WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kamulaştırmasız el koyma olgusunun kabul edilebilmesi için kamulaştırma ile el koyma yetkisi kendisine tanınmış olan gerçek veya özel bir kamu tüzelkişiliği olan kimse el koymuş olmalıdır. Kamulaştırmasız el koyan idareye karşı mal sahibinin açacağı davada seçimlik hak tanınmıştır. Bu konuda her türlü sorunu çözümleyen 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı Içtihadı Birleştirme Kararında, usulü dairesinde verilmiş bir kamulaştırma kararı olmadan ve bedeli ödenmeden taşınmazına el konulan kimsenin, ilgili kamu tüzel kişisi aleyhine el atmanın önlenmesi davası açabileceği gibi, değer karşılığının verilmesini de isteyebileceği, hükme bağlanmıştır. Bu noktada, mal sahibi el atmanın önlenmesi veya bedel davası açmaktaki seçimlik hakkını dava açarken kullanabileceği gibi, el atmanın önlenmesi davası açtıktan sonra da davasını bedel davasına dönüştürebilir (Ali Arcak, Kamulaştırmasız El koyma ve Yeni Hükümler, Ankara 1987, s:40)....

    Öte yandan yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre; "Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16/05/1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile YHGK'nun 15/12/2010 gün ve 2010/5- 662/651 E ve K sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı idarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle idarenin eyleminin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bir niteliğe sahip olduğu bu şekilde kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, idarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır....

    Mahkemesinin 13.11.2014 tarih, Esas 2013/95 ve 2014/176 Karar sayılı kararıyla iptal edildiğinden; 04.11.1983 tarihinden sonra el konulan taşınmazlar yönünden, kamulaştırmasız el koyma nedeniyle açılan davalarda, mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretinin nispi olarak uygulanması gerektiği dikkate alınarak mahkeme kararının bozulması gerekmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkindir. Mahkemece, dava konusu taşınmaza davalı idarece Kamulaştırma Kanununun 27.maddesi gereğince acele el konulduğu, kamulaştırmasız el atmanın sözkonusu olmadığından davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava konusu taşınmaza davalı idarece alınan 24.02.2004 tarihli kamulaştırma kararı uyarınca, Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi gereğince 06.02.2009 tarihinde acele el konulduğu, anlaşılmıştır....

        İdarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle İdarenin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bu eylemi ile kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, İdarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır. Bu itibarla taşınmaza davalı idarece fiilen el atılmamış (olsa bile)... makul süre içinde imar planına uygun herhangi bir işlem tesis edilmediğinden kamulaştırmasız el atma olgusu gerçekleşmiş olup, taşınmazın aynına ilişkin bu davaya bakmak Adli Yargının görevidir...."...

        belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere kamulaştırmasız el koyma karşılığı olan şimdilik 750,00 TL'nin taşınmaza fiilen el koyma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, dava konusu taşınmazların davalı idare tarafından haksız olarak kullanılmasından kaynaklanan değeri tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere 250,00 TL ecrimisil bedelinin fiilen el koyma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacılara verilmesine....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Dava kamulaştırmasız el atma yönünden konusuz kaldığından reddine, ecrimisil yönünden kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacılar vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkin ilişkindir. Mahkemece; kamulaştırmasız el koyma talebi yönünden davasının konusuz kalması nedeniyle reddine, ecrimisil talebi yönünden ise kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki bilgi ve belgeler ile 15.01.2015 tarihli fen bilirkişi raporunun incelenmesinden; dava konusu ......

          mülkiyet hakkının gerektirdiği bütün tasarrufları yaptığı taşınmazdaki hissesinin bir kısmına yol yapmak suretiyle el attığını ve bu fiili el atma halen devam ettiğini, Kızıltepe-Dikmen -Ceylanpınar yolu olarak bilinen davalı kurumca bu güne değin aradan çok uzun bir zaman geçmiş olmasına rağmen kamulaştırma işleminin yapılmadığını ve dava konusu taşınmaza el atmaktan vazgeçmediğini, açıklanan nedenlerle fazlaya ilişkin her türlü dava ve talep haklarının saklı kalmak kaydıyla idarenin ecrimisil ve kamulaştırmasız el koyma nedeniyle müvekkillerine ait Kızıltepe ilçesi Dikmen 284 parsel nolu taşınmazına yapılan bu el atma nedeniyle el koyma bedeli olarak 5.000 TL ve geriye doğru 5 yıllık Ecrimisil bedeli olarak 1.000 TL olmak üzere şimdilik toplamda 6.000 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek kamu alacaklarına uygulanan en yüksek faiz ile davalı kurumdan alınarak taraflarına verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/8 Değişik İş, 2018/10 Karar sayılı acele el koyma dosyasında davacı adına bloke edilen 465.990,00 TL bedelin mahsubu ile bakiye 350.500,61 TL bedelin" ibaresinin yazılmasına, aynı bendin sonuna gelmek üzere "mahsup edilen 465.990,00 TL acele el koyma bedeli için dava tarihi olan 05.01.2021 tarihinden acele el koyma bedelinin ödenmesi kararının verildiği 16.09.2022 tarihine kadar işleyecek yasal faizin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine" cümlesinin eklenmesine, (3) numaralı bentte yer alan "4 parsel" ibaresinden sonra gelmek üzere "(ifraz ile oluşan 6240 ada 9 parsel)" ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 02.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

            Bu durumda; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK.nun 15.12.2010 gün ve 2010/5- 662/651 sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı İdarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle İdarenin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bu eylemi ile kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, İdarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır....

            UYAP Entegrasyonu