WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki haksız işgal tazminatına ilişkin davada ... Asliye Hukuk ve Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, davacının taşınmazına davalının kamulaştırmasız el koymasından kaynaklanan ecrimisil istemine ilişkindir. ... Asliye Hukuk Mahkemesince, yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda belirlenen ecrimisil değerine göre, yargılama görevinin Sulh Hukuk Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... Sulh Hukuk Mahkemesi ise, ek bilirkişi raporunda belirlenen ecrimisil değerine göre, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevi içinde kaldığını belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....

    Ecrimisil, başkasının taşınmazını haksız işgal eden kötüniyetli zilyedin ödeyeceği tazminat olup, en azı kira geliri, en çoğu ise tam gelir mahrumiyetidir....

    Mahkeme; bilirkişilerce kira esası üzerinden ecrimisil hesaplanmış ise de; taşınmazın ne şekilde kiralanacağı konusunda alınan ek raporda bu yerin zemin kattaki dükkanların giriş kapıları olduğundan başka kişilere kiralanamayacağı bildirildiğinden ve aynı yere ilişkin kamulaştırmasız el atma bedeline hükmedildiği, davacının bu yerde ne şekilde istifade edeceğinin ispat edilemediği gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiştir. TMK 995. maddeye göre ve 08.03.1950 gün ve 22/4 sayılı YİBK. Kabul edildiği gibi; başkasının taşınmazını haksız olarak kullanmış olan kötüniyetli kimse, o taşınmazı haksız olarak elinde tutmuş olmasından doğan zararları ve elde ettiği veya elde etmeyi ihmal eylediği semereleri tazmin ile yükümlüdür. Zira, işgal zararı; gelir getirebilecek bir yerin haksız işgali nedeni ile malikin o yerden olağan biçimde yararlanmaması yüzünden mal varlığındaki artışa engel olmaktır....

      Açıklaması yapılan HMK. 355. maddedeki düzenleme gereğince istinaf sebepleri ile bağlı kalınarak ilk derece mahkemesine ait dava dosyası esas bakımından incelendiğinde; İstinaf incelemesine konu dava, kamulaştırmasız el koymadan kaynaklanan tazminat ve ecrimisil istemine ilişkindir....

      Mahkemece, davacı tarafından açılan kamulaştırmasız el koymaya ilişkin ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/353 Esas 2014/12 Karar sayılı dosyası dosya içerisine alınmış, keşif yapılmaksızın bu dosya üzerinden ... bilirkişisine rapor tanzim ettirilmiş, davacı vekili talebini bilirkişi raporu doğrultusunda 4244,69 TL olarak ıslah etmiş ve yargılama sonunda davanın kabulü ile 4244,69 TL ecrimisil bedelinin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, mülkiyet hakkına dayalı olarak elatılan taşınmaza yönelik ecrisimil istemine ilişkindir. Hemen belirtelim ki, ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir....

        Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08/03/1950 tarih 22/4 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir....

        Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir. (YHGK'nun 25.02.2004 gün ve 2004/1-120-96 sayılı kararı) 25.05.1938 tarih ve 29/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay'ın aynı yoldaki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar. Hemen belirtilmelidir ki, ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir....

          Davalı ... vekilinin ecrimisile yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde; Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarihli ve 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler....

            HÜKÜM/: 1- Davalı vekilinin kamulaştırmasız el atma tazminatı yönünden istinaf başvurusunun HMK' nın 353/1- b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Davalı vekilinin ecrimisil tazminatı yönünden istinaf başvurusunun HMK' nın 352. ve 355. maddeleri gereğince USULDEN REDDİNE, 3- Alınması gereken 25.247,37 TL istinaf karar harcından peşin alınan 6.312,00 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 18.935,37‬‬ TL 'nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, 4- Davalı tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvuru harcının hazineye irat kaydına, 5- İstinaf yargılama giderinin davalı taraf üzerine bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, ecrimisil tazminatı yönünden her bir davacıya düşen miktar itibariyle HMK 362/1- a maddesi gereğince KESİN, kamulaştırmasız el atma tazminatı yönünden davacılar T1, T4 ,T8, T6, T12, T14 düşen miktar itibariyle HMK 362/1- a maddesi gereğince KESİN, davacılar T10'a düşen miktar itibariyle gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK 361/1 maddesi...

            Maddesi uyarınca 20 yıllık hak düşürücü sürenin dolduğunu, %95 mukayese oranının haksız olduğunu ve fahiş bedele hükmedildiğini, kalan 19,88m²'nin gelir getirmeyeceğini, davacıların herhangi bir zararının bulunmadığını, el atma tarihin itibariyle nispi harca ve vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığını ileri sürdüğü görülmüştür. Davalı taraf istinaf dilekçesinde her ne kadar hak düşürücü süre itirazında bulunmuş ise de; 04/11/1983 tarihinde kabul edilip, 08/11/1983 gününde yürürlüğe giren 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 38. Maddesinde kamulaştırmasız el koymadan kaynaklanan davalarda süre yönünden 20 yıllık bir sınırlama getirilmiş ise de; bu hükmün, Anayasa Mahkemesi'nin 04/11/2003 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 10/04/2003 gün ve 2012/112 esas 2003/33 karar sayılı karar ile iptal edilmesi sonucu, idarenin kamulaştırmasız el koyma işlemine karşı hak sahiplerinin dava hakkını 20 yıl ile sınırlayan hak düşürücü süre ortadan kalkmıştır....

            UYAP Entegrasyonu