Hemen belirtilmelidir ki, kamulaştırmasız el koyma nedeniyle tazminat davalarında, dava tarihine göre belirlenen taşınmaz bedelinin tahsiline ve bu tarih itibariyle faize hükmedildiğinden; mal sahibinin kamulaştırmasız el koymaya dayalı tazminat davası ile birlikte ve ya ayrıca, kamulaştırmasız el koyma nedeniyle tazminat dava tarihinden geriye doğru süre için ecrimisil davası açabileceği, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat dava tarihinden geriye doğru belirlenen ecrimisilin hüküm altına alınması gerekeceği tazminat dava tarihinden sonraki dönem için yasal faize hükmedilmesi sebebi ile ayrıca ecrimisil davası açılamayacağı kuşkusuzdur. Ne var ki, mahkemece, dava konusu 13 parsel sayılı taşınmazın yol olarak kullanılan 5259,14 m²'lik bölümü yönünden kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat dava tarihinden sonraki döneme ilişkin olarak, 2007 , 2008, 2009, 2010 ve 2011 yılları için belirlenen toplam 5.268,30 TL ecrimisilin hüküm altına alındığı görülmektedir....
Zira, kamulaştırma kararı alınmadan veya kamulaştırma işlemlerini tamamlamadan taşınmaza el koyan idarenin haksız işgalci konumunda olacağı sabittir. Bununla birlikte, kamulaştırmasız elatma nedeniyle taşınmaz mal malikinin, idarenin bu fiili durumuna razı olup, bedeli mukabilinde taşınmazın mülkiyetini idareye devretme iradesini ortaya koyduğu, eş söyleyişle kamulaştırmasız el koyma karşılığının tahsili talebiyle dava açtığı tarihe kadar idarenin taşınmaza elatması haksız fiil niteliğindedir. Sonuç olarak kamulaştırmasız elatma nedeniyle mal sahibi, taşınmazın dava tarihindeki değerini isteyebileceği gibi, ecrimisil de isteyebilir. Ancak kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davasından sonraki dönem için ecrimisil istenemeyeceği kuşkusuzdur....
Yine, HGK'nin 19.09.2019 tarihli ve 2017/1-1273 Esas, 2019/911 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere, kamulaştırmasız elatma nedeniyle taşınmaz mal malikinin, idarenin bu fiili durumuna razı olup, bedeli mukabilinde taşınmazın mülkiyetini idareye devretme iradesini ortaya koyduğu, eş söyleyişle kamulaştırmasız el koyma karşılığının tahsili talebiyle dava açtığı tarihe kadar idarenin taşınmaza elatması haksız fiil niteliğindedir. Sonuç olarak kamulaştırmasız elatma nedeniyle mal sahibi, taşınmazın dava tarihindeki değerini isteyebileceği gibi, ecrimisil de isteyebilir. Ancak kamulaştırmasız elatma nedeniyle tazminat davasından sonraki dönem için ecrimisil istenemeyeceği kuşkusuzdur....
Bilindiği gibi, kamulaştırma kararı alınmadan veya kamulaştırma işlemleri tamamlanmadan taşınmaza el koyan idarenin haksız işgalci konumunda olacağı sabittir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 19.09.2019 tarihli ve 2017/1-1273 Esas, 2019/911 Karar sayılı kararında da değinildiği üzere, kamulaştırmasız el atma nedeniyle taşınmaz mal malikinin, idarenin bu fiili durumuna razı olup, bedeli mukabilinde taşınmazın mülkiyetini idareye devretme iradesini ortaya koyduğu, eş söyleyişle kamulaştırmasız el koyma karşılığının tahsili talebiyle dava açtığı tarihe kadar idarenin taşınmaza el atması haksız fiil niteliğindedir. Sonuç olarak kamulaştırmasız el atma nedeniyle mal sahibi, taşınmazın dava tarihindeki değerini isteyebileceği gibi, ecrimisil de isteyebilir. Ancak kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davasından sonraki dönem için ecrimisil istenemeyeceği de kuşkusuzdur....
Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, hak sahibinin hak sahibi olmayan zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarihli ve 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/64 Esas sayılı dosyası ile 102 parsel yönünden, 2013/65 Esas sayılı dosyası ile 103 parsel yönünden kamulaştırmasız el koymadan kaynaklanan tazminat davasının 30.01.2013 tarihinde açıldığı görülmektedir. Eldeki davada davacının kamulaştırmasız el atma sebebiyle bedel davasını açtığı dava tarihine kadar olan dönem için ecrimisil talep edebileceği, ancak kamulaştırmasız el atma sebebiyle tazminat davasından sonraki dönem için ecrimisil istenemeyeceği açık olup yerleşik yargı kararları aynı yöndedir. "…Dava, ecrimisil istemine ilişkindir. Taşınmaz mal malikinin, idarenin bu fiili durumuna razı olup, bedeli mukabilinde taşınmazın mülkiyetini idareye devretme iradesini ortaya koyduğu, eş söyleyişle kamulaştırmasız el koyma karşılığının tahsili talebiyle dava açtığı tarihe kadar idarenin taşınmaza el atması haksız fiil niteliğindedir....
Sayılı ilamları) İstinaf talebine konu davanın ise, el atılan taşınmaz hakkında ecrimisil yani haksız işgal tazminatı talebiyle açıldığını, davanın kamulaştırmasız el atma davası olmadığını, ecrimisil davalarının, Türk Medeni Kanunu'nun 995. maddesine dayanarak malikin iyiniyetli olmayan zilyetten, malını haksız olarak alıkoymasından dolayı uğradığı zararın tazminini talep ettiği bir dava olduğunu, ecrimisil davaları kamulaştırmasız el atma durumlarında da açılabildiğini, bu durumda kamulaştırmasız el atma ile haksız alıkoyma gerçekleşmiş olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, Kamulaştırmasız elatma nedeniyle ecrimisil istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir....
kamulaştırmasız el koyma tazminatının dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacı T8’ya, 44.338,60 TL kamulaştırmasız el koyma tazminatının dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacı T10’e verilmesine, taşınmazda sınırlandırma olması halinde bedele yansıtılmasına, ecrimisil tazminatı isteminin reddine, 4- Konya 1....
Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir. (YHGK'nun 25.02.2004 gün ve 2004/1- 120- 96 sayılı kararı) Dava, davalının çekişme konusu taşınmazı fuzulen işgal ettiğinden bahisle (haksız işgal tazminatı (ecrimisil) talebi ile) açıldığına göre, anılan isteğin 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu Hükümlerinden kaynaklandığı ve uyuşmazlığın çözümünün 6100 Sayılı HMK'nun 2/1. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesi görevinde bulunduğu kuşkusuzdur. Görev, kamu düzeni ile ilgili olup yargılamanın her aşamasında res'en dikkate alınması zorunlu bir usul kuralıdır....
-Öğretide ve yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; "fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması ve haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği" vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma ve eskime şeklinde oluşan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir....