itibaren yasal faiz oranı ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini ve 14/01/2020 tarihli dilekçe ile 12.908,38 TL kamulaştırmasız el atma tazminatı ve 1.143,45 TL ecrimisil bedeli olarak toplam dava değerinin 14.051,83 TL'ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir....
Bu durumda taşınmaz malikinin kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davası açma hakkı doğmuştur." denmek suretiyle makul sürenin 6 ay olduğu açıkça belirtildiğini, davalı idarenin Gölbaşı 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/353 esas sayılı kararında acele el koyma kararı verilmesine rağmen makul süre içerisinde söz konusu taşınmaz için bedel tespit ve tescil davası açmadığını, Yargıtay 5. Hukuk Dairesi aynı kararında ayrıca, bu durumun taşınmaz malikinin kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davası açma hakkı doğduğunu söylediğini, davalı idarenin makul süre içerisinde tespit ve tescil davası açmaması, hakkın kötüye kullanılması olarak değerlendirilmesi gerektiğini, ve taşınmaz maliki müvekkillerinin tazminat ve ecrimisil talebi haklı görülmesi gerektiğini bu nedenlerle Gölbaşı 2....
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu 1328 ada 2 ve 41 parsel sayılı taşınmazların Maliye Hazine'si ve davacı adına kayıtlı olduğunu, gayrimenkullere davalı idarece kamulaştırmasız olarak el atıldığını, davalı aleyhine 12.12.2014 tarihinde ecrimisil ve kamulaştırmasız el atmadan dolayı tazminat davası açıldığını belirterek 13.12.2014 tarihinden (tazminat davasının infaz ediliği) 17.04.2018 tarihine kadar hesaplanacak ecrimisil bedelinin davalıdan tahsilini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini savunmuştur. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; davacının Gaziantep 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/283 Esas sayılı dosyası ile kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davası açtığı ve ilgili davadan sonraki dönem için kamulaştırmasız el atmadan kaynaklı ecrimisil talebinde bulunamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. IV....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/11/2020 NUMARASI : 2019/376 2020/328 DAVA KONUSU : Kamulaştırma (Kamulaştırmasız El Atma Nedeniyle Tazminat) KARAR : Tarsus 2....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ile kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı gözetilerek ve HMK'nın 353. maddesi gereğince yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmaması nedeniyle duruşmasız olarak yapılan inceleme sonunda; Dava, kamulaştırmasız el atmadan kaynaklı tazminat ve ecrimisil talebinden ibarettir....
el koyma karşılığı 500,00 TL tazminat ve ayrıca taşınmazın davalı kurumca haksız olarak kullanılmasından kaynaklanan fazlaya ilişkin dava ve talep hakkımız saklı kalmak kaydıyla toplam 500,00 TL ecrimisil tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir....
Bu itibarla; tazminat yönünden HMK'nın 353/1- b-1 maddesi uyarınca davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan REDDİNE, ecrimisil istemi yönünden hüküm altına alınan miktar kesinlik sınırının altında olduğundan, davalının istinaf isteminin 6100 sayılı HMK'nın 341 ve 352. maddeleri gereğince USULDEN REDDİNE, kamulaştırmasız el koyma nedeni ile tazminat talebi yönünden ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından HMK’nın 353/1- b-1 maddesi uyarınca davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan REDDİNE dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir....
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı idarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle idarenin eyleminin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bir niteliğe sahip olduğu bu şekilde kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, idarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır. Ancak imar planında “yol ve park” olarak ayrılan kısımlar yönünden davacı tarafça mülkiyetin bedele çevrilmesi talep edilmemiş, müdahalenin meni ve ecrimisil istenmiştir....
Bu nedenle; davacılar ve ... vekillerinin ecrimisile ilişkin temyiz istemlerinin reddine karar vermek gerekmiştir. Davacılar ve davalı ... vekillerinin kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat bedeli yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin Mersin ili, Akdeniz ilçesi, Hamidiye Mahallesi 98 ada 103 parsel sayılı taşınmazına davalı idare tarafından yol yapımı nedeniyle kamulaştırma yapılmadan 1985 yılında fiilen el konulduğu, müvekkillerinin paydaş olduklarını, davalı idarelerden kamulaştırmasız el atma nedeniyle 10.000 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ecrimisil değeri olarak da 1.000 TL'nin el koyma tarihinden itibaren öngörülen en yüksek faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir. II....
Bununla birlikte, HGK'nin 19.09.2019 tarihli ve 2017/1-1273 Esas, 2019/911 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere, kamulaştırmasız elatma nedeniyle taşınmaz mal malikinin, idarenin bu fiili durumuna razı olup, bedeli mukabilinde taşınmazın mülkiyetini idareye devretme iradesini ortaya koyduğu, eş söyleyişle kamulaştırmasız el koyma karşılığının tahsili talebiyle dava açtığı tarihe kadar idarenin taşınmaza elatması haksız fiil niteliğindedir. Sonuç olarak kamulaştırmasız elatma nedeniyle mal sahibi, taşınmazın dava tarihindeki değerini isteyebileceği gibi, ecrimisil de isteyebilir. Ancak kamulaştırmasız elatma nedeniyle tazminat davasından sonraki dönem için ecrimisil istenemeyeceği kuşkusuzdur. Somut olayda, Mahkemece, dava tarihi olan 30.09.2011 tarihinden geriye doğru 5 yıllık (30.09.2006-30.09.2006) ecrimisile hükmedilmiş ise de, bu görüşe katılma olanağı bulunmamaktadır....