Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle : tespit edilen değerin çok çok düşük bir bedel olduğunu, kamulaştırma davalarında bedel tespiti yapılır iken sadece taşınmazın tapuda yazan özelliklerinin değil fiili durumunun da dikkate alınması ve kamulaştırma kanununda belirtilen prosedüre uygun olarak bedelin, mahkemece tespit edilmesi gerektiğini, kamulaştırma kanununda belirtilen prosedüre uygun olarak bedel tespiti yapıldıktan ve söz konusu bedel de müvekkil adına depo edildikten sonra hüküm tesisini, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmilini talep etmiştir....

Zemin yönünden ... tarafından tapu malikleri taraf gösterilmek suretiyle kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davası açılmış olup bu dava halen derdest durumdadır. Taşınmaz zemin veya muhtesatı ile ilgili bedel tespiti ve tescili davası varsa aslolan kamulaştırma davası olduğundan kamulaştırmasız el atmadan bahsedilemez. Bu nedenle yargılamanın bedel tespit ve tescil kararı ile birleştirilerek sonuçlandırılması gerekmektedir. Daha önce birleştirme kararı verilmiş ise de sonradan ayrılması doğru olmamıştır....

    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davalı kurum ile yapılan 09.09.2019 tarihli görüşmede bedelde uzlaşma sağlanamadığını, acele el koyma sonrası bedel tespiti ve tescil davası açılmamış olması sebebiyle taraflarınca Silivri 3.ASHM'nin 2019/295 E.sayılı dosyası ile kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat davası açıldığını, bu dosyanın derdest olduğunu bu nedenle derdestlik itirazında bulunduklarını, iş bu dosya ile mahkememiz dosyasının birleştirilmesine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece verilen ilk karar Dairemizin 23/03/2022 tarih ve 2021/676 Esas 2022/597 Karar sayılı ilamı ile; ''Kamulaştırma Kanununun 15. maddesi gereğince; bedel tespiti ve tescil davalarında değerlendirme dava tarihine göre yapılır....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/10/2019 NUMARASI : 2019/294 ESAS - 2019/337 KARAR DAVA KONUSU : Kamulaştırma (Bedel Tespiti Ve Tescil) KARAR : 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili Mahkememizin 2018/62 Esas sayılı dosyasına sunduğu 15/02/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; T1 tarafından 15/10/2014 tarih ve 311 sayılı meclis kararları ile Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Alanı olarak belirlenen taşınmazların kamulaştırılmasına karar verildiği, Erzurum İli Yakutiye İlçesi Lalapaşa Mahallesi 12480 ada 4 parsel(eski 590 ada 13 parsel) numaralı taşınmazın bu alan içerisinde kaldığını, taşınmaza belediye kıymet takdir komisyonunca değer takdir edildiğini, ancak 8....

    Arazi niteliğindeki taşınmaza gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde yöntem olarak bir isabetsizlik görülmemiştir.Ancak; 1) 4650 sayılı Yasa ile değişik 2942 sayılı Kanunun 10.maddesi gereğince açılan tespit ve tescil davalarında değerlendirme; aynı kanunun 15.maddesi uyarınca dava tarihi itibariyle yapılır. Bu nedenle dava konusu taşınmazlara değerlendirme tarihi olan 2015 yılı resmi verileri getirtilerek bu veriler esas alınıp değer biçilmesi gerektiği halde raporda 2014 verilerine göre değer biçilip dava tarihine eskale edilmek suretiyle bedel tespiti, 2) Dava konusu taşınmaz niteliğine göre kapitalizasyon faiz oranının % 5 yerine % 6 alınmak suretiyle az bedel tespiti, 3) Davacı idare harçtan muaf olmadığı halde harçtan bağışık tutulması, Doğru görülmemiştir....

      Arazi niteliğindeki taşınmaza gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde yöntem olarak bir isabetsizlik görülmemiştir.Ancak; 1) 4650 sayılı Yasa ile değişik 2942 sayılı Kanunun 10.maddesi gereğince açılan tespit ve tescil davalarında değerlendirme; aynı kanunun 15.maddesi uyarınca dava tarihi itibariyle yapılır. Bu nedenle dava konusu taşınmazlara değerlendirme tarihi olan 2015 yılı resmi verileri getirtilerek bu veriler esas alınıp değer biçilmesi gerektiği halde raporda 2014 verilerine göre değer biçilip dava tarihine eskale edilmek suretiyle bedel tespiti, 2) Dava konusu taşınmaz niteliğine göre kapitalizasyon faiz oranının % 5 yerine % 6 alınmak suretiyle az bedel tespiti, 3) Davacı idare harçtan muaf olmadığı halde harçtan bağışık tutulması, Doğru görülmemiştir....

        Arazi niteliğindeki taşınmaza gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde yöntem olarak bir isabetsizlik görülmemiştir.Ancak; 1) 4650 sayılı Yasa ile değişik 2942 sayılı Kanunun 10.maddesi gereğince açılan tespit ve tescil davalarında değerlendirme; aynı kanunun 15.maddesi uyarınca dava tarihi itibariyle yapılır. Bu nedenle dava konusu taşınmazlara değerlendirme tarihi olan 2015 yılı resmi verileri getirtilerek bu veriler esas alınıp değer biçilmesi gerektiği halde raporda 2014 verilerine göre değer biçilip dava tarihine eskale edilmek suretiyle bedel tespiti, 2) Dava konusu taşınmaz niteliğine göre kapitalizasyon faiz oranının % 5 yerine % 6 alınmak suretiyle az bedel tespiti, 3) Davacı idare harçtan muaf olmadığı halde harçtan bağışık tutulması, Doğru görülmemiştir....

          Ancak; Mahkemenin ilk kararında tespit edilip idarece davalı adına bankaya yatırılan bedel ile bozmadan sonra saptanıp hüküm altına alınan bedel arasındaki farkın (idarece fazladan yatırılmış olan paranın) davalı tarafça bankadan çekilmesine kadar varsa işlemiş olan mevduat faizi ile birlikte davacı idareye ödenmesine karar verilmesi gerekirken, mahkemece bu konuda karar verilmemiş olması ve 4650 Sayılı Yasa gereği açılan bedel tespiti ve tescil davalarının harca tabi olduğu ve davacı da harçtan muaf olmadığı halde davanın niteliği gereği maktu karar harcı alınması gerekirken, 492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca harç alınmasına yer olmadığına karar verilmiş olması doğru değil ise de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, gerekçeli kararın ... nolu bendinin sonuna gelmek üzere "fazladan yatırılan ....316,50 TL nin bankadan çekilmesine kadar varsa işlemiş olan mevduat faizi ile birlikte davacıya iadesine" sözcüklerinin yazılmasına, gerekçeli kararın hüküm fıkrasının...

            İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF KANUN YOLUNA BAŞVURU SEBEPLERİ: Davacı kurum vekili istinaf dilekçesinde özetle; karara esas teşkil eden bilirkişi raporunun bilimsel esaslara, yasal düzenlemelere, hakkaniyete ve Yargıtay içtihatlarına uygun takdir edilmediğini, kamulaştırma bedel tespiti ve tescili davalarının tescil-terkin yönünden kesin olduğunu, gerekçeli kararda hem tescil hem bedel yönünden istinaf yolunun açık olmasının hatalı olduğunu ve lehe vekalet ücretine hükmedilmemesinin doğru olmadığını belirterek kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ İLE ULAŞILAN KANAAT: Dava, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesi uyarınca açılan kamulaştırma bedelinin tespiti ve yol olarak terkin istemine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan incelemesinde; Dava konusu Çavuşlu Köyünde kain 137 ada 59 parsel sayılı taşınmazın tam pay ile davalı adına tapuda kayıtlı olduğu görülmüştür....

            İlçesinde olağandışı durumlar nedeniyle verim düşüklüğü olduğundan bahisle indirim yapılmadan taşınmazın normal veriminin alındığı yıllar ortalamasına göre bedelinin tespit edilmesi gerektiği gözetilmeden dekara verim miktarlarında indirim yapılarak değer biçen rapora göre bedel tespiti, 3)Taşınmazın sulu tarım arazisi niteliği, konumu ve yüzölçümü dikkate alındığında değeri belirlenirken kapitalizasyon faiz oranının % 4 uygulanması gerekirken, bu oranın % 5 kabulü ile az bedel tespiti 4)Dava konusu taşınmazın konumu ve bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özellikleri dikkate alınarak, tespit edilen metrekare birim fiyatına ilave edilecek objektif değer artırıcı unsurun % 200 oranında olacağı gözetilmeden, daha düşük objektif değer artış oranı kabul eden bilirkişi raporuna göre eksik bedel tespiti, 5)Dava konusu taşınmaz kapama kiraz bahçesi olarak nitelendirilip kiraz gelirine göre değer biçildiğinden, biçilen bu değerin taşınmaz üzerindeki diğer ağaçların bedelini de...

              UYAP Entegrasyonu