Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir....

    Bu durumda; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun ....05.1956 gün ve .../... sayılı kararı ile HGK.nun ........2010 gün ve 2010/...-662/651 sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı İdarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle İdarenin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve bu eylemi ile kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, İdarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır....

      Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2010/345 E, 2011/103 K sayılı ilamından doğan ve kamulaştırmasız el koymadan kaynaklanan alacağın tahsili için icra takibi başlatıldığını, kamulaştırmasız el koyma davalarının uygulamada sıklıkla karşılaşılan davalardan olmakla birlikte, yasa ile düzenlenmediğini, bu konuya ilişkin tek yasal düzenleme olan 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 38 maddesinin de 10/04/2013 tarih ve 2002/112 E, 2003/33 K sayılı Anayasa Mahkemesi kararı ile iptal edildiğini, emsal Yargıtay kararlarından, faizin takip talebi ile birlikte isteneceği hususunda bir düzenleme bulunmamasından, icra memuru işleminin iptali ile takibin konusunu oluşturan ilamın kesinleşme tarihinden sonraki dönem için en yüksek faizin uygulanmasının sağlanması için memur işleminin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

        Bu durumda, davalı idare tarafından Kamulaştırma Kanunu hükümleri uyarınca acele el koyma kararı alındığı ve kamulaştırma yapılmasına ilişkin kararın geri alınmaması ile davalı idarenin acele el koyma kararı doğrultusunda dava konusu taşınmaza her an el atma hukuki hak ve yetkisine sahip olması karşısında, kamulaştırmasız el atma olgusunun gerçekleştiği anlaşılmıştır . Dava, kamulaştırmasız el atılarak üzerine enerji nakil hattı geçirilen taşınmazın, irtifak hakkı karşılığının tahsili istemine ilişkindir....

        Bu durumda, davalı idare tarafından Kamulaştırma Kanunu hükümleri uyarınca acele el koyma kararı alındığı ve kamulaştırma yapılmasına ilişkin kararın geri alınmaması ile davalı idarenin acele el koyma kararı doğrultusunda dava konusu taşınmaza her an el atma hukuki hak ve yetkisine sahip olması karşısında, kamulaştırmasız el atma olgusunun gerçekleştiği anlaşılmıştır . Dava, kamulaştırmasız el atılarak üzerine pilon dikilip enerji nakil hattı geçirilen taşınmazın, pilon yeri bedeli ile irtifak hakkı karşılığının tahsili istemine ilişkindir....

        Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK'nun 15.12.2010 gün ve 2010/5- 662/651 sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı idarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği ve bu haliyle idarenin eyleminin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bir niteliğe sahip olduğundan, kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucunun, idarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibinin, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini isteyebilmesi olduğu açıktır....

        Her ne kadar dava dilekçesinde kamulaştırmasız el koyma nedeni ile tazminat talepli dava açılmış ise de, davacı vekili tarafından, yargılama sırasında verilen ıslah dilekçesi ile kamulaştırmasız el koyma nedeni ile tazminat talebinin, müdahalenin önlenmesi olarak değiştirildiğinin anlaşıldığından ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 gün ve 1956/1-6 sayılı "idarece taşınmazına kamulaştırmasız el atılması halinde malik müdahelenin önlenmesi talebinde bulunabilecegi gibi bu fiili durumu razı olması halinde el konulan yerin bedelini de talep edebileceğine ilişkin" kararı uyarınca hizmet binası yapılmak suretiyle fiilen el atıldığı anlaşılan taşınmazda müdahelenin önlenmesi talebinin kabulü ile ecrimisile karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

          Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2019/350 D.İş sayılı dosyası ile belirlenen 43.390,91 TL kamulaştırma bedelinin yatırıldığını, taşınmaza fiilen el atılmadığından kamulaştırmasız el atma davasının hukuki şartlarının oluşmadığını, idarenin mahkemece verilen tescil kararına istinaden el atmasının hukuka uygun bir el atma olduğunu, davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını, davalı idarenin tespit ve tescil davası açması için tanınan makul sürenin geçmediğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/03/2021 NUMARASI : 2019/642 2021/272 DAVA KONUSU : Elatmanın Önlenmesi (Kamulaştırmasız El Koyma Nedeniyle) KARAR : Kırıkhan 1....

          Şöyle ki; 1- Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın bedelinin 301.096,00-TL belirlendiği ve davacı vekili tarafından bozma ilamları öncesi verilen 2.10.2012 tarihinde harçlandırılan ilk ıslah dilekçesi ile asıl ve birleştirilen davalar bakımından toplam kamulaştırmasız el koyma nedeni ile tazminat bedelinin 244.000,00-TL'ye artırıldığı gözetildiğinde, davacıların muris Ali Canavarcı'ya ait ...Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/46 Esas sayılı vereset ilamı doğrultusunda hesaplanan hisselerine göre; asıl dava bakımından 5.758,66-TL kamulaştırmasız el koyma nedeni ile tazminat bedelinin davacı ...'...

            UYAP Entegrasyonu