WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut davada taraflardan el koyma tarihinin şüpheye yer bırakmayacak şekilde tespit edilip yukarıda açıklanan esaslar doğrultusunda vasıflandırma yapılması ve yargılama harç ve vekalet ücretinin, fiili el koyma tarihine göre maktu veya nispi olarak değerlendirilmesi gerekirken eksik araştırma ve incelemesi ile dava konusu taşınmaza fiili el koyma tarihi belirlenmeden karar verilmesi, .... Kabule göre de; 2-Dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde olduğu kabul edildiğine göre Kamulaştırma Yasası'nın kıymet takdiri esaslarını gösteren 11.maddesinin 1. fıkrasının özellikle arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca, kamulaştırma gününden önce özel amacı olmayan emsal satışlara göre satış değerinin tespiti ve bu tespitte etkisi olan diğer unsurlar da dikkate alınarak 2. fıkra gereğince her unsurun gerekçeleri ve değere katkı oranları ayrı ayrı belirlenip dayanakları gösterilmek suretiyle değerlendirilerek kamulaştırma bedelinin hesaplanması gerekmektedir....

    Ayrıca; 2-2942 Sayılı Kamulaştırma Kanununun 6487 sayılı Kanunla değiştirilen geçici 6.maddesinin onikinci ve onüçüncü fıkraları 13.03.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 13.11.2014 tarih, 2013/95 Esas ve 2014/176 Karar sayılı kararıyla iptal edildiği dikkate alındığında 09.10.1956 tarihi ile 04.11.1983 günü arasında fiilen el koyulan taşınmazlarla ilgili açılan kamulaştırmasız el koyma davalarında Geçici 6.maddenin 7.fıkrası gereği vekalet ücretinin maktu olarak, 04.11.1983 tarihinden sonra el koyulan taşınmazlar yönünden açılan davalarda ise her türlü vekalet ücretinin genel hükümler doğrultusunda nispi olarak uygulanması gerekmektedir. Buna göre 1980 yılında fiilen el koyulan dava konusu taşınmaza fiilen el koyma tarihi dikkate alınarak vekalet ücretinin maktu olarak belirlenmesi gerekirken nispi vekalet ücretine hükmedilmiş olması da bozmayı gerektirmiştir....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davanın kabulü ile; Giresun ili, Barça köyü 105 ada 9 parsel sayılı taşınmazın daimi irtifak kamulaştırmasız el atma bedelinin 336.704,71 TL olarak tespiti ile; Giresun 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/119 esas 2018/222 karar sayılı acele el koyma dosyasından 105 ada 9 parsel sayılı taşınmaz yönünden irtifak bedeli nedeniyle davacıya 130.449,98 TL ödenmiş olduğundan, kamulaştırmasız el atma dosyasında belirlenen kamulaştırma miktarı ile acele el koyma dosyasında ödenen acele el koyma fark bedeli olan; kamulaştırmasız el atma fark bedelinin 206.254,73 TL olarak tespiti ile davacı tarafça 139.724,42 TL talep edildiğinden talep ile bağlılık ilkesi gereğince 139.724,42 TL' nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı verilmesine, Giresun ili Barça köyü 105 ada 9 parsel sayılı taşınmazın geçici irtifak kamulaştırmasız el atma bedelinin 5.724,09 TL olarak tespiti ile; Giresun...

      Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda numarası yazılı dava dosyasının istinaf incelemesi sonucunda; G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü Tarafların İddia ve Savunmalarının Özeti Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kütahya Merkez Sofça köyünde bulunan Tapuda 03/01/1950 tarih Cilt no:186 Sıra no:27'de kayıtlı 38.518 hektar miktarlı ve yine aynı cilt Sıra no:46'da kayıtlı 13.785 hektar miktarlı arazilere davalı idare tarafından Porsuk barajı yapılmak suretiyle el konulduğunu, kamulaştırma bedelinin ödenmediğini ileri sürerek kamulaştırmasız el atılan taşınmazın dava tarihi itibariyle değerinin bilirkişi marifetiyle tespit edilerek el koyma tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte şimdilik 8.000,00 TL'sinin davalıdan tahsiline, ayrıca el koyma tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte şimdilik 2.000,00 TL ecrimisil bedelinin de davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini talep etmiştir....

      Bu durumda; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16/05/1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK'nun 15/12/2010 gün ve 2010/5- 662/651 kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı idarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle idarenin eyleminin mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bir niteliğe sahip olduğu bu şekilde kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, idarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır....

      tazminat almaya hak kazanmış olanlar hakkında bu madde hükümlerinin uygulanacağı, son fıkrasında ise bu madde uyarınca ödenecek olan tazminatın tahsili sebebiyle idarelerin mal, hak ve alacaklarının haczedilemeyeceği, 13.02.2011 tarih ve 6111 sayılı Kanunun Geçici 2. maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun Geçici 6. maddesi hükmünün 04.11.1983 tarihinden sonraki kamulaştırmasız el koyma işlemlerine de uygulanacağı düzenlenmiştir. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun Geçici 3.maddesinin son fıkrasında yer alan ve 6111 sayılı Yasanın Geçici 2. maddesi ile 04.11.1983 tarihinden sonraki kamulaştırmasız elatmadan kaynaklanan tazminat alacaklarına da uygulanacağı belirtilen haczedilmezliğe ilişkin düzenleme, bu maddenin yürürlük tarihinden sonra Mahkeme ilamı ile kamulaştırmasız elatma nedeniyle tazminat ödenmesine karar verilmesi ve el atma eyleminin 04.11.1983 yılından sonra olması durumunda, 6111 sayılı Yasanın geçici 2.maddesi gereğince uygulanır....

        Ancak; Anayasanın 4709 sayılı Kanunun 18. maddesi ile değişik 46. maddesinde kamulaştırma bedeli ile kesin hükme bağlanan artırım bedelinin nakden ve peşin olarak ödeneceği belirtilerken aynı maddenin son fıkrasında herhangi bir sebeple ödenmemiş kamulaştırma bedellerinde kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz uygulanacağı hüküm altına alınmıştır. Bu hüküm kesinleşen ve ödenmeyen kamulaştırma bedelleri içindir. Kamulaştırmasız el atma davalarında Kamulaştırma Kanununun yalnız değer biçmeye ilişkin hükümleri kıyasen uygulanmış ve bu durumlarda belirlenen miktar kamulaştırma bedeli olmayıp, el koyma nedeniyle tazminat niteliğindedir....

          Bu durumda; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK.nun 15.12.2010 gün ve 2010/5-662/651 sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı İdarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle idarenin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bu eylemi ile kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, idarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır....

            Mahkemece, kamulaştırma bedelinin tespit ve tescili davası makul sürede açılmadığından reddine, kamulaştırmasız el atma davasının kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dava konusu taşınmaz hakkında Kamulaştırma Kanununun 27. maddesine göre açılan davada 30.....2009 günü acele el koyma kararı verilmiş ancak makul sürede idare tarafından tespit tescil davası açılmadığından ........2010 tarihinde kamulaştırmasız el atma davası açılmıştır. El atma davasının yargılaması sırasında davalı idare tarafından ....02.2012 günü 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun .... maddesi uyarınca kamulaştırma davası açılarak bu dava ile birleştirildiği anlaşılmaktadır....

              Mahkemece, kamulaştırma bedelinin tespit ve tescili davası makul sürede açılmadığından reddine, kamulaştırmasız el atma davasının kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dava konusu taşınmaz hakkında Kamulaştırma Kanununun 27. maddesine göre açılan davada 30.....2009 günü acele el koyma kararı verilmiş ancak makul sürede idare tarafından tespit tescil davası açılmadığından ........2010 tarihinde kamulaştırmasız el atma davası açılmıştır. El atma davasının yargılaması sırasında davalı idare tarafından ....02.2012 günü 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun .... maddesi uyarınca kamulaştırma davası açılarak bu dava ile birleştirildiği anlaşılmaktadır....

                UYAP Entegrasyonu