Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/06/2022 NUMARASI : 2022/107 ESAS - 2022/225 KARAR DAVA KONUSU : Kamulaştırma (Kamulaştırmasız El Atma Nedeniyle Tazminat) KARAR : Yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün istinaf incelemesi talep edilmiş olmakla, dairemizce dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacıların maliki olduğu dava konusu Edirne ili, Merkez ilçesi, Kazanova/Vişnelik mahallesinde kain, 1111 ada, 83 parsel sayılı taşınmazın Halkalı-Kapıkule Demiryolu Projesi kapsamında kaldığını, taşınmaz hakkında kamulaştırma kararı verildiğini, taşınmazın acele kamulaştırma bedelinin tespiti ve acele el koyma kararı verilmesi talebiyle Edirne 1....

Mahallesi 562 (11870 ada 1 parsel) parsel sayılı taşınmazın kamulaştırmasız el koyma nedenine dayalı olarak bedelinin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince (davacı vekili tarafından salt vekalet ücreti yönünden) temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava dilekçesinde, dava konusu taşınmaza kamulaştırmasız el koyma nedeniyle ıslahla birlikte toplam 37.012,5 TL tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiş; mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir....

    Bu durumda; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK'nun 15.12.2010 gün ve 2010/5- 662/651 sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı idarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle idarenin eyleminin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bir niteliğe sahip olduğu bu şekilde kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, idarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır....

    Hukuk Dairesinin kararı ile kabul edildiğini, emsal olarak bu kararın istenmesi gerektiğini, el atma nedeniyle müvekkilinin taşınmazı kullanamadığını, inşaat yapamadığını belirerek, müvekkillerinden T5 için 1.200,00 TL, diğer müvekkilleri için 900,00'ar TL olmak üzere toplam 4.800,00 TL kamulaştırmasız el koyma tazminatının dava tarihinden itibaren faiziyle tahsilini talep etmiştir....

    Yine, HGK'nin 19.09.2019 tarihli ve 2017/1-1273 Esas, 2019/911 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere, kamulaştırmasız elatma nedeniyle taşınmaz mal malikinin, idarenin bu fiili durumuna razı olup, bedeli mukabilinde taşınmazın mülkiyetini idareye devretme iradesini ortaya koyduğu, eş söyleyişle kamulaştırmasız el koyma karşılığının tahsili talebiyle dava açtığı tarihe kadar idarenin taşınmaza elatması haksız fiil niteliğindedir. Sonuç olarak kamulaştırmasız elatma nedeniyle mal sahibi, taşınmazın dava tarihindeki değerini isteyebileceği gibi, ecrimisil de isteyebilir. Ancak kamulaştırmasız elatma nedeniyle tazminat davasından sonraki dönem için ecrimisil istenemeyeceği kuşkusuzdur....

      Maddesi uyarınca bedel tespiti ve tescil davası açılmadığını, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davası açma hakkının doğduğunu, taşınmazın idare tarafından yol olarak ayrılması nedeniyle mağdur durumda olduklarını beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100,00 TL'nin taşınmaza el atıldığı tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı idareden tahsilini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 13/09/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 85.551,00 TL olarak ıslah etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Açılan davanın usul ve yasaya aykırı olduğunu, 05/05/20017 tarih ve 2017/192 sayılı Kamu yararına göre idare tarafından kamulaştırma işlemlerinin yapıldığını, yapılan işlemin yasal dayanağı olduğunu, dava konusu taşınmaza ilişkin idarenin acele el koyma talep ettiğini, mahkemece el koyma kararı verildiğini, haksız el atmadan bahsedilemeyeceğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ile kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı gözetilerek ve HMK'nın 353. maddesi gereğince yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmaması nedeniyle duruşmasız olarak yapılan inceleme sonunda; Dava, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat ve ecrimisil talebine ilişkindir. Dava konusu taşınmaz ile ilgili acele el koyma davası Tortum Asliye Hukuk Mahkemesi 10/06/2011 tarih, 2011/138 Esas, 2011/211 Karar sayılı ilamı ile karara bağlanarak taşınmaza el atılmıştır....

      nın bu kısımlar yönünden hukuken el atan idare durumunda bulunmadığı gözetilerek, davalı hakkındaki davanın pasif husumeti bulunmaması nedeniyle reddi yerine yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle usulden reddine karar verilmiş olması, Doğru görülmemiştir. 4-2942 Sayılı Kamulaştırma Kanununun 6487 sayılı Kanunla değiştirilen Geçici 6.maddesinin onikinci ve onüçüncü fıkraları 13.03.2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan ... Mahkemesinin 13.11.2014 tarih, .... Karar sayılı kararıyla iptal edildiğinden; 04.11.1983 tarihinden sonra el atılan taşınmazlar yönünden, kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan davalarda, mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretinin nispi olarak uygulanması gerektiğinden de hükmün bozulması gerekmiştir....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/11/2021 NUMARASI : 2018/23 2021/744 DAVA KONUSU : Kamulaştırma (Kamulaştırmasız El Koyma Nedeniyle El Atmanın Önlenmesi) KARAR : GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, İstanbul ili, Kağıthane ilçesi, Merkez mahallesi, 4743 ada 5 parsel sayılı 2184,00 m² lik taşınmazın 413,00 m² ye isabet eden 6608/34944 hisse nisabıyla malik iken mezkûr taşınmazın 07.11.2010 t.t.li 1/1000 ölçekli Kabataş-Beşiktaş-Şişli-AIİbeyköy-Tekstilkent-Mahmutbey arası Metro hattı uygulama tadilat imar planında “İstasyon ve Viyadük” alanında kalması nedeniyle Bakanlar Kurulunca 16.09.2013 tarih ve 2013/5381 sayılı acele kamulaştırılması yönünden alman karar uyarınca davalılardan T4nca 28.04,2014 tarihinde İstanbul 3....

        Bu durumda; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK’nun 15.12.2010 gün ve 2010/5-662/651 sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı İdarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle İdarenin eyleminin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bir niteliğe sahip olduğu bu şekilde kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, İdarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır....

          UYAP Entegrasyonu