Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

geriye doğru 5 yılı (2015- 2019) kapsamakta olup acele el koyma kararı ise 16/01/2012 tarihinde verilmiştir....

Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK'nun 15.12.2010 gün ve 2010/5-662/651 sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı idarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle idarenin eyleminin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bir niteliğe sahip olduğu bu şekilde kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, idarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır....

    Dava dilekçesinde, kamulaştırmasız el koyma nedenine dayalı olarak.....l sayılı taşınmazların bedellerinin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın ....parsel yönünden pasif husumetten ve yargı yolu yokluğundan usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir....

      Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK'nın 15.12.2010 gün ve 2010/5-662/651 sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı idarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle idarenin eyleminin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bir niteliğe sahip olduğu bu şekilde kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, idarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır....

        Ancak; Dava tarihi itibariyle talep edilen bedel, fazlaya ilişkin haklar saklı tutulmak suretiyle 12.000 TL üzerinden olup, bu talep, hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda 16.05.2014 tarihinde ıslah edilerek 35.561,81 TL üzerinden harcı tamamlatılmak suretiyle 17.06.2014 tarihinde mahkemece kamulaştırmasız el koyma tazminat bedeli olarak hükme bağlanmıştır. Dairemizin bozma kararı sonrası tespitine karar verilen kamulaştırmasız el koyma tazminat bedeli 17.608,37 TL olduğuna göre 20.01.2016 tarihli ikinci kararda davanın kısmen kabulü ve kısmen reddine karar verilmesi ile yargılama harç ve giderlerinin de kabul ve red oranı dikkate alınarak, tarafların bu şekilde yükümlü tutulması gerekirken, davanın kabulüne karar verilmesi ile buna göre yargılama harç ve gider hesabı yapılması doğru görülmemiştir....

          Yapılan incelemede; Dava konusu taşınmaza ilişkin olarak açılan acele el koyma davasında davalılar adına bloke edilen bedelin mahsup edilmemesi nedeniyle de hükmün düzeltilmesi gerektiği bu kez yapılan incelemede anlaşıldığından, davalı idare vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüne, Dairemizin 28.11.2011 gün ve 2011/15698-2011/19198 sayılı düzelterek onama kararının kaldırılmasına karar verildikten sonra yapılan incelemede; Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı idare vekilince temyiz edilmiştir. Mahallinde yapılan keşif sonucu, taşınmazın dava tarihindeki değerinin biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

            Yapılan incelemede; Dava konusu taşınmaza ilişkin olarak açılan acele el koyma davasında davalılar adına bloke edilen bedelin mahsup edilmemesi nedeniyle de hükmün düzeltilmesi gerektiği bu kez yapılan incelemede anlaşıldığından, davalı idare vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüne, Dairemizin 28.11.2011 gün ve 2011/15697-2011/19199 sayılı düzelterek onama kararının kaldırılmasına karar verildikten sonra yapılan incelemede; Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir. Mahallinde yapılan keşif sonucu, taşınmazın dava tarihindeki değerinin biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

              Yapılan incelemede; Dava konusu taşınmaza ilişkin olarak açılan acele el koyma davasında davalılar adına bloke edilen bedelin mahsup edilmemesi nedeniyle de hükmün düzeltilmesi gerektiği bu kez yapılan incelemede anlaşıldığından, davalı idare vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüne, Dairemizin 28.11.2011 gün ve 2011/15700-2011/19197 sayılı düzelterek onama kararının kaldırılmasına karar verildikten sonra yapılan incelemede; Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı idare vekilince temyiz edilmiştir. Mahallinde yapılan keşif sonucu, taşınmazın dava tarihindeki değerinin biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

                Yapılan incelemede; Dava konusu ... parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak açılan acele el koyma davasında davalı adına bloke edilen bedelin mahsup edilmemesi nedeniyle de hükmün düzeltilmesi gerektiği bu kez yapılan incelemede anlaşıldığından, davalı idare vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüne, Dairemizin 28.11.2011 gün ve 2011/15701-2011/19200 sayılı düzelterek onama kararının kaldırılmasına karar verildikten sonra yapılan incelemede; Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmazların bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir. Mahallinde yapılan keşif sonucu, taşınmazların dava tarihindeki değerinin biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

                  Ancak; Değerlendirme dava tarihine göre yapıldığından, hükmedilen bedelin tamamına dava tarihinden faiz yürütülmesi gerekirken, el koyma tarihinden itibaren faize hükmedilmesi, Doğru değil ise de, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının; 2. paragrafında yeralan (el koyma) kelimelerinin çıkartılmasına, yerine (dava) kelimesinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 01/07/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu