WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Alacaklının, munzam zararını yasal delillerle kanıtlaması halinde borçlu; ya alacaklının bir zarara uğramadığını ya da borç zamanında ifa edilmiş olsaydı bile, alacaklının değeri düşmeyecek bir yatırım yapmayacağını ispat ederek sorumluluktan kurtulabilir. İkinci görüşe göre; munzam zarar alacaklısı, öncelikle temerrüde uğrayan asıl alacağın varlığını, bu alacağın geç veya hiç ifa edilmemesinden dolayı temerrüt faiziyle karşılanmayan zarar miktarını; zarar ile borçlu temerrüdü arasındaki uygun illiyet bağını kanıtlamalıdır....

    Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kabulü ile 3.080,00 TL. munzam zarar bedelinin 18.7.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, B.K'nun 105. maddesinden kaynaklanan munzam zarar tazmini istemine ilişkindir. Yasa uyarınca, alacaklının geçmiş günler faiziyle karşılanamayan zararlarını, borçlu kusurlu olmadığını ispat edemedikçe tazmine yükümlüdür. Borcun kaynağı trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkin olup, davalı ... mahkeme ilamı ile belirlenen ve kesinleşmiş tazminat tutarını icra takibi sonucunda ödemiştir. Davacı tarafından yasal faiz uygulanması ve tazminatın geç ödenmesi nedeniyle geçmiş günler faizi ile karşılanmayan zararı olduğu ileri sürülmüştür. Uyuşmazlık, davacının geçmiş günler faizinden fazla zararının varlığını somut delillerle ispat etmesinin gerekip gerekmediği noktasındadır....

      Ancak alacaklının zararının temerrüt faizinden az yahut temerrüt faizine eşit olması durumunda, zararın temerrüt faiziyle karşılanacak olması sebebiyle aşkın (munzam) zararın varlığından söz edilemez. ...zararın varlığı için gereken üçüncü koşul; borçlunun temerrüde düşmede kusurlu olmasıdır. Zira aşkın (munzam) zarar sorumluluğu, temerrüt faizinden sorumluluktan farklı olarak kusur sorumluluğuna dayanmakta olup burada aranan kusur, borçlunun temerrüde düşmekteki kusurudur. Ancak aşkın (munzam) zarar iddiasının ileri sürüldüğü durumlarda sorumluluk için, diğer koşulların varlığı durumunda borçlunun temerrüde düşmedeki kusurunun varlığı asıldır. ... zararın varlığı için gereken son koşul ise; borçlunun temerrüdü ile alacaklının aşkın (munzam) zararı arasındaki illiyet bağının mevcudiyetidir....

        Davacı, davalıya 314.970 LT akaryakıt sattığını ve bedelini tahsil edememesi nedeniyle bu parayı ticari işletmesinde kullanamadığını, ödeme tarihi ile eline geçen para ile de ticari faaliyet sonucu elde edeceği gelir oranında fark oluştuğunu ve malvarlığının azaldığını iddia ederek munzam zarar istemiştir. BK’nun 105.maddesinde düzenlenen munzam zarar alacaklının temerrüt faizinden fazla olan zararını ifade etmektedir. Munzam zarara hükmedebilmek için alacaklının uğramış olduğu zararın temerrüt faizinden fazla olduğunu ispat etmesi gerekir. Davacıdan munzam zararı ispat için delilleri sorulmadan bazı ekonomik araçlar kullanılarak oluşturulan sepete (döviz kuru, enflasyon, borsa) göre inceleme yapan bilirkişi kurulu raporunun hükme esas alınması, davacı istemi ile munzam zararın esaslarına aykırılık teşkil etmektedir....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :Dava, alacağın zamanında tahsil edilememesinden kaynaklı munzam zarar istemine ilişkindir. Munzam zarar, para borçlarında borçlunun temerrüdünün bir sonucu niteliğinde olup TBK.m.122 hükmünde düzenlenmektedir. Munzam zarar için aranan şartlardan ''zarar'' kavramı önem taşımaktadır. TBK .m.122/1 de ''temerrüt faizini aşan bir zarara uğramış olursa '' ifadesi ile temerrüt faizini aşan bir zararın doğması gerektiğini açıkca belirtmiş ancak zararın türü ve niteliği hususunda bir açıklık bulunmayıp genel esaslara göre bir değerlendirme yapılması gerekmiştir. Zarar dar anlamda maddi zararı ifade etmek için kullanılır. Malvarlığındaki eksilme , alacaklının , zarar veren davranıştan sonra malvarlığının mevcut hali ile bu olay meydana gelmeseydi göstereceği hal arasındaki farkı ifade eder.Munzam zarar da maddi bir zarardır....

            ilamına uyularak yapılan bilirkişi incelemesi sonucu, munzam zarar hesabına esas zaman aralığı olan 31.05.1991 -05.04.2001 tarihleri arası davacı bankaca uygulanan ortalama ticari kredi faizlerine ilişkin verilere rastlanmadığı, ancak alacak tutarının davacı Banka tarafından USD olarak yada tahvil alımı seçeneklerine göre değerlendirilmesinin ve bu verilere göre yapılan hesaplama neticesinde bu verilerin ortalaması alınmasının mümkün olduğu, buna göre davacının davaya konu asıl alacağı vaktinde almış olsa idi bu parayı döviz ve tahvil alımında kullanarak gelir edebileceği, işletme giderleri düşüldüğünde net munzam zararın 382.324,74 TL olduğu, bu miktardan davalının yapmış olduğu temerrüt faizi ödemesi olan 18.118,25 TL düşüldüğünde davacının munzam zarar alacağının 364.206,49 TL olduğu, belirlenen bu miktardan davacının 1990 öncesinde müşterilerine kredi olarak verdiği parayı aradan 10 yıldan fazla bir süre geçtikten sonra kısmi davalar açması nedeniyle parça parça olarak...

              Alacaklının, munzam zararını yasal delillerle kanıtlaması halinde borçlu; ya alacaklının bir zarara uğramadığını ya da borç zamanında ifa edilmiş olsaydı bile, alacaklının değeri düşmeyecek bir yatırım yapmayacağını ispat ederek sorumluluktan kurtulabilir.İkinci görüşe göre; munzam zarar alacaklısı, öncelikle temerrüde uğrayan asıl alacağın varlığını, bu alacağın geç veya hiç ifa edilmemesinden dolayı temerrüt faiziyle karşılanmayan zarar miktarını; zarar ile borçlu temerrüdü arasındaki uygun illiyet bağını kanıtlamalıdır....

                izah olunan sebeple "munzam zarar" kavramı ile ----" kavramı nitelik itibari ile örtüşmemektedir. talebin reddedilmesi gerekmektedir. ikrar anlamına gelmemekle birlikte munzam zarar talep edilmesinin şartlarından biri de borçlunun kusurlu olmasıdır. müvekkil şirketin kusuru bulunmamaktadır. müvekkil şirket tarafından davacıyı zarar uğratmak maksadı ile ödeme yapılmadığı hususu gerçeği yansıtmamaktadır. davacı taraf tüm zararını tazmin etmiş olup davacının temerrüt faizini aşan zararı bulunmamaktadır. müvekkil şirket sorumlu olduğu tutarı faizi ile birlikte fazlasıyla ödemiştir. müvekkil şirketin mezkur kazadan kaynaklı başkaca sorumluluğu bulunmamaktadır....

                  İNCELEME VE GEREKÇE: Davacı dava dilekçesinde temerrüt faizi ile karşılanmayan munzam zarar talebinde bulunmuştur. Munzam zarar borçlu temerrüde düşmeden borcunu ödemiş olsaydı alacaklının mal varlığının kazanacağı durum ile temerrüt sonucunda ortaya çıkan durum arasındaki farktır. Başka deyişle; temerrüt faizini aşan ve kusur sorumluluğu kurallarına bağlı zarar şekilde tanımlanabilir. Türk Borçlar Kanunun 122. maddesi kapsamında munzam zararın talep edilebilirliği bir şartı da alacaklının mevcut olan zararını açık ve somut bir şekilde ispat etmesi gerekir. Faizi aşan zararın ödenebilmesi için uğranılan zararın varlığı ile miktarının ispatlanması gerekir. Bu açıklamalar ışığında davacının zararını somutlaştırarak zarar iddiasını ispat edecek delilleri ortaya koyması gerekir....

                    Menkul Değerler müdür yardımcısının 1996 yılında müvekkili ile birlikte bir çok kişiye sahte hazine bonosu verdiğini, müvekkilinin uğradığı zarar nedeniyle daha sonra davalı ...hakkında alacak davası açtığını, açılan davada davalı şirketin %75 oranında kusurlu olduğu belirlenerek BK'nın 55. maddesi gereğince tazminata mahkum edildiğini, munzam zarar istemlerinin ise dinlenme koşulları oluşmaması nedeniyle reddedildiğini, 19.08.2010 tarihinde tahsilatın icraen yapıldığını, gelinen aşamda BK'nın 105. maddesindeki munzam zarar için gerekli koşulların oluştuğunu ileri sürerek, şimdilik 30.000 TL. munzam zarar alacağının dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 08.10.2012 tarihli ıslah dilekçesi ile istemini 44.050,35TL'na yükseltmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu