Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/955 KARAR NO : 2023/938 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : GAZİANTEP 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/11/2021 NUMARASI : 2018/285 ESAS- 2021/373 KARAR DAVA KONUSU : Kamulaştırmasız El Atma Nedeniyle Tazminat KARAR : VEKİLİ : Av....

İleri Sürülen İstinaf Sebepleri: Davalı idare vekili tarafından süresi içerisinde sunulan istinaf dilekçesinde özetle; -Gaziantep İli, Karkamış ilçesi, Soylu Mah. 208 ada 21 parsel nolu taşınmazda malik olan davacının taşınmazına İdaremiz tarafından acele kamulaştırma sonrası makul sürede dava açılmaması sebebiyle el atıldığı iddiasıyla görülen kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davası dava usûl ve yasaya aykırı olup reddedilmesi gerektiği, -Dava konusu taşınmaza ilişkin idarenin Kamulaştırma Kanununun 27.maddesi uyarınca acele el koyma talep ettiği ve taşınmaz için Nizip 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde 2017/222 D. İş....

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/02/2022 NUMARASI : 2021/130 ESAS, 2022/85 KARAR DAVA KONUSU : Kamulaştırmasız El Atma Nedeniyle Tazminat KARAR : İstinaf incelemesine konu dava, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesi tarafından davanın kabulüne dair karar verilmiş ve davalı idare vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olmakla, yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Tarafların İddia Ve Savunmalarının Özeti: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özet olarak; müvekkilinin Gaziantep İli, Karkamış İlçesi, Soylu Mah., 202 Ada 24 parsel (ifraz öncesi 202 Ada 7 Parsel) sayılı taşınmazın maliki olduğunu, dava konusu taşınmazın evveliyatının da bulunduğu yol yapım ve emniyet sahası çalışması için Bakanlar Kurulunun 03/07/2017 tarih ve 2017/10483 sayılı kararı ile acele kamulaştırma kararı alındığını, sonrasında söz konusu karara istinaden Nizip 2....

Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden; dava konusu edilen taşınmaza Yalova-Bursa yolu yapımı nedeniyle 1955 yılında el konulduğu, taşınmazın 1957 yılında tapulama sonucu malikleri adına tahdit ve tespit görmesi ile ilk olarak 1958 yılında tapuya tescil edildiği, taşınmazın son kayıt maliki tarafından 22.01.2004 tarihinde kamulaştırmasız el koyma hukuksal nedenine dayalı olarak tazminat istemli dava açıldığı ve temyiz aşamasında dava konusu taşınmazın davacı tarafından, dava dışı...isimli şahsa satıldığı anlaşılmıştır. Bu durumda; 1-Dava konusu edilen taşınmazın, karar tarihinden sonra, dava dışı 3. şahsa satılması nedeni ile, satın alan kişi yönünden HUMK.nun 186. maddesi hükümlerinin uygulanması, 2-Dava konusu taşınmazın 31.10.2008 tarihinde yapılan imar uygulaması sonucu 6935 metrekarelik kısmının imar düzenleme ortaklık payı olarak kesildiği anlaşılmıştır....

    Mahallesi 3015 ada 14 parsel sayılı taşınmazın dava tarihindeki değerinin biçilmesinde ve alınan rapor uyarınca bedelinin tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.Ancak; Acele el koymadaki bedel davacıya ödenmişse hükmedilen tazminat bedelinin acele el koyma bedelinden mahsup edilerek fazla ödenen bölümün davacıdan tahsili ile davalı idareye verilmesi, acele el koymadaki bedel davacıya ödenmemişse tespit edilen bedelin davacıya ödenmesine acele el koymadaki fazla yatırılan 2.022,64 TL nin davalı idareye iadesine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi Doğru değil ise de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm kısmının ilk bendinden kararın hüküm fıkrasının (olduğunun tespiti) ibaresinden sonra gelen kısmım çıkarılarak yerine (acele el koymadaki bedel davacıya ödenmişse hükmedilen tazminat bedelinin Acele el koyma bedelinden mahsup edilerek davacıya fazla ödenen 2.022,64 TL'nin davacıdan...

      rayiç değere göre dava esnasında artırmak üzere davalıların davacı ve diğer hak sahiplerine gayrimenkul bedelini ödemesine, bu bedele el koyma tarihinden itibaren en yüksek ticari faiz uygulanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Bu durumda; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK.nun 15.12.2010 gün ve 2010/5-662/651 sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı İdarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle idarenin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bu eylemi ile kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, idarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır....

        dair karar verildiği, anlaşılmakla, kamulaştırmasız elatma nedeniyle taşınmaz mal malikinin, idarenin bu fiili durumuna razı olup, bedeli mukabilinde taşınmazın mülkiyetini idareye devretme iradesini ortaya koyduğu, eş söyleyişle kamulaştırmasız el koyma karşılığının tahsili talebiyle dava açtığı tarihe kadar idarenin taşınmaza el atması haksız fiil niteliğindedir....

        Bu durumda; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK.nun 15.12.2010 gün ve 2010/5-662/651 sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı idarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği, bu haliyle İdarenin eyleminin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bir niteliğe sahip olduğu bu şekilde kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, idarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır....

          Bu durumda; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK.nun 15.12.2010 gün ve 2010/5-662/651 sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı idarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği, bu haliyle İdarenin eyleminin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bir niteliğe sahip olduğu bu şekilde kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, idarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır....

            UYAP Entegrasyonu