Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 23/05/2022 NUMARASI: 2022/313 Esas, 2022/406 Karar DAVANIN KONUSU: Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan Alacak KARAR TARİHİ: 14/09/2022 Dairemizde bulunan istinaf başvurusunun yapılan açık incelemesi sonunda, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ DÜŞÜNÜLDÜ;İstinaf isteminde usul işlemlerinin tamam olduğundan, ilk derece mahkemesinin dosyasındaki bütün belgeler ve dosya hakkındaki dairemiz üyesince düzenlenen rapor incelendi, istinaf başvuru dilekçelerinin ve davanın esası istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan ön inceleme ve asıl incelemede dosyada dairemizce karar verilmesi için eksiklik bulunmadığı anlaşıldı.İstinaf sebepleri: Davacı vekili süresinde sunduğu istinaf dilekçesinde; dava konusu alacağın kira bedelinin geç ödenmesinden kaynaklanan munzam zarar davası olduğu, temel ilişkiden bağımsız bir dava olduğunu B.K 105 maddesinden kaynaklanan bir dava olduğunu ve davaya bakma görevinin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu belirterek ilk...

    DAVANIN KONUSU: Alacak (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR TARİHİ: 15/09/2022 İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyadaki tüm belgeler ve dairemiz üyesi tarafından hazırlanan raporlar incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde, davalının davacıya olan borcu nedeniyle 25/02/2019 tarihinde başlatılan İstanbul ... İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyasına konu alacak, davalının haksız itirazı nedeniyle ancak 02/02/2022 tarihinde tahsil edilebildiğini, işbu davanın icra dosyasına konu alacağın geç tahsili nedeniyle faiz ile karşılanmayan zararlarının tahsilini amaçladığını, davaya konu uyuşmazlık alacağın geç ödenmesinden kaynaklanan munzam zarar alacağı olmakla Yargıtay 15....

      DAVANIN KONUSU: Alacak (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR TARİHİ: 16/09/2022 İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyadaki tüm belgeler ve dairemiz üyesi tarafından hazırlanan raporlar incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde, davalının müvekkiline olan borcu nedeniyle 05/11/2018 tarihinde başlatılan İstanbul ...İcra Müdürlüğü'nün ... E. Sayılı dosyasına konu alacak, davalının haksız itirazı nedeniyle ancak 28/01/2022 tarihinde tahsil edebildiğini, iş bu davanın icra dosyasına konu alacağın geç tahsili nedeniyle faiz ile karşılanmayan zararlarının tahsilini amaçladığını, davaya konu uyuşmazlık alacağın geç ödenmesinden kaynaklanan munzam zarar alacağı olmakla Yargıtay 15....

        Esas sayılı dosyasına konu alacağın, davalının icra takibine yapmış olduğu haksız itirazı nedeniyle ancak 10/01/2022 tarihinde tahsil edilebildiğini, işbu davanın icra dosyasına konu alacağın geç tahsili nedeniyle faiz ve karşılanamayan zararın tahsili amacıyla başlatılan kısmi alacak davası olduğunu, her ne kadar icra dosyasına konu alacak kira sözleşmesinden kaynaklansa da davaya konu uyuşmazlığın alacağın geç ödenmesinden kaynaklanan munzam zarar alacağı olduğundan uyuşmazlığın çözümünde Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu, munzam zarar sorumluğunun kusur sorumluluğuna dayandığını, munzam zararın ayrı bir dava ile on yıllık zamanaşımı süresi süresi içerisinde her zaman istenilmesinin mümkün olduğunu beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL'nin temerrüt tarihinden başlayacak 3095 sayılı kanunun madde 2/2 uyarınca işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı müvekkiline ödenmesine, karar verilmesini talep etmiştir....

          Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme Uyuşmazlık, temel olarak kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat bedelinin geç ödenmesinden kaynaklanan munzam zararın tahsili hususundadır. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “......

            Zarar kanıtlandığı takdirde borçlu, ödemenin geç yapılmasında kendisinin hiçbir kusurunun bulunmadığını kanıtlaması halinde bu zararı ödeme yükümlülüğünden kurtulabilir. O halde, munzam zararın ödenmesi söz konusu olduğunda kusur, bir unsur olarak yer almaktadır. Kısacası, munzam zarar davasında davacı, zararın varlığını ve miktarını; davalı ise, borcun geç ödenmesinde kusurunun olmadığını kanıtlayacaktır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 19.06.1996 gün ve 1996/5- 144 Esas 1996/503 Karar sayılı kararında da değinildiği üzere; bu konuda kanıtlanması gereken, belli paranın (somut olayda kamulaştırma bedelinin) gününde ödenmemesinden doğan zarardır. Açıkçası alacaklı, borcun kendisine geç ödenmesi yüzünden uğradığı zararın ne olduğunu ve miktarını kanıtlamak durumundadır. Doğaldır ki bu zarar paranın zamanında ödenmemesinden dolayı mahrum kalınan olası (muhtemel) kar ya da varsayılan (farzedilen) gelir değildir....

            Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme Uyuşmazlık, temel olarak kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat bedelinin geç ödenmesinden kaynaklanan munzam zararın tahsili hususundadır. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 2. 6098 sayılı Kanun'un 122 nci maddesi. 3. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 19.06.1996 tarihli ve 1996/5-144 Esas, 1996/503 Karar sayılı kararı. 3. Değerlendirme 1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....

              Munzam zarardan sorumluluk, borçlunun temerrüte düşmekteki kusuruna dayanan bir sorumluluk olup kural olarak munzam zarar alacaklısı, öncelikle temerrüte uğrayan asıl alacağının varlığını, bu alacağın geç veya hiç ifa edilmemesinden dolayı temerrüt faizi ile karşılanmayan zararını, zarar ile borçlunun temerrütü arasındaki uygun illiyet bağını ispat etmekle yükümlüdür....

                Munzam zarardan sorumluluk, borçlunun temerrüte düşmekteki kusuruna dayanan bir sorumluluk olup kural olarak munzam zarar alacaklısı, öncelikle temerrüte uğrayan asıl alacağının varlığını, bu alacağın geç veya hiç ifa edilmemesinden dolayı temerrüt faizi ile karşılanmayan zararını, zarar ile borçlunun temerrütü arasındaki uygun illiyet bağını ispat etmekle yükümlüdür....

                  İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, munzam zarar talep edilebilmesi için en önemli koşulun, temerrüt faiziyle karşılanamayan zararın oluşması ve bu zararın davacı tarafından ikna edici bir biçimde kanıtlanması gerektiği, somut olayda davacı tarafından böyle bir hususun iddia ve ispat edilemediği, munzam zarar kapsamı dışında kalan ve enflasyona bağlı muhtemel gelir kaybının karşılanmasının talep edildiği, munzam zararın, dava açıldığı tarihte, davacı tarafından bilinen, gerçekleşen ve temerrüt faiziyle karşılanamayan zarar olduğu, zarar temerrüt faizinden fazla olduğu takdirde munzam zarar talep edilebileceği, munzam zararın olası bir zarar olmadığı, davacının iddia ve talep ettiği gibi muhtemel kar ya da farz edilen gelir kabul edilmediği, somut olay nedeniyle gerçekleşen zarardan, temerrüt faiziyle karşılanan kısmı aşan zarar varsa bu husus inandırıcı bir biçimde kanıtlanabilirse ve de davalının kusuru /temerrüdü ile zarar arasında illiyet bağı kurulabilirse, bu koşullarda munzam...

                  UYAP Entegrasyonu