Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005 /516 E 2007/396 K sayılı dosyası ile yol olarak el atılan bölümler için kamulaştırmasız el koyma nedeni ile tazminat davası açıldığı ve dava açan paydaşlar lehine 124.000.00'er TL tazminata hükmedildiği halde, davalı idare tarafından 16.06.2011 yılında yapılan imar uygulamasında tüm hissedarlara eşit oranda hisse verildiği, davacının kamulaştırmasız el atılan bölümden diğer hissedarlar kadar alacağının kazanılmış hak haline geldiğinden bahisle yol yapımı nedeniyle kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan 124.000,00TL'nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılamada, imar uygulaması sonrası davacı adına tescil edilen 8951 ada 5 - 6 - 7 - 8 nolu parsel sayılı taşınmazlara , fiilen el atılmadığı anlaşıldığından, davanın reddine karar verildiği ,davacı vekilinin istinaf başvuru talebi üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005 /516 E 2007/396 K sayılı dosyası ile yol olarak el atılan bölümler için kamulaştırmasız el koyma nedeni ile tazminat davası açıldığı ve dava açan paydaşlar lehine 124.000.00'er TL tazminata hükmedildiği halde, davalı idare tarafından 16.06.2011 yılında yapılan imar uygulamasında tüm hissedarlara eşit oranda hisse verildiği, davacının kamulaştırmasız el atılan bölümden diğer hissedarlar kadar alacağının kazanılmış hak haline geldiğinden bahisle yol yapımı nedeniyle kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan 124.000,00TL'nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılamada, imar uygulaması sonrası davacı adına tescil edilen 8951 ada 5 - 6 - 7 - 8 nolu parsel sayılı taşınmazlara , fiilen el atılmadığı anlaşıldığından, davanın reddine karar verildiği ,davacı vekilinin istinaf başvuru talebi üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005 /516 E 2007/396 K sayılı dosyası ile yol olarak el atılan bölümler için kamulaştırmasız el koyma nedeni ile tazminat davası açıldığı ve dava açan paydaşlar lehine 124.000.00'er TL tazminata hükmedildiği halde, davalı idare tarafından 16.06.2011 yılında yapılan imar uygulamasında tüm hissedarlara eşit oranda hisse verildiği, davacının kamulaştırmasız el atılan bölümden diğer hissedarlar kadar alacağının kazanılmış hak haline geldiğinden bahisle yol yapımı nedeniyle kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan 124.000,00TL'nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılamada, imar uygulaması sonrası davacı adına tescil edilen 8951 ada 5 - 6 - 7 - 8 nolu parsel sayılı taşınmazlara , fiilen el atılmadığı anlaşıldığından, davanın reddine karar verildiği ,davacı vekilinin istinaf başvuru talebi üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14....
Bu durumda; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK'nun 15.12.2010 gün ve 2010/5- 662/651 sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı idarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle idarenin eyleminin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bir niteliğe sahip olduğu bu şekilde kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, idarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır....
kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere kamulaştırmasız el koyma karşılığı olan 500,00 TL kamulaştırmasız el koyma tazminatının, taşınmazların davalı idarece haksız olarak kullanılmasından kaynaklanan dava tarihinden geriye doğru el atma tarihinden bu yana için 500,00 TL. ecri misil alacağının işleyecek faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline yargılama giderlerinin ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
düzenlemesi karşısında 04.11.1983 tarihinden önce el koyulan taşınmazlara yönelik kamulaştırmasız el koyma tazminatı davalarında karar ve ilam harcının maktu olarak alınması ve maktu vekalet ücretine hükmedilmesi, 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 6487 sayılı Kanunla değiştirilen Geçici 6.maddesinin onikinci ve onüçüncü fıkraları 13.03.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan ... sayılı kararıyla iptal edildiğinden; 04.11.1983 tarihinden sonra el koyulan taşınmazlar yönünden, kamulaştırmasız el koyma nedeniyle açılan davalarda, mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretinin nispi olarak uygulanması gerekmektedir. Mahkemece, dava konusu taşınmaza el koyma tarihi tespit edilmeden denetime elverişsiz şekilde nispi karar ve ilam harcı ile nispi vekalet ücretine hükmedilmesi, Doğru görülmemiştir....
Mahallesi 10444 ada 12 parsel sayılı taşınmazların kamulaştırmasız el koyma nedenine dayalı olarak bedellerinin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı ve davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere, dava konusu taşınmazlardan ... Mahallesi 10006 ada 1 parsel sayılı taşınmazın “A” ve “Y2” ile,10006 ada 1 parsel sayılı taşınmazın “Y2” ile ... Mahallesi 10444 ada 12 parsel sayılı taşınmazın “Y1”,”Y2” ile gösterilen kısımlarının kamulaştırmasız el koyma nedeniyle bedeline hükmedilmesi ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir....
Somut olayda dava konusu taşınmaz üzerindeki muhdesatlara ilişkin acele el koyma kararı verildiği ve bu kararın tapuya şerh düşüldüğü anlaşılmaktadır. 3. 2942 sayılı Kanun'un 27 nci maddesinin ikinci fıkrasında; "Mahkemece verilen taşınmaz mala el koyma kararı tapu müdürlüğüne bildirilir. Taşınmaz malın başkasına devir, ferağ veya temlikinin yapılamayacağı hükmü tapu kütüğüne şerh edilir. El Koyma kararından sonra taşınmaz mal 20 nci madde uyarınca boşaltılır." hükmü gereğince acele el koyma kararı üzerine taşınmazın başkasına devir, ferağ ve temlikinin yapılamayacağına ya da acele el koyma kararı bulunduğuna dair tapu kütüğüne şerh verilmesi halinde fiili el atma olmasa da dahi tapu malikinin veya muhdesat sahibinin tasarruf yetkisinin kısıtlanması ve idarece 20 nci madde uyarınca taşınmaz mal boşaltılabileceğinden kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminata hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. 4....
Bu itibarla; tazminat yönünden HMK'nın 353/1- b-1 maddesi uyarınca davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan REDDİNE, ecrimisil istemi yönünden hüküm altına alınan miktar kesinlik sınırının altında olduğundan, davalının istinaf isteminin 6100 sayılı HMK'nın 341 ve 352. maddeleri gereğince USULDEN REDDİNE, kamulaştırmasız el koyma nedeni ile tazminat talebi yönünden ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından HMK’nın 353/1- b-1 maddesi uyarınca davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan REDDİNE dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/11/2018 NUMARASI : 2016/174 ESAS - 2018/686 KARAR DAVA KONUSU : Kamulaştırmasız El Koymadan Kaynaklanan Tazminat KARAR : 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARINI ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin maliki olduğu Van ili , Edremit ilçesi, Andaç Mahallesi 254 parsel sayılı taşınmaza davalının sulama kanalı yaparak kamulaştırmasız el koyduğunu belirterek 5.000,00 TL kamulaştırmasız el koyma tazminatının faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ettiği anlaşılmıştır. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;El koyma olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından; "... dava konusu taşınmaza herhangi bir el koymasının bulunmadığı, zemindeki kanalın taşınmazdan geçmediği gerekçesi ile davanın reddine" Karar verilmiştir....