Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyanın incelenmesiyle; dava dışı EPDK tarafından dava konusu taşınmazlardan 373 parsel hakkında 14.10.2009 talep tarihli dilekçe ile Kamulaştırma Kanunu 27.maddesi uyarınca acele el koyma bedelinin tespitinin istendiği ve mahkemece 02.11.2009 tarihinde acele el konulmasına karar verildiği; aynı taşınmazla ilgili 19.10.2011 tarihinde kamulaştırma bedelinin tespiti istemiyle dava açıldığı, EPDK'nın kamulaştırmadan vazgeçmesi nedeniyle davanın konusu kalmadığından reddine karar verildiği; aynı taşınmazla ilgili 01.08.2012 tarihli acele kamulaştırma yoluyla el konulması ve bedelinin tespiti istenmiş, davacı ......

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat ve ecrimisil istemine ilişkindir. Dosya kapsamından davaya konu taşınmaza 2016 yılında el atıldığı, ancak kamulaştırma işleminin yapılmadığı anlaşılmıştır. Kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat davalarında, Kamulaştırma Kanununun değer biçmeye ilişkin hükümleri kıyasen uygulanır. Kamulaştırmasız el atma talebinde bulunabilmek için idarenin taşınmaza hukuken veya fiilen el atması ve sahibinin tasarrufunu engellemesi gerekir....

    Bu durumda; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK.nun 15.12.2010 gün ve 2010/5-662/651 sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı İdarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle İdarenin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bu eylemi ile kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, İdarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır....

      Bu durumda; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK.nun 15.12.2010 gün ve 2010/5-662/651 sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı İdarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle İdarenin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bu eylemi ile kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, İdarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır....

        Mahallesi 2438 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırmasız el koyma nedenine dayalı olarak bedelinin tahsili davasına dair ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 04.02.2014 günlü ve 2013/228-2014/28 sayılı hükmün bozulması hakkında Dairece verilen 13.01.2015 günlü ve 2014/9998-2015/269 sayılı ilama karşı davalı vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur....

          Ancak; -Taşınmaz üzerinden geçen davaya konu ENH'ye ilişkin daha önce acele el koyma kararı verilmiş ve acele el koyma bedeli bankaya bloke edilmiştir. Bu duruma göre davaya konu tazminat bedeli, acele el koyma bedelinin mahsubundan sonra geriye kalan miktar olup, acele el koyma bedelinin de dahil olduğu miktara yasal faiz yürütülmesi durumunda davacı taraf yararına haksız kazanç sağlanmış olacaktır. Bu itibarla, tazminatın acele el koyma bedeli mahsup edildikten sonra geriye kalan miktar olarak belirtilmesi ve bu miktara yasal faiz işletilmesi gerekirken, davalı aleyhine fazladan faiz ödemeyi sonuçlayacak şekilde hüküm kurulması ve buna bağlı olarak karar ve ilam harcının da hatalı hesaplanması (yerel mahkemece acele el koyma bedelinin de dahil olduğu miktar üzerinden hesaplama yapılmıştır) usul ve yasaya aykırı bulunmuştur....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde; Dava, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.Kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılacak tazminat davalarında taşınmazın değerinin tespitinde 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun değer biçmeye ilişin hükümleri kıyasen uygulanır. Dosyada bulunan kanıt ve belgelere göre davalı kurumun davacıya ait 170 ada 37 parsel sayılı taşınmazın ortasından ulaşım yolu ve iletim kanalı geçirmek suretiyle el attığı, el atma tarihinden önce 2942 sayılı yasanın 27.maddesi uyarınca acele el koyma kararı aldırdığı ve bedelini ödediği ancak ne davacı tarafından tapuda ferağ verildiği ne de kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili yönünden davalı kurumca dava açıldığı bu durumda kamulaştırması el atma olgusunun oluştuğu anlaşılmıştır....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde; Dava, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.Kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılacak tazminat davalarında taşınmazın değerinin tespitinde 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun değer biçmeye ilişin hükümleri kıyasen uygulanır. Dosyada bulunan kanıt ve belgelere göre davalı kurumun davacıya ait 170 ada 37 parsel sayılı taşınmazın ortasından ulaşım yolu ve iletim kanalı geçirmek suretiyle el attığı, el atma tarihinden önce 2942 sayılı yasanın 27.maddesi uyarınca acele el koyma kararı aldırdığı ve bedelini ödediği ancak ne davacı tarafından tapuda ferağ verildiği ne de kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili yönünden davalı kurumca dava açıldığı bu durumda kamulaştırması el atma olgusunun oluştuğu anlaşılmıştır....

          Asliye Hukuk Mahkemesince acele el koyma kararı alındığını, taşınmaza el atıldığını ancak davalı idare tarafından Kamulaştırma kanunu 10. maddesi uyarınca bedel tespiti ve tescil davası açılmadığını belirterek; taşınmazın idare tarafından yol olarak ayrılması nedeniyle mağdur durumda olduklarını beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100,00 TL'nin taşınmaza el atıldığı tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı idareden tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın usul ve yasaya aykırı olduğunu, 05/05/20017 tarih ve 2017/192 sayılı kamu yararına göre idare tarafından kamulaştırma işlemlerinin yapıldığını, yapılan işlemin yasal dayanağı olduğunu, dava konusu taşınmaza ilişkin idarenin acele el koyma talep ettiğini, mahkemece el koyma kararı verildiğini, haksız el atmadan bahsedilemeyeceğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkindir. Mahkemece, dava konusu taşınmaza davalı idarece Kamulaştırma Kanununun 27.maddesi gereğince acele el konulduğu, kamulaştırmasız el atmanın sözkonusu olmadığından davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava konusu taşınmaza davalı idarece alınan 24.02.2004 tarihli kamulaştırma kararı uyarınca, Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi gereğince 06.02.2009 tarihinde acele el konulduğu, anlaşılmıştır....

            UYAP Entegrasyonu