Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dairemizde yapılan görüşmeler sırasında davacıların talebi her ne kadar Kamulaştırma Kanunun 10. maddesi uyarınca hüküm altına alınmayan faiz alacağının tahsili istemine ilişkin ise de; faiz alacağı davası ayrı bir dava olup kamulaştırma bedelinin tespit ve tescil davası olarak nitelendirilemeyeceğinden Anayasa Mahkemesinin iptal kararının burada uygulanmayacağı dolayısıyla ilk derece mahkemesi kararının kesin olması nedeniyle istinaf isteminin HMK'nın 352. maddesi uyarınca reddolunması gerektiği görüşü ileri sürülmüş ancak bu görüş yukarıda açıklanan nedenlerle Dairemiz çoğunluğu tarafından benimsenmemiştir. Somut olayda davanın hukuki dayanağı 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesi olması ve faiz alacağı asıl hakka bağlı onun ferisi niteliğinde bir hak olması nedeniyle kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davasının devamı niteliğinde dava olması (Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 2017/32781E., 2019/9551K....

Dairemizde yapılan görüşmeler sırasında davacıların talebi her ne kadar Kamulaştırma Kanunun 10. maddesi uyarınca hüküm altına alınmayan faiz alacağının tahsili istemine ilişkin ise de; faiz alacağı davası ayrı bir dava olup kamulaştırma bedelinin tespit ve tescil davası olarak nitelendirilemeyeceğinden Anayasa Mahkemesinin iptal kararının burada uygulanmayacağı dolayısıyla ilk derece mahkemesi kararının kesin olması nedeniyle istinaf isteminin HMK'nın 352. maddesi uyarınca reddolunması gerektiği görüşü ileri sürülmüş ancak bu görüş yukarıda açıklanan nedenlerle Dairemiz çoğunluğu tarafından benimsenmemiştir. Somut olayda davanın hukuki dayanağı 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesi olması ve faiz alacağı asıl hakka bağlı onun ferisi niteliğinde bir hak olması nedeniyle kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davasının devamı niteliğinde dava olması (Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 2017/32781E., 2019/9551K....

Dairemizde yapılan görüşmeler sırasında davacıların talebi her ne kadar Kamulaştırma Kanunun 10. maddesi uyarınca hüküm altına alınmayan faiz alacağının tahsili istemine ilişkin ise de; faiz alacağı davası ayrı bir dava olup kamulaştırma bedelinin tespit ve tescil davası olarak nitelendirilemeyeceğinden Anayasa Mahkemesinin iptal kararının burada uygulanmayacağı dolayısıyla ilk derece mahkemesi kararının kesin olması nedeniyle istinaf isteminin HMK'nın 352. maddesi uyarınca reddolunması gerektiği görüşü ileri sürülmüş ancak bu görüş yukarıda açıklanan nedenlerle Dairemiz çoğunluğu tarafından benimsenmemiştir. Somut olayda davanın hukuki dayanağı 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesi olması ve faiz alacağı asıl hakka bağlı onun ferisi niteliğinde bir hak olması nedeniyle kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davasının devamı niteliğinde dava olması (Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 2017/32781E., 2019/9551K....

Dairemizde yapılan görüşmeler sırasında davacıların talebi her ne kadar Kamulaştırma Kanunun 10. maddesi uyarınca hüküm altına alınmayan faiz alacağının tahsili istemine ilişkin ise de; faiz alacağı davası ayrı bir dava olup kamulaştırma bedelinin tespit ve tescil davası olarak nitelendirilemeyeceğinden Anayasa Mahkemesinin iptal kararının burada uygulanmayacağı dolayısıyla ilk derece mahkemesi kararının kesin olması nedeniyle istinaf isteminin HMK'nın 352. maddesi uyarınca reddolunması gerektiği görüşü ileri sürülmüş ancak bu görüş yukarıda açıklanan nedenlerle Dairemiz çoğunluğu tarafından benimsenmemiştir. Somut olayda davanın hukuki dayanağı 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesi olması ve faiz alacağı asıl hakka bağlı onun ferisi niteliğinde bir hak olması nedeniyle kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davasının devamı niteliğinde dava olması (Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 2017/32781E., 2019/9551K....

Dairemizde yapılan görüşmeler sırasında davacıların talebi her ne kadar Kamulaştırma Kanunun 10. maddesi uyarınca hüküm altına alınmayan faiz alacağının tahsili istemine ilişkin ise de; faiz alacağı davası ayrı bir dava olup kamulaştırma bedelinin tespit ve tescil davası olarak nitelendirilemeyeceğinden Anayasa Mahkemesinin iptal kararının burada uygulanmayacağı dolayısıyla ilk derece mahkemesi kararının kesin olması nedeniyle istinaf isteminin HMK'nın 352. maddesi uyarınca reddolunması gerektiği görüşü ileri sürülmüş ancak bu görüş yukarıda açıklanan nedenlerle Dairemiz çoğunluğu tarafından benimsenmemiştir. Somut olayda davanın hukuki dayanağı 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesi olması ve faiz alacağı asıl hakka bağlı onun ferisi niteliğinde bir hak olması nedeniyle kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davasının devamı niteliğinde dava olması (Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 2017/32781E., 2019/9551K....

ödemenin yapıldığı 27/01/2014 tarihine kadar yasal faiz alacağı tespit edildiği" gerekçesiyle "Davanın KABULÜ ile; 1- Maluliyet aylığının geç ödenmesinden kaynaklanan 21.850,00 TL faiz alacağının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine" karar verilmiştir....

nün 14 parça taşınmazını diğer mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak davalı oğluna temlik ettiğini, daha sonra 10 parça taşınmazın kamulaştırılarak bedelinin davalı tarafından tahsil edildiği iddiası ile açılan alacak davasının kabul edilerek kararın kesinleştiğini, ancak anılan davada kamulaştırma bedelinin davalıya ödendiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili talep edilmesine karşın mahkemece faiz hakkında hüküm kurulmadığını ileri sürerek, kamulaştırma bedelinden miras paylarına isabet eden 57.927,87 TL’nin 03.06.2005 tarihinden anılan davada karar tarihi olan 13.02.2014 tarihine kadar işlemiş yasal faiz olan 40.521 TL'nin davalıdan tahsil edilmediğini, ayrıca mirasbırakanları ...'...

    uzlaşma tutanağının gereğinin idare tarafından 45 günlük yasal sürede yerine getirilerek bedelin ödenmeye hazır olduğunun taşınmaz malikine bildirilmediği, buna karşın 27/04/2020 tarihinde tapuda tescilin sağlandığı, bilahare taşınmaz maliki tarafından kamulaştırma bedelinin yasal sürede depo edilmemesi nedeniyle 09/06/2020 tarihinde işbu davanın açıldığı, yargılama sırasında kamulaştırma bedelinin depo edildiği, bu nedenle davanın konusuz kaldığı, 45 günlük yasal sürenin bitiminden sonraki gün ve tescil tarihi dikkate alındığında davanın açılmasına davalı idarenin sebep olduğu anlaşılmaktadır....

    Hal böyle olunca mahkemece bu iki fatura bedelinin geç ödenmesinden kaynaklanan gecikme faizi hesaplanarak 19.727, 56 TL olan davacı ödemesinden mahsubu gerekirken sadece asıl fatura borçlarının mahsubu yapılarak eksik hesaplamaya dayalı olarak hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 282.15 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, 30.1.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Bu durumda dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın ön alım bedelinin geç ödenmesinden kaynaklanan sebepsiz zenginleşmeye dayalı belirsiz alacak istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Kanununun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'ne aittir. Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'ne GÖNDERİLMESİNE, 08/04/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        UYAP Entegrasyonu