Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, Kamulaştırmasız El Koyma Nedeniyle tazminat davasıdır. Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere yapılan inceleme neticesinde; Taraflar arasındaki dava, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun Geçici 6. Maddesinden kaynaklanan kamulaştırmasız el atma tazminat bedelinin tespiti ve tescil istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, davanın niteliğinin gerektirdiği beyan ve delillerin toplanarak davanın kabulüne karar verildiği, kararın davalı Karayolları vekilince istinaf edildiği görülmüştür. Kamulaştırma yapmaya yetkili idarelerce kamulaştırma kanunu veya özel kanunlardaki esas ve usullere uyulmadan özel mülkiyette bulunulan bir taşınmaza el konulması, tesis veya bina yapılması kamulaştırmasız el atma olarak tarif edilebilir....

DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ile kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı gözetilerek ve HMK'nın 353. maddesi gereğince yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmaması nedeniyle duruşmasız olarak yapılan inceleme sonunda; Dava, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat ve ecrimisil talebine ilişkindir. Dava konusu taşınmaz ile ilgili acele el koyma davası Tortum Asliye Hukuk Mahkemesi 10/06/2011 tarih, 2011/138 Esas, 2011/211 Karar sayılı ilamı ile karara bağlanarak taşınmaza el atılmıştır....

Hukuk Dairesinin kararı ile kabul edildiğini, emsal olarak bu kararın istenmesi gerektiğini, el atma nedeniyle müvekkilinin taşınmazı kullanamadığını, inşaat yapamadığını belirerek, müvekkillerinden T5 için 1.200,00 TL, diğer müvekkilleri için 900,00'ar TL olmak üzere toplam 4.800,00 TL kamulaştırmasız el koyma tazminatının dava tarihinden itibaren faiziyle tahsilini talep etmiştir....

Bu durumda; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nun 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK'nın 15.12.2010 gün ve 2010/5- 662/651 sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı idarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle idarenin eyleminin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bir niteliğe sahip olduğu bu şekilde kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, idarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır....

İDDİA, SAVUNMA VE MAHKEME KARARININ ÖZETİ ; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin Ankara İli, Kalecik İlçesi, Gökdere Mahallesi, 1234 parsel sayılı taşınmazda diğer hissedarlarla birlikte malik olduklarını, bu taşınmaza davalı tarafından alınan kamulaştırma kararı neticesinde acele kamulaştırma yapıldığını ancak kamulaştırma işlemlerinin tamamlanmadığını belirterek dava kosunu taşınmaza kamulaştırmasız el atılması nedeniyye fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile taşınmaz bedelinin şimdilik 100,00 TL'sinin acele el koyma tarihinden itibaren kamu alacakları için öngörülen en yüksek faizi ile davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, taşınmazın kamulaştırılan kısmının hazine adına kayıt ve tesciline veya terkinine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere acele el koyma tarihinden dava tarihine kadar geçen süre için mahkemce yapılacak keşif ile belirlenecek ecrimisilin şimdilik 100,00 TL'sinin yıllık dönemleri itibariyle işleyecek yasal faizi ile...

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/11/2021 NUMARASI : 2018/23 2021/744 DAVA KONUSU : Kamulaştırma (Kamulaştırmasız El Koyma Nedeniyle El Atmanın Önlenmesi) KARAR : GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, İstanbul ili, Kağıthane ilçesi, Merkez mahallesi, 4743 ada 5 parsel sayılı 2184,00 m² lik taşınmazın 413,00 m² ye isabet eden 6608/34944 hisse nisabıyla malik iken mezkûr taşınmazın 07.11.2010 t.t.li 1/1000 ölçekli Kabataş-Beşiktaş-Şişli-AIİbeyköy-Tekstilkent-Mahmutbey arası Metro hattı uygulama tadilat imar planında “İstasyon ve Viyadük” alanında kalması nedeniyle Bakanlar Kurulunca 16.09.2013 tarih ve 2013/5381 sayılı acele kamulaştırılması yönünden alman karar uyarınca davalılardan T4nca 28.04,2014 tarihinde İstanbul 3....

Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK'nun 15.12.2010 gün ve 2010/5-662/651 sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı idarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle İdarenin eyleminin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bir niteliğe sahip olduğu bu şekilde kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, idarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır....

    Genel Kurulunun 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK.nun 15.12.2010 gün ve 2010/5-662/651 sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı İdarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle İdarenin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bu eylemi ile kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir....

      Bu durumda; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK'nın 15.12.2010 gün ve 2010/5- 662/651 sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı idarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle idarenin eyleminin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bir niteliğe sahip olduğu bu şekilde kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, idarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır....

      Bu durumda; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK'nun 15.12.2010 gün ve 2010/5- 662/651 sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı idarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle idarenin eyleminin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bir niteliğe sahip olduğu bu şekilde kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, idarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır....

      UYAP Entegrasyonu