"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : SUYA EL ATMANIN ÖNLENMESİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; Kamulaştırmasız elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 29.01.2014 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 5.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,29.9.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
GEREKÇE: İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonunda; Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaza yönelik el atmanın önlenmesi ve eski hale getirme istemine ilişkindir. 1- 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 7/son maddesi ve Yargıtay 5. Hukuk Dairesi'nin uygulamaları dikkate alınarak acele el koyma kararının verildiği tarihten itibaren makul süre olarak kabul edilen 6 ay içerisinde idarece bedel tespit ve tescil davası açılmaması halinde, malikin, kamulaştırmasız el atma nedeniyle dava açma hakkı doğar....
, 1/A parseli oluşturulduğunu tespit ettiğini, bu şekliyle geri dönülmez olarak müvekkilinin arsa payının bir kısmına kamulaştırmasız el atıldığının kesinlik kazandığını, müvekkilinin arsasının bulunduğu alanın Kadıköy iş merkezinin en gelişmiş yerlerinden biri olduğunu, müvekkilinin davalı belediyece fiilen el konulan alandan 2006 yılından beri faydalanamadığını, arsa m² birim fiyatının 15.000,00 TL olduğunu, ifraz edilen kısım nedeniyle asıl parselin de değerinin düştüğünü, tüm binada 17 bağımsız bölüm bulunduğunu, bir kısım maliklerin davalı belediye aleyhine kamulaştırmasız el atma nedeniyle dava açtığını ve onlara ait hisselerin tapuda devrinin sağlandığını duyduklarını belirterek, davalının müvekkiline ait arsaya kamulaştırmasız el atması nedeniyle fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere 10.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren mevduat faizi masraf ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/217 Esas 2017/455 karar nolu dosyası ile acele el koyma kararı alındığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından; " Dosya içerisinde yer alan Van 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/217 E. Sayılı Acele el koyma davasının incelenmesinde dava konusu parsele yönelik acele el koyma davasının 08/03/2017 tarihinde açıldığı ve 17/05/2017 tarihinde karar verildiği, Yargıtayın yerleşik uygulamalarına göre acele el koyma davalarının neticelenmesinden sonra 6 aylık makul süre içerisinde idare tarafından bedel tespiti ve tescil davasının açılmaması halinde kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davası açılabileceğinin, iş bu davanın 12/06/2017 tarihinde acele el koyma davasının karara bağlanmasından yaklaşık 1 ay sonra açılması nedeni ile makul sürenin dolmadığı gerekçesi ile davanın reddine " Karar verilmiştir....
Maddesinde; Somut olaya gelince, davanın elatmanın önlenmesi isteğine ilişkin olduğu, doğrudan dava ile ulaşılmak istenen amacı sağlayacak şekilde ihtiyati tedbir talebinde 6100 HMK’nin 389. maddesindeki koşulların bulunmadığı gözetilerek ihtiyati tedbir talebinin REDDİNE, yönelik karar verilmiştir. HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Kamulaştırmasız Elatmadan kaynaklanan el atmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/09/2021 tarihinden itibaren geçerli 431 sayılı İş Bölümü Kararı gereği, 4. Hukuk Dairesi iş bölümünün 2. maddesinde; "Kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan el atmanın önlenmesi, taşınmaz ve muhtesat bedellerinin tahsili davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar," şeklindeki düzenleme yer almıştır. Bu düzenleme karşısında istinaf talebini inceleme görevi Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi'ne aittir....
DAVA KONUSU : Elatmanın Önlenmesi (Kamulaştırmasız El Koyma Nedeniyle) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesinin kararına karşı davalı idare vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize tevzi edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği düşünüldü: İDDİA: Davacı vekili dava dilekçelerinde özetle; Manisa İli Saruhanlı İlçesi Develi Mahallesi Korualtı 140 parsel numaralı taşınmazından davalı kuruma ait enerji nakil hattının geçtiğini, davalı kurumca davacıya bir bedel ödenmediğini ve kamulaştırma işlemi yapılmadığını belirterek irtifak hakkı bedeli olarak şimdilik 1000,00 TL tazminatın faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında, talep sonucunu 5.737,73TL olarak belirlemiştir....
Dolayısıyla kamulaştırmasız el Koyma nedeniyle tazminat davalarında da amaç taşınmazın gerçek değerinin tespiti olup, kamu düzeni ile ilgili bulunduğundan, kamulaştırma ile denklik sağlanabilmesi için Kamulaştırma Kanununun değer tespitine ilişkin hükümleri uygulanmalıdır. Bundan ayrı, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu Tasarısı gerekçesinde, 11. maddede sayılan ölçütlerin Anayasa'nın 46. maddesindeki unsurlar gözönünde tutularak düzenlendiği belirtildiğinden, kamulaştırmasız elkoyma nedeniyle bedel davalarında 11. maddede ki esaslara göre bedel tespitinin taraflar açısından Anayasal güvence teşkil edeceği açıktır. Diğer taraftan, idarece taşınmazın kısmen kamulaştırıldığı hallerde, kamulaştırma sınırları dışına çıkılarak arta kalan bölüme fiilen elatıldığında taşınmazın; Kamulaştırmasız elkonulan ve kamulaştırılan kısımları için farklı değer biçme yöntemlerinin kabulü mümkün değildir. Aksi düşünce aynı taşınmazın değişik bölümleri için farklı değer biçilmesi sonucunu doğurur....
Davalı idarece acele el koyma kararından sonra makul bir süre içerisinde 4650 sayılı yasa ile değişik 2942 sayılı yasanın 10.maddesi uyarınca kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davası açılmamıştır. Bu nedenle; mahkemece, acele el koyma kararı ile el atılan taşınmazın bedelinin tahsili davasının kabulüne, acele el koymada bloke edilen bedel ödenmiş ise, tespit edilen bedelden indirilmesine ve taşınmazın yol olarak terkinine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde ecrimisil karşılığının tahsili davasının kabulüne, kamulaştırmasız el atma nedeniyle bedel davasının reddine karar verilmesi, Doğru görülmemiştir. Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 17/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak; Acele el koyma kararı bir tespit kararı olup uyuşmazlığı çözümleyen nihai bir karar değildir. Davalı idarece acele el koyma kararından sonra makul bir süre içerisinde 4650 sayılı yasa ile değişik 2942 sayılı yasanın 10.maddesi uyarınca kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davası açılmamıştır. Bu nedenle; mahkemece, acele el koyma kararı ile el atılan taşınmazın bedelinin tahsili davasının kabulüne, acele el koymada bloke edilen bedel ödenmiş ise, tespit edilen bedelden indirilmesine ve taşınmazın yol olarak terkinine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde ecrimisil karşılığının tahsili davasının kabulüne, kamulaştırmasız el atma nedeniyle bedel davasının reddine karar verilmesi, Doğru görülmemiştir....
Ancak; Acele el koyma kararı bir tespit kararı olup uyuşmazlığı çözümleyen nihai bir karar değildir. Davalı idarece acele el koyma kararından sonra makul bir süre içerisinde 4650 sayılı yasa ile değişik 2942 sayılı yasanın 10.maddesi uyarınca kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davası açılmamıştır. Bu nedenle; mahkemece, acele el koyma kararı ile el atılan taşınmazın bedelinin tahsili davasının kabulüne, acele el koymada bloke edilen bedel ödenmiş ise, tespit edilen bedelden indirilmesine ve taşınmazın yol olarak terkinine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde ecrimisil karşılığının tahsili davasının kabulüne, kamulaştırmasız el atma nedeniyle bedel davasının reddine karar verilmesi, Doğru görülmemiştir....