Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Anayasası'nın 4709 sayılı Yasası'nın 18. maddesi ile değişik 46/son maddesinde yer alan kamulaştırma bedelleri ile mahkemece kesin hükme bağlanan arttırma bedellerine, son fıkraya göre kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz oranının uygulanacağı hükmünden farklı olarak, kamulaştırmasız elatmanın hukuksal niteliği itibariyle bir haksız eylem olduğu, haksız eylemden doğan borçların, tazmini nitelikte olmaları nedeniyle uygulanacak faizin 3095 sayılı Yasa'da belirlenen yasal faiz olduğu belirtilerek, uygulama uzun süre yasal faizin uygulanması şeklinde sürdürülmüştür....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın görev yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü Davacı dava dilekçesinde, dava konusu taşınmazın Kamulaştırma Kanunu'nun 10. ve devamı maddeleri gereğince kamulaştırma bedelinin tespiti ile adına tescilini istemiş, mahkemece yapılan yargılama sonunda istemin idari yargının görevine girdiği belirtilerek görev nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; bu taşınmazın ......

      nin aynı limitler dahilinde sözleşmede kefil olarak imzasının bulunması nedeniyle, kendi temerrüt tarihinde belirtilen limitler dahilinde söz konusu banka alacaklarının ödenmesinden davalı asıl borçlu şirket ile birlikte müteselsilen sorumlu olduğu, davacı banka tarafından davalı firmaya kullandırılan krediler ve tazmin edilen çek sorumluluk bedelinden kaynaklanan alacak tutarları nedeniyle davalılar aleyhinde ... 30. İcra Dairesi'nin ... Esas sayılı dosyasından 06.10.2020 tarihinde başlattığı, icra takibinde alacak tutarlarının; 22-2 numaralı borçlu cari hesap kredisinden kaynaklanan alacak tutarının, 9.516,13.-TL akdi faiz, 4.941,23.-TL 28.09.2020 tarihine kadar faiz, 31,93.-TL 28.09.2020 sonrası faiz, 248,66.-TL BSMV, 351,57.-TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 15.089,52.-TL, 13-3 numaralı çek tazmin kredisinden kaynaklanan alacak tutarının, 33.958,41.-TL akdi faiz, 1.016,97.-TL 28.09.2020 tarihine kadar faiz, 114,55.-TL 28.09.2020 sonrası faiz, 56,58....

        HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle; 1-DAVANIN KABULÜNE, Davalı borçlunun İstanbul Anadolu ---- İcra Müdürlüğü ---- Esas Sayılı İcra dosyasına yapmış olduğu itirazın asıl alacak yönünden iptali ile takibin 14.488,88 TL asıl alacak üzerinden devamına, Asıla alacağa takip tarihinden itibaren avans faiz uygulanmasına, 2-Alacağın likit olması nedeniyle davacı lehine 14.488,88 TL asıl alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, 3- Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 989,74 TL harcın, davacı tarafından yatırılan 54,40 TL'nin başvurma harcının ve 247,44 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 687,90 TL'nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4- Davacı tarafından yatırılan 301,84 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5- Davacı tarafından tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 877,00 TL yargılma giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 6- Kabul edilen dava yönünden ------ tarifesine göre davacı lehine takdir olunan 4.080,00...

          Bu doğrultuda yapılan incelemede; davacı ile davalı idare arasında 30/04/2018 tarihinde kamulaştırma nedeniyle uzlaşma tutanağının düzenlendiği ve tapu kaydına göre 28/05/2018 tarihinde dava konusu taşınmazın idare adına tescil edildiği, buna karşın kamulaştırma bedelinin davacı mal sahibine ödenmemesi nedeniyle 28/12/2018 tarihinde itirazın iptali davasının açıldığı, bilahare yargılama aşamasında kamulaştırma bedelinin idare tarafından 22/01/2019 tarihli dekontla davacı adına bankaya depo edildiği, ilk derece mahkemesi tarafından satış bedelinin takibe itiraz edildikten sonra ödendiği, takip tarihinde itirazın haksız olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile, davalının takibe yaptığı itirazın iptali ile, 408.455,06 TL üzerinden devamına ve takibe konu bedel üzerinden icra inkar tazminatına karar verildiği, verilen karara karşı istinaf başvurusunda bulunan davalı idarenin, asıl borcun sona ermesi nedeniyle davanın kabulüne ilişkin kararın hatalı olduğunu, ayrıca icra inkar tazminatının yerinde...

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece davanın kabulü ile; kamulaştırma bedelinin 895.000,00- TL olarak olarak tespitine, kamulaştırma bedelinin 231.800,00 TL peşin geriye kalan bedelin 6'şar aylık iki eşit taksitle ödenmesine, taşınmazın Murat Ünal adına olan tapu kaydının iptali ile davacı T1 adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; bedelin düşük tespit edildiğini, yapı bedeli için düşülen yıpranma payı oranının yüksek belirlendiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporu ile tespit edilen rakamdan 500,00- TL eksik olarak bedelin depo ettirildiğini davacı lehine vekalet ücreti takdirinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür. BELGE VE DELİLLER : Davacı idare tarafından sunulan kamulaştırma belgeleri, tapu kaydı, resmi kurumlara yazılan müzekkerelere verilen cevabi yazılar, keşif ve sonrasında alınan bilirkişi kurulu raporları....

          İkinci fıkrada gösterilen taksitlendirmelerde ve herhangi bir sebeple ödenmemiş kamulaştırma bedellerinde kamu alacakları için öngörülenen yüksek faiz oranı uygulanır… …" hükmünü getirmiştir. Somut olayda; Polatlı Asliye Hukuk Mahkemesine açılan tezyidi bedel davası kısmen kabul edilerek, "bedelin dava tarihi olan 9.04.2001 den itibaren yasal faizi birlikte tahsili" kararı ile sonuçlanmış hüküm 2.12.2003 tarihinde kesinleşmiştir. Ancak bu ilam, dava tarihinden başlatılacak yasal faiz yerine kamu alacakları için öngörülen en yüksek oranda faiz talebi ile takibe konulmuş, davacı kurum o tarihteki Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin uygulaması doğrultusunda ödemeyi yapmış, ancak ilgili dairenin görüş değiştirmesi üzerine fazla ödediği kısım için bu davayı açmıştır. Kamu alacakları için en yüksek oranda faiz uygulanmasını öngören hüküm 17.10.2001 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe girmiştir....

            Dosyanın yapılan incelemesi sonucunda; davacı tarafın dava dilekçesinde davalı tarafa teslim edilen 01.12.2016 tarihli 21.009,24 TL 'lik faturanın 7.650,00TL'sinin ödenmediğini, taraflar arasında taksitle ödeme yapılacağına ilişkin anlaşma olmadığını, itirazın iptalini talep ettiği, icra dosyasının yapılan incelemesinde takibin 01.12.2016 tarihli faturaya ilişkin olduğu, davalı tarafın ödeme emrine itiraz ettiği ancak faturaya ilişkin bir itirazının olmadığı, itirazın taksitle ödeme yaptığına ve faize ilişkin olduğu, davacı ve davalı tarafın BS-BA kayıtlarında faturaya ilişkin bildirimde bulunduğu, dosyada bilirkişiden rapor alındığı, faturaya ve fatura konusu malın alındığına ilişkin ihtilaf olmadığı, bu durumun BA ve BS kayıtları ile de tasdik edildiği, davalı tarafça faturadan kaynaklı borcun tamamının ödendiğinin ispat edilemediği, taksitle ödemen savunmasının davacı tarafça kabul edilmediği, alacağın faturaya dayalı olması nedeniyle likit olduğu, davalının itirazında haksız olduğu...

              doğrultusunda davacı bankanın banka çek yaprağı sorumluluk bedeli ödenmesinden kaynaklanan banka alacağından sorumluluğu olduğunda karar verilmesi halinde 25.600,00-TL asıl alacak, 1.524,13-TL faiz, 76,21-TL BSMV olmak üzere 27.200,34-TL alacağının olduğu, mahkemece takibin devamına karar verilmesi halinde borçlu cari hesap kredilerinden kaynaklanan asıl alacağa %66 oranında, ticari kredili mevduat kredisinden kaynaklanan asıl alacaklara %31,80 oranında tahsil tarihine kadar temerrüt faizi talep edilebileceği, icra inkar tazminatının tespiti ve takdiri mahkemeye ait olduğunun rapor edildiği görülmüştür....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde kamulaştırma bedelinin geç ödenmesinden dolayı oluşan 4.181.000.000 TL faiz alacağının davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın görev yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir....

                  UYAP Entegrasyonu