Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2019/350 D.İş sayılı dosyasının açıldığını, bilirkişilerce belirlenen bedelin bankaya bloke edildiğini, ancak bu bedelin rayicin çok altında olduğunu ve taşınmazın gerçek bedelini yansıtmadığını belirterek, kamulaştırmasız el koyma nedeniyle şimdilik 85.000,00 TL tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap lahiyasında özetle; davanın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, Edirne 1....

Ayrıca; ...-2942 Sayılı Kamulaştırma Kanununun 6487 sayılı Kanunla değiştirilen Geçici ....maddesinin on ikinci ve on üçüncü fıkaraları 13.03.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 13.11.2014 tarih, 2013/95 Esas ve 2014/176 Karar sayılı kararıyla iptal edildiğinden; 04.11.1983 tarihinden sonra el konulan taşınmazlar yönünden, kamulaştırmasız el koyma nedeniyle açılan davalarda, mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretinin nispi olarak uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi de bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 13.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/11/2020 NUMARASI : 2017/66 ESAS, 2020/318 KARAR DAVA KONUSU : Kamulaştırmasız El Koyma Nedeniyle Elatmanın Önlenmesi KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK' nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacılar vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait taşınmaza kamulaştırma işlemi yapılmadan davalı idare tarafından kamulaştırmasız el atıldığını ileri sürerek taşınmazın gerçek kamulaştırma değerinin mahkemece tespit edilmesini, bedel belirlendikten sonra fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000,00 TL kamulaştırma bedelinin fiilen el koyma tarihinden itibaren kamu alacakları için öngörülen en yüksek faizi ile birlikte davalı kurumdan tahsil edilerek müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir....

    Bu durumda; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK'nun 15.12.2010 gün ve 2010/5- 662/651 sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı idarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle idarenin eyleminin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bir niteliğe sahip olduğu bu şekilde kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, idarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır....

    sinin 14/09/2021 tarih ve 2021/1975- 9690 Esas ve Karar sayılı kararında da belirtildiği gibi "...Bu durumda Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK.nun 15.12.2010 gün ve 2010/5- 662/651 sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen ... İdarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle İdarenin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bu eylemi ile kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, İdarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır....

    Bu durumda; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK.nun 15.12.2010 gün ve 2010/5-662/651 sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı İdarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle İdarenin eyleminin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bir niteliğe sahip olduğu bu şekilde kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, İdarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır....

      Dava ; "Kamulaştırma (Kamulaştırma (Kamulaştırmasız El Koyma Nedeniyle El Atmanın Önlenmesi)" istemine ilişkindir. Kayseri Bölge Adliye Mahkemesinin iş bölümü, Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/07/2022 tarih ve 1047 sayılı kararı ile belirlenmiştir. Ancak 01/09/2022 tarihinden itibaren Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümü kriterleri yeniden düzenlenmiştir. Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi'ne ilişkin iş bölümü kurallarının 1. maddesinde" 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunundan kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar " ile 2. Maddesinde "Kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan el atmanın önlenmesi, taşınmaz ve muhtesat bedellerinin tahsili davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar" düzenlenmiş olduğundan, istinaf incelemesi görevinin Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 1....

      Ancak; 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 6487 sayılı Kanunla değiştirilen Geçici 6.maddesinin onikinci ve onüçüncü fıkraları 13.03.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 13.11.2014 tarih, 2013/95 Esas ve 2014/176 Karar sayılı kararıyla iptal edildiğinden; 04.11.1983 tarihinden sonra el koyulan taşınmazlar yönünden, kamulaştırmasız el koyma nedeniyle açılan davalarda, mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretinin nispi olarak uygulanması gerektiği dikkate alınarak mahkeme kararının bozulması gerekmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 19.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Ancak; 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanununun 6487 sayılı Kanunla değiştirilen Geçici 6.maddesinin onikinci ve onüçüncü fıkaraları 13.03.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 13.11.2014 tarih, 2013/95 Esas ve 2014/176 Karar sayılı kararıyla iptal edildiğinden; 04.11.1983 tarihinden sonra el koyulan taşınmazlar yönünden, kamulaştırmasız el koyma nedeniyle açılan davalarda, mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretinin nispi olarak uygulanması gerektiğinden bu hususun bozma sebebi yapılması gerekmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 20.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Ancak; 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 6487 sayılı Kanunla değiştirilen Geçici 6.maddesinin onikinci ve onüçüncü fıkraları 13.03.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 13.11.2014 tarih, 2013/95 Esas ve 2014/176 Karar sayılı kararıyla iptal edildiğinden; 04.11.1983 tarihinden sonra el koyulan taşınmazlar yönünden, kamulaştırmasız el koyma nedeniyle açılan davalarda, mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretinin nispi olarak uygulanması gerektiği dikkate alınarak mahkeme kararının bozulması gerekmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 12.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            UYAP Entegrasyonu