Bu durumda, davalı idare tarafından Kamulaştırma Kanunu hükümleri uyarınca acele el koyma kararı alındığı ve kamulaştırma yapılmasına ilişkin kararın geri alınmaması ile davalı idarenin acele el koyma kararı doğrultusunda dava konusu taşınmaza her an el atma hukuki hak ve yetkisine sahip olması karşısında, kamulaştırmasız el atma olgusunun gerçekleştiği anlaşılmıştır . Dava, kamulaştırmasız el atılarak üzerine pilon dikilip enerji nakil hattı geçirilen taşınmazın, pilon yeri bedeli ile irtifak hakkı karşılığının tahsili istemine ilişkindir....
DAVA KONUSU : amulaştırmasız el koyma nedeniyle tazminat KARAR : DAVA DİLEKÇESİNİN ÖZETİ : Davacı vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; pilon yerinin kamulaştırmasız el atma bedeli olarak şimdilik 500,00 TL, enerji nakil hattının kapsadığı alan ve yatay/dikey salınım alanlarının irtifak bedeli olarak şimdilik 500,00 TL olmak üzere toplamda 1.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı şirketten alınarak davacıya verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmektedir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince davalı ÇEDAŞ aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı TEDAŞ aleyhine açılan davanın ise kabulüne dair karar verilmiştir....
Buna düzenlemelere göre somut olay değerlendirildiğinde; davanın, kök muristen intikal eden 740 parsel sayılı taşınmaza yapılan kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davası olduğu, daha önce el atma nedeniyle idare aleyhine açılan kısmi davanın kabulle sonuçlanıp kesinleştiği, bakiye kısım için sonradan açılan ek davaların ise 2942 sayılı Yasanın 38. maddesi gereğince hak düşürücü süre yönünden reddedildiği, 5999 sayılı Yasanın 6. maddesi uyarınca hak düşürücü süre nedeniyle davaları reddedilen şahıslara, idare ile uzlaşma yapması, uzlaşma gerçekleşmezse dava hakkı tanınması üzerine bu hakka dayalı olarak önceki kısmi davada tespit edilen bedelden ödenmeyen yer için dava tarihindeki değerinin tahsili amacıyla dava açıldığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır....
Bu düzenlemelere göre somut olay değerlendirildiğinde; davanın, kök muristen intikal eden 740 parsel sayılı taşınmaza yapılan kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davası olduğu, daha önce el atma nedeniyle idare aleyhine açılan kısmi davanın kabulle sonuçlanıp kesinleştiği, bakiye kısım için sonradan açılan ek davaların ise 2942 sayılı yasanın 38. maddesi gereğince hak düşürücü süre yönünden reddedildiği, 5999 sayılı yasanın 6. maddesi uyarınca hak düşürücü süre nedeniyle davaları reddedilen şahıslara, idare ile uzlaşma yapması, uzlaşma gerçekleşmezse dava hakkı tanınması üzerine bu hakka dayalı olarak önceki kısmi davada tespit edilen bedelden ödenmeyen yer için dava tarihindeki değerinin tahsili amacıyla dava açıldığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır....
sayılı onama kararının kaldırılmasına karar verildikten sonra dosyadaki bütün bilgi ve belgelerin incelenmesi sonucunda; Dava, kamulaştırmasız el koyma nedenine dayalı olarak dava konusu taşınmazın bedelinin tahsili istemine ilişkin olup mahkemece davaya bakma görevinin idari yargıya ait olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Dava dilekçesinde, taşınmazın imar planında yol olarak kısıtlandığı belirtilerek dava açılmış ve mahkemece de davanın hukuki el atma nedenine dayalı olarak açıldığı belirtilerek imar planı uyarınca davacıların mülkiyet hakkının kısıtlandığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş ise de, davacılar vekilinin dava konusu taşınmazın 1983 yılından beri yol olması nedeniyle tazminat ödenmesi için idareye başvurduğu, davacıların benzer gerekçe ve dilekçe ile komşu parsellerle ilgili açtıkları davanın yapılan yargılaması sonucu........
geldiğini, bu haliyle taşınmazı müvekkillerinin ekip biçip zirai bir faaliyette bulunamamışlar ve zarara uğradıklarını, bu sebeple müvekkilleri maliki bulundukları taşınmaza yasaya aykırı olarak el atılması nedeniyle ve ayrıca zirai faaliyette bulunamadıklarından zarara uğradıklarını, bu nedenle fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere haksız el koyma nedeniyle 1.500 TL tazminat ile taşınmazın zirai faaliyette kullanılmaması nedeniyle 1.000 TL ecrimisil taleplerinin el koyma tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsiline, yargılama ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesini talep etmiştir....
sinin 2022/71 Esas sayılı dosyasına sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkiller, Tekirdağ ili, Çorlu ilçesi, Maksutlu Mahallesi, Mandıra Mevkii 24 ada, 1 parselde kayıtlı taşınmazın iştiraken maliki olup daha önce onlar adına davalı aleyhine kamulaştırmasız el koyma nedeniyle tazminat davaları açıldığını belirterek bilirkişi raporu ile tespit edilen tazminat miktarından daha önceki dava ile talep edilmeyen 37.025,85 TL kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat alacağının ilk dava tarihi olan 29/01/2018 tarihinden itibaren işleyecek faizle birlikte ödemesine, işbu dosyanın Çorlu 2. Asliye Hukuk Mahkemesi 2021/357 Esas numaralı dosyası ile birleştirilmesine kararı verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece yargılama sonunda; Asıl dava yönünden; Davanın kabulü ile; 1- Tekirdağ İli Çorlu İlçesi Maksutlu Mahallesi 24 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki davacılar hissesine düşen kamulaştırmasız el atma bedelinin 29.272,94TL olarak tespiti ile Çorlu 2....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/11/2020 NUMARASI : 2019/654 ESAS 2020/593 KARAR DAVA KONUSU : Kamulaştırma (Kamulaştırmasız El Atma Nedeniyle Tazminat) KARAR : Bursa 6. Asliye Hukuk Mahkemesi' nin 2019/654 Esas 2020/593 Karar sayılı dosyasının yapılan istinaf incelemesinde ; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin Bursa İli, Yıldırım İlçesi, Akçağlayan Mahallesi, 929 Ada, 2 Parsel no'lu taşınmazın mâliki olduğunu, davalı idare tarafından yol geçirerek taşınmaza el konulduğunu, haksız ve dayanaktan yoksun el koyma işlemine ilişkin fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL kamulaştırmasız el koyma tazminatının el koyma tarihinden itibaren veya dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davalı idareye tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Bu durumda; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK.nun 15.12.2010 gün ve 2010/5- 662/651 sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı İdarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle İdarenin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bu eylemi ile kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, İdarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır....
Bu durumda; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK'nun 15.12.2010 gün ve 2010/5- 662/651 sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı idarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle idarenin eyleminin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bir niteliğe sahip olduğu bu şekilde kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, idarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır....