Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HUMK.nun 5219 Sayılı Yasa ile değişik 427. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca miktar veya değeri 1.890,00 TL.yı geçmeyen kararlar kesin olduğundan miktar yönünden temyiz dilekçesinin REDDİNE, .... koymanın önlenmesi-kâl ve kamulaştırmasız el koyma nedeni ile tazminat davasında taraf vekillerinin temyiz talebi yönünden: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; Kamulaştırmasız el koyma tazminatına ilişkin davalarda, dava (değerlendirme) tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tazminat bedeline karar verilmesi gerekmektedir....

    kamulaştırmasız el koyma tazminatının dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacı T8’ya, 44.338,60 TL kamulaştırmasız el koyma tazminatının dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacı T10’e verilmesine, taşınmazda sınırlandırma olması halinde bedele yansıtılmasına, ecrimisil tazminatı isteminin reddine, 4- Konya 1....

    Ancak; 1-2942 Sayılı Kamulaştırma Kanununun 6487 sayılı Kanunla değiştirilen Geçici 6.maddesinin onikinci ve onüçüncü fıkraları 13.03.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan ... 13.11.2014 tarih, 2013/95 Esas ve 2014/176 Karar sayılı kararıyla iptal edildiğinden; 04.11.1983 tarihinden sonra el koyulan taşınmazlar yönünden, kamulaştırmasız el koyma nedeniyle açılan davalarda, her türlü vekalet ücretinin nispi olarak uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi, 2-Ecrimisil ve kamulaştırmasız el koyma bedeli ile ilgili olarak ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden, ecrimisil bedeli yönünden taraflar lehine hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2. maddesi de dikkate alınarak vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru görülmemiştir....

      Ancak; 1-Kamulaştırmasız el koyma davalarında dava ve ıslahla artırılan toplam miktara dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerekirken ıslahla arttırılan miktara ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmesi, 2-2942 Sayılı Kamulaştırma Kanununun 6487 sayılı Kanunla değiştirilen Geçici 6.maddesinin onikinci ve onüçüncü fıkraları 13.03.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesi'nin 13.11.2014 tarih, 2013/95 Esas ve 2014/176 Karar sayılı kararıyla iptal edildiğinden; 04.11.1983 tarihinden sonra el koyulan taşınmazlar yönünden, kamulaştırmasız el koyma nedeniyle açılan davalarda, mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretinin nispi olarak uygulanması gerekmektedir....

        Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/122 D.İş sayılı dosyası kapsamında 13/09/2017 tarihinde acele el koyma istendiği, mahkemece yapılan keşif sonucunda düzenlenen 06/11/2017 tarihli bilirkişi kurulu raporu ile acele el koyma bedelinin 1.177.029,74 TL olarak belirlendiği, mahkemece 05/02/2019 tarihli karar ile acele el koyma kararı verildiği, davacı tarafından makul sürede kamulaştırma bedel tespiti davası açılmadığı gerekçesiyle 08/08/2018 tarihinde kamulaştırmasız el atma tazminat davası açıldığı ve bu davanın halen derdest olduğu, acele el koyma bedelinin ise 08/02/2019 tarihinde hak sahibine ödendiği, davacının "06/11/2017 tarihinde tespit edilen bedelin yaklaşık 2 yıl sonra 08/02/2019 tarihinde ödenmesi nedeniyle bu bedele faiz işletilmesi gerektiği" gerekçesiyle eldeki faiz alacağı davasını açtığı, ilk derece mahkemesince ise "2942 Sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. Maddesine 6459 Sayılı Yasanın 6....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/01/2020 NUMARASI : 2018/258 ESAS 2020/51 KARAR DAVA KONUSU : Kamulaştırmasız El Koyma Ned KARAR : Tarafların İddia ve Savunmalarının Özeti:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu edilen Antalya ili Muratpaşa ilçesi Şirinyalı Mah. 1569 ada 4 parsel sayılı taşınmaz üzerinde fiilen okul olarak kullanıldığını, müvekkilinin hissedar olduğu imar planınnda ilkokul olarak belirtilen alanın tamamında ve fiilen ilkokul bulunan kısmın tamamında kamulaştırmasız el atmanın gerçekleştiğini, davalı bakanlığa izafeten T4'ne 09/04/2018 tarih ve 7197484 sayılı dilekçe ile 2942 sayılı kamulaştırma kanunu ile ilgili diğer yasal mevzuat gereğince uzlaşma başvurusunda bulunulduğunu, dava konusu taşınmaza kamulaştırmasız el atılmasından dolayı dava tarihinde ki piyasa rayiç değerinin tespiti ile şimdilik 100,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek kamu alacaklarına uygulanacak enyüksek faizi ile birlikte davalıdan payı oranında müvekkile tahsilini...

        Belediye Başkanlığı'nca yapılan ve 02/10/1998 tarihinde tapuya tescil edilen imar uygulaması sonucunda davacının payına karşılık şuyuulandırma ya da bedele dönüştürme işlemi yapılmadığı, belediyece hazırlanan dağıtım cetvelinde davacının adının geçmediği, davacının kadastral parseldeki tapusunun kaybedildiği anlaşıldığından, bu haliyle idarenin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bu eylemi ile kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, İdarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır. Bu itibarla; kamulaştırmasız el atma olgusu gerçekleşmiş olup, bu davaya bakmak Adli Yargının görevi dahilinde olduğu anlaşılmıştır. Açıklanan nedenlerle, davalı ......

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/10/2019 NUMARASI : 2018/231 ESAS 2019/318 KARAR DAVA KONUSU : Kamulaştırmasız El Koyma Ned KARAR : Tarafların İddia ve Savunmalarının Özeti:Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin hissedarı olduğu Antalya ili, Manavgat ilçesi, Çolaklı Mah. 272 ada 1 parsel numaralı taşınmazın 2.099 m2 olduğunu, dava konusu taşınmazda T7 239,57 m2, Ayşe Seren'in 450,57 m2, Esma Erdem'in 450,57 m2, Yadigar Akın'ın 239,57 m2, Nazmiye Zeybek'in 239,57 m2'lik hisseleri hissesi bulunduğunu, müvekkillerinin hissedarı olduğu Tapu Sicil Müdürlüğü kayıtlarında arsa vasıflı olan taşınmaz 1994 yılında yapılan 1/1000 ölçekli uygulama imar planında "Park" olarak kamu hizmetine ayrıldığını, dava konusu taşınmazın davalı kurumca park yapılarak fiilen kullanılması nedeniyle müvekkillerinin mülkiyet hakkına ilişkin tasarruf edebilme imkanı bulunmadığını, davalı kurum dava konusu taşınmaza fiilen el atmasına rağmen bugüne kadar dava konusu taşınmazı kamulaştırmadığını...

          edilen bedelden ödenmesine ilişin olarak hüküm kurulması, 5-Hüküm altına alınan kamulaştırmasız el atma bedelinin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi, Doğru görülmemiştir....

            Bu durumda; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK.nun 15.12.2010 gün ve 2010/5-662/651 sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı İdarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle İdarenin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bu eylemi ile kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, idarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır....

              UYAP Entegrasyonu