, fazlaya ilişkin haklarını saklı kalmak kaydı ile 10.000,00 TL kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat talep ettikleri, 30.09.2011 tarihli ıslah dilekçesi ile taleplerinin toplam 401.304,50 TL'ye çıkarmış oldukları, mahkemenin taleple bağlı kalarak bu miktar üzerinden kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminata karar verdiği, davalı idarenin kararı temyiz etmesi üzerine Yargıtay 5 Hukuk Dairesince mahkeme kararınını bozulduğu, mahkemece bozma kararı sonrası alınan 31.10.2013 havale tarihli bilirkişi ek raporunda kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat miktarının 303.714,00 TL olarak tespit edildiği, mahkemece bu rapor hükme esas alınarak karar verildiği anlaşılmıştır....

          Hukuk Dairesi         2010/16219 E.  ,  2010/19674 K."İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, kamulaştırmasız el koyma nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 5. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 5. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 2.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Davacı vekili bilahare ibraz ettiği talep artırım dilekçesiyle, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat bedelinin 2.984.760,74- TL olarak tespiti ile Silivri 3.ASHM'nin 2017/8 D.İş sayılı acele el koyma dosyasında depo kararı verilen 2.620.570,08- TL'nin mahsubu ile bakiye kalan 364.190,66- TL tazminatı ile 82.434,43 TL erimisil bedelinin haksız el koyma tarihinden itibaren işleyecek işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmesini istediklerini bildirmiştir....

            Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK.nun 15.12.2010 gün ve 2010/5- 662/651 sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı idarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle İdarenin eyleminin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bir niteliğe sahip olduğu bu şekilde kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, idarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır....

            Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının talebi haksız ve hukuki mesnetten yoksun olup davanın reddi gerektiği, dava zaman aşımına uğradığı, davacı tarafın maliki bulunduğu ve belediyece el konulduğu belirtilen taşımaz kendi egemenliği, tasarruf alanında olup kullanması engellenmediği, kısıtlanmadığı dolasıyla dava konusu olayda kamulaştırmasız el atma şartları hiçbir şekilde oluşmadığı, bir taşınmaza kamulaştırmasız el atılmadan söz edilebilmesi için öncekilke idarenin o taşınmaza eylemli olarak el koyup malikin kullanımını yasaya aykırı şekilde tamamen ortadan kaldırması ve bu durum kalıcı olması şart olduğu, fiilen el koyma eylemi bulunan durumlarda dahi el koyma açıklanan nitelikte olmadığı ve sadece geçici bir kullanım söz konusu ise kamulaştırmasız el koyma olgusu mevcut olmadığı, undan dolayı malikin bir zararı oluşsa bile taşınmaz bedelinin istenilmesi hukuken olanak olmadığı, böyle bir durum ancak uğranılan zararın tazmini başka hukuksal yol ve kavramlara dayalı olarak...

            UYAP Entegrasyonu