DAVA Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde;müvekkili aleyhine kamulaştırmasız el atma ilamına dayalı olarak takip başlatıldığını, icra emrinin ilama aykırı olarak düzenlendiğini, takibe dayanak ilamda yasal faize hükmedilmesine rağmen asıl alacağa ilamın kesinleşme tarihinden itibaren kamu alacaklarına uygulanan en yüksek faiz oranının uygulandığını, Anayasa'nın 46/son maddesinin uzlaştırma yolu ile belirlenen kamulaştırma bedeli için öngörüldüğünü, 6487 sayılı 11.06.2013 tarihli Kanun ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun Geçici 6.maddesinin 8.fıkrası ile kamulaştırılmaksızın kamu hizmetine ayrılan taşınmazlar için özel düzenleme yapılarak taksitle ödeme yapma sürecinde kanuni faiz uygulanacağının düzenlendiğini beyanla icra emrinde ilama aykırı olarak düzenlenen faizin iptali ile, ilama uygun şekilde faiz oranı uygulanarak yeniden icra emri gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Dosya üzeri karar verildiğinden cevap dilekçesi sunulmamıştır. III....
Davacı tarafın istinaf sebepleri incelendiğinde; Kamulaştırma bedelinin ilçe tarım verilerine uygun olarak hesaplandığı tespit edilmiştir. Kamulaştırma Kanunu uyarınca yasada kamulaştırma davaları için öngörülen 4 aylık sürede davanın sonuçlandırılamamış olması sebebiyle faiz uygulanması ve kamulaştırma bedeline sınırlamaların yansıtılması yerindedir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 gün 30791 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan kararı ve Kamulaştırma Kanunu'nun 29.madde hükmü göz önüne alınarak davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi de usul ve yasaya uygundur. Faiz başlangıç tarihinin davacı kurumun aleyhine olmaması gözönünde tutularak kaldırma nedeni yapılmamıştır. Bu nedenle davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde bulunmamıştır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF KANUN YOLUNA BAŞVURU SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın dört ay içerisinde sonuçlandırılamadığından fark kamulaştırma bedeli olan 7.532,00 TL'ye 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu 10/9 maddesi uyarınca dört aylık sürenin bitim tarihinden karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesi gerekirken hali hazırda vadeli hesapta nemalanan bu miktara karar kesinleşinceye kadar faiz işletilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, Yargıtay ve yerel mahkeme uygulamalarında da acele el koyma bedelinin üstünde kalan fark kamulaştırma bedeline dört aylık sürenin bitim tarihinden karar tarihine kadar yasal faiz işletildiğini, lehe vekalet ücreti takdiri gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, tamamının kamulaştırılmasına karar verilen taşınmazın 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesi gereğince kamulaştırma bedelinin tespiti ve hazine adına tescili istemine ilişkindir....
Ancak; 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içerisinde sonuçlandırılamadığından, kamulaştırma bedeline yasal faiz yürütülmesine karar verilmiş ise de; bozma sonrası bedel 395.250,30 TL olarak belirlenmiş olup, bozma öncesi bedelden daha az olması nedeniyle, bedele ilk karar tarihine kadar faiz yürütülmesi gerekirken son karar tarihine kadar faiz işletildiği , bu defa yapılan incelemeden anlaşılmakla, Davacı idare vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile, Dairemizin 09/03/2017 gün 2016/14280 Esas 2017/7835 Karar sayılı onama ilamının kaldırılmasına karar verildikten sonra yapılan incelemede; Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10.maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Bilirkişi raporunun hükme elverişli olmadığını, itirazlarının nazara alınmadığını, ilçe tarım müdürlüğü verilerinin rayici yansıtmadığını, zeytin rekoltesi ve fiyatının tarım verilerinden daha yüksek olduğunu, kamulaştırma bedelinin düşük olup zeytin bahçesinin bakımlı olması nedeniyle birim değerin 100,00 TL/m²'den aşağı olamayacağını, müvekkilinin enkazı almaması nedeniyle enkaz değerinin hesaplanamayacağını belirterek yerel mahkeme kararının itirazları doğrultusunda kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere yapılan inceleme neticesinde; Taraflar arasındaki dava, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. Maddesinden kaynaklanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir. Mahkemece, uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırma yolu ile satın alınan gecekondu ile ilgili bedele itiraz ve yapının gerçek bedelinin tespit edilerek ödenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, kamulaştırma yolu ile satın alınan gecekondu ile ilgili bedele itiraz ve yapının gerçek bedelinin tespit edilerek ödenmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden; davacı ...'...
davalılar ile uzlaşmanın sağlanamamış olması sebebiyle dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespit edilmesi ve taşınmazın her türlü takyidatın tapu kaydından temizlenerek müvekkili idare adına tapuya tesciline karar verilmesi zorunluğu doğduğunu, dava konusu taşınmaz hakkında talepleri üzerine Anamur Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/140 esas 2019/275 karar sayılı dosyası ile acele kamulaştırma kararı verildiğini, acele kamulaştırma bedelinin dava tarihinde taşınmaz maliki olarak tapuda görünen davalı adına bankaya bloke edildiğini, söz konusu dosyanın celbini ve acele kamulaştırma bedelinin dikkate alınmasını talep ettiklerini belirterek açıklanan bu nedenlerleMersin İli, Anamur İlçesi, Akine mahallesi 152 ve176 parsel sayılı parsel de kayıtlı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ve taşınmazın T1 adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Ancak; Asıl dava ile birleştirilen dava hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması ve HUMK.nun 388/son maddesi uyarınca davacılardan her birinin artırılan kamulaştırma bedelinden paylarına düşen kamulaştırma bedelinin ve bu bedeller için faiz başlangıç tarihlerinin ayrı ayrı ve açıkça gösterilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Ayrıca asıl ve birleştirilen davanın konusunu oluşturan parselin tapu kayıt maliklerine kamulaştırma belgelerinin (tebligattan önce ölmüş olmaları nedeniyle) yöntemine uygun biçimde tebliğ edilemediği, böylece her iki davanın davacılarının davanın açıldığı tarihten itibaren 30. ... kamulaştırma işleminin kesinleştiği gözetilerek asıl ve birleşen davalarda davacıların paylarına düşen kamulaştırma bedellerine ilişkin faizin başlangıç tarihinin buna göre belirlenmesi gerekirken her iki dava için faiz başlangıç tarihinin 10.02.2001 olarak alınması, Doğru görülmemiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İdarece teklif olunan kamulaştırma bedelinin çok düşük olduğunu, dava konusu taşınmazın kayısı bahçesi niteliğinin nazara alınarak kamulaştırma bedelinin tespiti ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı idare üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....