Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir....

    Mahallesi 1626 ada 57 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırmasız el koyma nedenine dayalı olarak bedelinin tahsili davasına dair .... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 04.04.2013 günlü ve 2012/136-2013/106 sayılı hükmün bozulması hakkında Dairece verilen 18.12.2014 günlü ve 2014/19337- 18532 sayılı ilama karşı davacılar vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur....

      Somut davada taraflardan el koyma tarihinin şüpheye yer bırakmayacak şekilde tespit edilip yukarıda açıklanan esaslar doğrultusunda vasıflandırma yapılması ve yargılama harç ve vekalet ücretinin, fiili el koyma tarihine göre maktu veya nispi olarak değerlendirilmesi gerekirken eksik araştırma ve incelemesi ile dava konusu taşınmaza fiili el koyma tarihi belirlenmeden karar verilmesi, .... Kabule göre de; 2-Dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde olduğu kabul edildiğine göre Kamulaştırma Yasası'nın kıymet takdiri esaslarını gösteren 11.maddesinin 1. fıkrasının özellikle arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca, kamulaştırma gününden önce özel amacı olmayan emsal satışlara göre satış değerinin tespiti ve bu tespitte etkisi olan diğer unsurlar da dikkate alınarak 2. fıkra gereğince her unsurun gerekçeleri ve değere katkı oranları ayrı ayrı belirlenip dayanakları gösterilmek suretiyle değerlendirilerek kamulaştırma bedelinin hesaplanması gerekmektedir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el koyma nedeni ile tazminat istemi ile imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payı nedeniyle davacı lehine tesis edilen ipotek karşılığının arttırılması davasının kısmen kabulüne dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince verilen dilekçelerle istenilmiş, davalı idare vekili de temyiz dilekçesinde duruşma isteminde bulunmuş olmakla, duruşma için belirlenen 14/12/2021 günü usulüne göre çağrı kağıdı gönderilmesine rağmen gelmediklerinden taraf vekillerinin yokluklarında incelemenin evrak üzerinden yapılmasına karar verilerek, dosyadaki kağıtlar okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava, kamulaştırmasız el koyma nedeni ile tazminat istemi ile imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payı nedeniyle davacı lehine tesis edilen ipotek karşılığının arttırılması istemine ilişkindir...

          Kamulaştırmasız el atılan toplam 2603,21 m2 x 9,88 TL/M2 = 25.719,71 TL bedel belirlenmiştir. Kamulaştırmasız el atma ile taşınmaz beş parçaya bölünmüş, iki parçası davacıda bırakılmış, taşınmazın bütünlüğü bozulmuş ve tarım yapma olanakları sınırlandırılmış, maliyetleri artırmıştır....

          Kamulaştırmasız el atılan toplam 2603,21 m2 x 9,88 TL/M2 = 25.719,71 TL bedel belirlenmiştir. Kamulaştırmasız el atma ile taşınmaz beş parçaya bölünmüş, iki parçası davacıda bırakılmış, taşınmazın bütünlüğü bozulmuş ve tarım yapma olanakları sınırlandırılmış, maliyetleri artırmıştır....

          Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK'nun 15.12.2010 gün ve 2010/5- 662/651 sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı idarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği ve bu haliyle idarenin eyleminin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bir niteliğe sahip olduğundan, kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucunun, idarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibinin, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini isteyebilmesi olduğu açıktır....

          Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK.nun 15.12.2010 gün ve 2010/5- 662/651 sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı idarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle İdarenin eyleminin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bir niteliğe sahip olduğu bu şekilde kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, idarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır....

          Bu durumda; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK'nın 15.12.2010 gün ve 2010/5-662/651 sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı idarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle İdarenin eyleminin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bir niteliğe sahip olduğu bu şekilde kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, idarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır....

            Öncelikle kamulaştırmasız el koyma davasının kesinleşip ./.. 2015/6272-19186 -2- kesinleşmediği (derdest durumda ise aynı taşınmaz hakkında ilgili idare tarafından bedel tespit tescil davası açıldığında daha önce açılan kamulaştırmasız el koyma davasında bu hususun bekletici mesele yapılması gerektiğinden) araştırılarak kesinleşmiş ise 3.000 m²’lik kısım yönünden daha önce tescil-terkin kararı verilmiş olduğu gözetilerek 13.000 m² üzerinden tescil kararı verilmesi, kamulaştırmasız el koyma davası derdest ise taşınmazın tümü için kamulaştırma kararı alındığı dikkate alınarak tapu kaydı olan 16.000 m² üzerinden bedelinin hesaplanması ve buna göre tescil kararı verilmesi gerekirken eksik inceleme ile 13.000 m² üzerinden bedel tespit edilerek taşınmazın tümü üzerinden (16.000 m²) tescil kararı verilmesi, Doğru görülmemiştir....

              UYAP Entegrasyonu