Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesinin 22/11/2021 tarihli, 2020/449- 2021/680 esas ve karar sayılı hükmünün HMK'nın 353/1- b-(2) maddesi gereğince ORTADAN KALDIRILMASINA ve YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE; 1- Davanın KABULÜ ile; Giresun ili Barça köyü 105 ada 21 parsel sayılı taşınmazın daimi irtifak kamulaştırmasız el atma bedelinin 65.767,28 TL olarak tespiti ile ; Giresun 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/210 esas 2018/234 karar sayılı Acele el koyma dosyasından 105 ada 21 parsel sayılı taşınmaz yönünden irtifak bedeli nedeniyle davacıya 29.293,62 TL ödenmiş olduğundan, kamulaştırmasız el atma dosyasında belirlenen kamulaştırma miktarı ile acele el koyma dosyasında ödenen acele el koyma fark bedeli olan; kamulaştırmasız el atma fark bedelinin 36.473,66TL olarak tespiti ile bu miktarın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı verilmesine, 2- Giresun ili Barça köyü 105 ada 21 parsel sayılı taşınmazın Fen Bilirkişisi Zühal Metin Çakmak'ın...

Mahallesi 1626 ada 57 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırmasız el koyma nedenine dayalı olarak bedelinin tahsili davasına dair .... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 04.04.2013 günlü ve 2012/136-2013/106 sayılı hükmün bozulması hakkında Dairece verilen 18.12.2014 günlü ve 2014/19337- 18532 sayılı ilama karşı davacılar vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat ve ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat ve ecrimisil istemine ilişkindir. Mahkemece, hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyada bulunan kanıt ve belgelere göre, dava konusu ......

      DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ile kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı gözetilerek ve HMK'nın 353. maddesi gereğince yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmaması nedeniyle duruşmasız olarak yapılan inceleme sonunda; Dava, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat ve ecrimisil talebine ilişkindir. Dava konusu taşınmaz ile ilgili acele el koyma davası Tortum Asliye Hukuk Mahkemesi 10/06/2011 tarih, 2011/138 Esas, 2011/211 Karar sayılı ilamı ile karara bağlanarak taşınmaza el atılmıştır....

      Asliye Hukuk Mahkemesinni 2013/139 Esasına kayden açılan Kamulaştırma Kanununun 27.maddesine dayalı Acele El Koyma istemli davada Bursa İli, Osmangazi İlçesi, Demirtaş Mahallesi, 891 ada, 4 parsel 1.789,09 m2'lik kısmına el konulmasına ve acele el koyma bedelinin 542.730,00- TL olduğunun tespitine karar verildiğini, işin esasına girilmesi halinde yatırılan acele el koyma bedelinin mahkememiz tarafından belirlenecek bedelden mahsubu ve var ise fazla bedelin davalı kuruluşa iadesine karar verilmesi gerektiğini, davanın kabulü halinde belirlenecek bedel karşılığında taşınmazın davalı kuruluşa adına tesciline ve tapu üzerindeki hacizlerin, şerhlerin ve kısıtlamaların hesaplanacak olan kamulaştırma bedeline yansıtılmasına karar verilmesini, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

      Ancak, Anayasa'nın 35. maddesi ile koruma altına alınmış olan mülkiyet hakkının, hak sahibinin rızasına bakılmaksızın kamulaştırmasız el koyma nedeniyle ihlali halinde, toplumun genel menfaatleri ile bireyin temel haklarının korunması arasında adil bir denge gözetilmesi gerektiği düşüncesinden hareketle, mülkün gerçek değeriyle orantılı makul bir tazminat ödenmediği sürece, bir mülkten mahrum bırakılmanın genelde aşırı bir ihlal teşkil edeceği, yasal faiz oranında gecikme faizi ödenmesinin yeterli olmadığı görüşü gerek öğretide gerekse uygulamada ağırlık kazanmaya başlamıştır....

        Hukuk Dairesi Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda; ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf incelemesi üzerine bölge adliye mahkemesinin yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmünün Yargıtay’ca incelenmesi davalı idare vekilince istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne dair verilen karara karşı taraf vekilleri tarafından yapılan istinaf başvurusunun Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi'nce ecrimisile yönelik olarak kararın miktar itibarıyla kesin olması nedeniyle usulden reddine, kamulaştırmasız el koyma bedeli yönünden ise esastan reddine karar verilmiş olup; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir....

          Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK'nun 15.12.2010 gün ve 2010/5- 662/651 sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı idarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği ve bu haliyle idarenin eyleminin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bir niteliğe sahip olduğundan, kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucunun, idarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibinin, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini isteyebilmesi olduğu açıktır....

          Başka bir deyişle kamulaştırmasız elatma nedeniyle ecrimisil, ancak kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın idare adına tesciline ilişkin davanın açıldığı tarihe kadar istenebilir. Somut olayda, ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/97 E. sayılı dosyası üzerinden dava konusu taşınmaz hakkında davalı idare aleyhine 02.03.2005 tarihinde açılan, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davasının 2011/435 K. sayılı kararı ile kabulüne karar verilmiş ve karar derecattan geçmek suretiyle kesinleşmiştir. Hal böyle olunca, kamulaştırmasız el koyma karşılığının tahsili talebiyle açılan dava tarihinden sonraki dönem için ecrimisil isteğini içeren eldeki davanın dinlenemeyeceği gözetilerek reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. . Davalı vekilinin bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir....

            Bu durumda; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK'nun 15.12.2010 gün ve 2010/5- 662/651 sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı idarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle idarenin eyleminin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bir niteliğe sahip olduğu bu şekilde kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, idarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır....

            UYAP Entegrasyonu